Hayatın gerçek yönünü yansıtan ilk sanatçı
17. yüzyıl, barok resim anlayışının gelişim gösterdiği bir dönemdir. Barok üslupla birlikte resimde durgunluk ortadan kalkmış, çizgiler dalgalanıp yumuşamıştır. Bu üslupta, belli yönlerden aydınlatmalar resmin genel ışığına egemen olmuş, genel düzen simetriden kurtulmuş, 16. yüzyıl sonlarında gelişmeye başlayan gerçekçi anlayış barok anlayışla birleşmiştir. Barok resim anlayışını benimseyen en önemli ressamlardan biri Diego Velazquez'dir.
Giriş Tarihi: 08.06.2018
19:03
Güncelleme Tarihi: 08.06.2018
19:07
SARAY RESSAMLIĞINA ATANAN VELÁZQUEZ
1622'de Madrit'e giden Velázquez, buradaki asil hayatı gördü. Ertesi yıl Madrit'e ikinci gelişinde ise Kral portreleri yapmaya başladı. Bir müddet sonra Kral Felipe IV, Velazquez'i saray ressamlığına atadı.
Böylece Velazquez, ailesiyle birlikte İspanya 'nın başkentine yerleşti. Bu arada kendisine çeşitli ünvanlar verildi. 1627'de Ujier de Camera ünvanına sahip oldu. Artık Kral Felipe IV 'ün gözbebeği sayılıyordu.
Sanatçının Sevilla'da verdiği ilk eserleri de dâhil olmak üzere bütün yapıtlarında tam bir doğacılık görülmektedir. O yıllarda her sanatçının en büyük ideali İtalya 'ya gidebilmek, bu memleketi tanımaktı. 1628 yılı Ağustos ayında Madrid 'e giden Rubens 'e mihmandar olmak şerefi Velazquez 'e verildi. Böylece iki sanatçı arasında kuvvetli bir dostluk kuruldu. Rubens de İspanyol meslektaşına İtalya'ya gitmesini tavsiye etti.
19 Eylül 1629 'da Cenova 'ya giden Velazquez, birkaç yıl süre ile İtalya'nın önemli sanat merkezlerini dolaştı ve 1631 yılının Ocak ayında Napoli 'ye gitti. Bir yıl kadar da Roma 'da kaldıktan sonra memleketine döndü. İtalya'da geçirdiği günlerde İtalyan resim sanatından çok şeyler öğrendi. Bu arada Tiziano 'nun yapıtlarından etkilendi.
Yirmi yıl sonra IV Felipe'nin nişanlısı Avusturya Arşidüşesi Marianne 'yi almakla görevlendirilen heyetle birlikte Trentoya gönderilen Velazquez, 1649 Eylülünden 1651 Haziranına kadar geçen süreyi Kral koleksiyonları için tablolar satın alarak İtalya'da geçirdi. Bu arada Roma'da geçen, seferkinden daha fazla kalmak imkânını bulduğu gibi San Luca Akademisi 'nde bir yıl kadar öğretim üyeliği de yaptı.
Aynı zamanda İtalyan sanatı hakkında kapsamlı araştırma yapmıştı. Roma 'dayken yaptığı birçok portreyle kendi yeteneğini sergileme fırsatı da bulmuştu. Atölyesindeki çırağı Juan de Pareja 'nın da gösterişli bir portresini yapmıştı. Roma'da gerçekleştirdiği birçok tablonun arasında en çok dikkat çekeni 1649-1650 'de bitirdiği başyapıtlarından biri olan Papa X. Innocentius portresiydi. Bu arada Velázquez 1650'de Roma Akademisi 'ne kabul edilmişti. 1651 yılında ise Madrid'e döndü. Yeni görevi IV. Felipe'nin ikinci eşi Kraliçe Mariana 'nın portresini yapmaktı.