Edirne'ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan
Osmanlı coğrafyasında pek çok diyarda sayısız eserler bırakan cihan devletinin başmimarı Mimar Sinan, eski payitaht Edirne'yi de başta Selimiye olmak üzere birbirinden muhteşem eserlerle süsledi.
Giriş Tarihi: 08.04.2018
15:58
Güncelleme Tarihi: 08.04.2018
16:13
Ağırnaslı Mimar Sinan, Edirne'ye attığı imzalarla asırlardır dualarla yâd ediliyor. Selimiye'nin heybetini arkasına alan kent merkezindeki heykeli, kente gelenleri selamlıyor. Kentteki 13 eser ise hem eserleri yaptıranların hem de mimarı Sinan'ın hayırla anılmasına vesile oluyor.
Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, yaptığı açıklamada, Mimarlar ve Mimar Sinan günü etkinliklerinde bu yıl Mimar Sinan'ın eserlerinin daha iyi tanıtılması misyonuyla yürütüleceğini söyledi.
15 MADDEDE MİMAR SİNAN
EDİRNE SINIRLARI İÇİNDE 13 ESER
Mimar Sinan'ın kuşkusuz Türk-İslam Sanatı'nın mücevheri Selimiye'ye ev sahipliği yapması dolayısıyla Edirne'nin çok şanslı olduğunu vurgulayan Hacıoğlu, şunları kaydetti:
"Mimar Sinan gibi büyük bir ustanın Edirne sınırları içerisinde şu an ayakta olan 13 eseri mevcuttur. Bunların zaten en büyüğü en önemlisi Osmanlı mimarisinin de şaheseri Selimiye Camii ve Külliyesi'dir ayrıca Sinan'ın ilimizde Havsa'da Sokullu Mehmet Paşa Camii, merkezde Defterdar Camii, Sokullu Mehmet Paşa Hamamı, Ali Paşa Çarşısı, Rüstem Paşa Kervansarayı, Yalnızgöz Köprüsü, Adalet Kasrı, Kanuni Köprüsü gibi eserleri zaten mevcut."
MİMAR SİNAN'IN HAYATI BELGESELLEŞTİRİLDİ
MİMAR EDİRNE'DEKİ ESERLERİ
Mimarlık biliminin çözmekte güçlük çektiği 8 sütuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkâr mahfili, mermer kaplı minberi, çinileriyle ziyaretçilerini büyülüyor.
MİMAR SİNAN'IN BOSNA HERSEK'TEKİ İMZASI: DRİNA KÖPRÜSÜ
Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı çoklu pencere sistemiyle de birçok camiden mimari anlamda ayrılıyor. Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde "imkânsız" denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide detaylar da dikkati çekiyor. Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor. İnşasına 1568'de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi'nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.
YALNIZGÖZ KÖPRÜSÜ
Tunca Nehri üzerindeki köprü 1567 yılında yapıldı. Şehir Merkezi ile Yeni İmaret Mahallesi arasındaki bağlantıyı kuran köprü II. Bayezid Köprüsü'ne ek olarak yapıldı. Tek kemerli olması nedeniyle Yalnızgöz olarak adlandırıldı.