Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Mayıs 7, 2024
Müminin günlük yaşantısında Melekler

Allah Teâlâ, (cc) sahibi ve mâliki olduğu isim ve sıfatlarıyla, "kâinat ve mahlûkât" denilen uçsuz bucaksız evren ve tüm yaratılmış varlıklar hakkında kuşatıcı ve sınışız bir bilgiye sahip iken, meleklerini, olup-biteni yazmakla görevlendirmiş olmasının bir hikmeti de insanları sorumluluk gerektiren bütün düşüncelerinde, sözlerinde, tutum ve davranışlarında dikkatli ve özenli olmaya teşvik etmesi; bir de adına "kıyamet günü" denilen o "hesap günü"nde, dünyada yaptıklarının; iyi ya da kötü her şeyin karşılığının görüleceği ve hesabının mutlaka sorulacağı şuur ve bilincini canlı ve diri tutmasıdır denilebilir. Bu şuura sahip olan kişi için melekler, mahşer günü için sunulacak belgeleri düzenleyen görevliler olarak görülebileceği gibi, onun dünya hayatında iyiliklere ve güzelliklere yönelmesi için aynı zamanda teşvikte bulunan varlıklardır. Onlar müminlerin iyiliklerini hemen yazarak onu sevaplarla dolu bir amel defterine sahip biri haline getirmenin çabası içindedirler. Nitekim muhtelif ayetler ve hadislerde günlük hayatında mümin için meleklerin ne gibi teşvik ve manevi desteklerde bulundukları bildirilmektedir. Buradan devam ederek bir önceki yazımızda kaldığımız yerden konuyu incelemeye çalışacağız.

Hasta ziyaretindeki yol arkadaşları

İslam dini, insanlar arası ilişkilerde önemli bir yer tutan ziyaretleşme ameliyesini övmekle birlikte bu ziyaretin bir de hasta kişilere yapılmasını son derece makbul ve sevaplı bir amel olarak kabul etmiştir. Konuyla ilgili olarak Hz. Ali (ra), Resûl-i Ekrem'den (sav) şu sözleri duyduğunu haber vermiştir: "Hasta olan Müslüman kardeşini ziyaret için yanına varan bir kimse, onun yanında oturduğu sürece (âdeta) cennetin meyve bahçeleri içinde dolaşmış gibi olur. Hastanın yanına oturduğu andan itibaren onu bir rahmet kaplar. Eğer bu ziyareti sabahleyin olmuşsa, akşama kadar yetmiş bin melek onun için dua ve istiğfar eder. Ziyareti akşam olmuşsa, o takdirde sabaha kadar yetmiş bin melek onun için dua ve istiğfar eder."

Modernizmin, geride bir enkaz bırakarak hükmünü sürdürmeye çalıştığı dünyamızın şu son zamanlarında sadece ve sadece Allah rızası için olan ziyaretlerin çok azaldığı, hasta ziyaretlerinin ise -birtakım gerekçelerle- son derece düşük düzeylerde gerçekleştiği, acı bir hakikattir. Bu konuda insanların zaman darlığından şikâyet etmeleri de üzerinde düşünülmesi gereken bir başka husustur. Galiba, Sevgili Peygamberimizin (sav) bu kıymetli tavsiye ve teşvik nitelikli hadisinde bahsi geçen "yetmiş bin" meleğin varlığına iman ve bu büyük sevap mükâfatına her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz bir zaman diliminde yaşıyoruz.

Müslüman kardeşine dua eden kişi için dua edenler

Günlük yaşantısında Allah'a muhtelif vesilelerle dua eden bir mümin, Hak Teâlâ katında değerli bir kuldur. Hele bir müminin, din kardeşinin gıyabında ettiği dua hem kendisine hem de dua ettiği kişiye fayda sağlamaktadır. Nitekim bu durumu, yani Müslümanın din kardeşi için yaptığı dua esnasında olup biteni Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadisinde söyle ifade buyurmaktadır:"Kişinin (din) kardeşi için gıyabında (onun olmadığı yerde) ettiği dua makbuldür. Bu esnada o kişinin başucunda, duasına "âmin" diyen bir melek bulunur. O kişi (din) kardeşine hayır dua ettikçe (görevli) melek de: "Amin, (din kardeşin için istediğin) hayrın bir misli de senin için olsun." der." Görünen odur ki, mümin kardeşi için Allah'a dua eden ve onun gıyabında Allah'tan kardeşi için hayırlar isteyen bir kimse, içine riya (gösteriş) karışmaksızın samimi ve ihlaslı bir şekilde kardeşine dua ederken aslında kendisi için de iyilikler ve hayırlar dilemektedir, Rabbinden… Çünkü o esnada, başucundaki bir melek de onun için dua etmektedir. Doğrusu melekler, dualarına icabet bakımından insanlardan daha üstün bir konumda bulundukları için, mümin kardeşi için Allah'a dua eden kişi, meleklerin duasına mazhar olacağı için daha nasipli ve daha kazançlıdır; zira kendisi için dua eden bir melek yanı başında hem âmin demekte hem de dileklerinin aynısını o kul için Allah'tan niyaz etmektedir.

Demek ki, şu yaşadığımız acı, keder ve hüzün dolu günlerde Gazze'deki mazlum kardeşlerimiz için edilen dualar, aslında bize dönen; onların kurtuluşu ve bağımsızlığı için yapılan yalvarışlar ve niyazlar, aslında bizzat bizim birtakım tutkularımızdan kurtuluşumuzla sonuçlanacaktır belki de… Çünkü mazlumlar için samimi bir kalb ile yürekten yapılan dua ve niyazların amin diyeni ve dilediklerimizin bizim için de olmasını Allah'tan dileyen melekler var her birimizin başı ucunda… Yeter ki onların varlığına ve onları var edene iman olsun, kalbimizde...

Yine hadis-i şeriflerde, meleklerin sadece bu durumda değil; onlardan bir kısmının cemaatle namaz kılan insanlarla birlikte "âmin" dediği; bir kısmının da her gün namazlarda müminlerle beraber cemaate dahil olduğu da ifade edilmektedir. Kısacası melekler, müminlerin ibadetlerinde de onlara arkadaşlık, Hak yolunda yoldaşlık etmektedirler… Ecdadımızın, "Var, git! Melekler yoldaşın olsun" duası, hikmet ve irfan yüklü bir niyazdır; çünkü o niyazın ardında onu besleyen hadislerdeki hakikatler vardır.

Konuya devam edeceğiz, selamet ve afiyet dilekleriyle…

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN