10 maddede müzik dehası Hammamizade ve miras bıraktığı eserler...
On dokuzuncu yüzyılın en büyük bestekârı Hammamizade İsmail Dede Efendi, hayatı boyunca 500'den fazla esere imza attı. "Araban Kürdi, Hicaz Buselik" birçok makamı da ilk kez kendisi seslendirdi. Türk müziğinin geleneksel formunu korumasının yanı sıra kendinden öncekilerin gösteremediği yeniliklerle eserlerini süsledi. Gelin, 10 maddede müzik dehası Hammamizade'nin hayatına ve miras bıraktığı eserlere daha yakından bakalım...
Giriş Tarihi: 29.11.2021
09:49
Güncelleme Tarihi: 29.11.2021
10:09
📌Çilesi sırasında bestelediği ve ilk eseri olduğu sanılan buselik makamında semai usulündeki "Zülfündedir benim baht-ı siyahım" güfteli şarkısı, İstanbul'un müzikle ilgili çevrelerinde büyük ilgi topladı.
"Zülfündedir benim baht-ı siyahım Sende kaldı gece, gündüz nigâhım İncitirmiş seni meğerki ahım Seni sevdim odur benim günahım
Aşkını saklarım gönlümde nihan Gizlice gizlice ağlarım heman El gibi cefadan söylemem figan Seni sevdim odur benim günahım
Müptelayım senin ahu gözüne Bakıp bakıp ah ederim yüzüne Anladım uymuşsun eller sözüne Seni sevdim odur benim günahım"
Makam: Buselik Bestekar : Dede Efendi Güftekar: Keçecizade İzzet Molla Usül : Ağır Aksak Semai
📌 Bu eser dönemin sultanı olan III. Selim'in de ilgisini çekti. Padişah Hammamizade'yi saraya çağırarak bir kez de kendisinden dinledi besteyi.
🔹
📌 İsmail Dede Efendi, III. Selim'in huzurunda eserini icra ettikten sonra, sarayda fasıllara katıldı. Sultanın kendisiyle ilgilenip hanendeleri arasına almak istemesi üzerine Dede Efendi'nin 1001 günlük çile süresinin son yılı Nutki Dede tarafından bağışlandı. 1799 yılında 9 aylık bir çileyle "Dede" unvanını alan usta bestekar, 21 yaşındayken rütbe sahibi bir Mevlevi oldu.
📌 Dedeler arasına katıldıktan sonra usta bestekâr, Yenikapı Mevlevihanesi'nde kendisine ayrılan hücreye yerleşti ve artık ünü bütün İstanbul'a yayıldı. "Mukabele " günleri Dede Efendi'nin hücresi, ondan yararlanmak isteyen müzik meraklılarının uğrağı oldu.
📌 Dede Efendi bu sıralarda "Ey çeşm-i ahu hicr ile tenhalara saldın beni" dizesiyle başlayan "Hicaz Nakış" da büyük yankı uyandırdı.
"Ey çeşm-i âhû hicr ile tenhâlara saldın beni Çün nâfe bağrım hûn edip sahrâlara saldın beni Ey kamet-i serv-ü semen, salınmada ellerle sen Haşrolamam dedikçe ben ferdâlara saldın beni"
Bestekâr : Dede Efendi Güftekar : Mehmet Riyazi Efendi Makam : Hicaz Usul : Ağır Düyek
https://www.instagram.com/p/Bsag0qkgztW/
📌 Yeniden saraya çağrılan Dede Efendi, bundan sonra haftada iki gün, padişah huzurunda düzenlenen küme fasıllarına hanende olarak katılmaya başladı. Saraya dahil olan Dede Efendi, Enderun'da da hocalık yapmaya başladı.
📌Sarayda kendisine gösterilen iltifata "Müştâk-ı cemâlin gece gündüz dil-i şeydâ" mısraıyla başlayan sûzinak bestesiyle teşekkür etti.
"Müştâk-i cemâlin gece gündüz dil-i şeydâ Etdi nigeh-i 'âtıfetin bendeni ihyâ' Mesrûr ede hak zât-ı kerem-kârını dâ'im Ed'iye-i hayrın dil ü cânımda hüveydâ"
Klasik Türk müziğinin vazgeçilmez makamları
📌 İsmail Dede Efendi, 1802'de saraydan Nazlıfer Hanım'la evlendi. Bu evliliğinden iki oğlu, 3 kızı oldu. 1804 yılında büyük sevgiyle bağlandığı hocası Ali Nutki Dede'yi, bir yıl sonra üç yaşındaki oğlunu, 1808 yılında annesini, 1810 yılında da diğer oğlunu kaybetti. Dede Efendi, bayati makamındaki, "Bir gonca femin yaresi vardır ciğerimde " dizesiyle başlayan bestesinde büyük oğlunun ölümünden duyduğu acıyı dile getirdi. Mersiye olarak adlandırılan bu eserle ilk kez Türk müziğinde kişisel bir konu işlenmiş oldu.
"Bir gonca-femin yâresi vardır ciğerimde Âteş dökülürse yeridir âh-ı serimde Her lâhza hayâli duruyor didelerimde Takdire nedir çâre bu varmış kaderimde"
Bestekâr : Dede Efendi Güftekâr : Dede Efendi Makam : Isfahan Usul : Aksak
🔹
📌 III. Selim'in 1808'de saltanatının sona erdikten sonra tahta IV. Mustafa geldi. 1 yıllık padişahlığı sırasında müzik toplantılarına son verdiği için Dede Efendi, saraydan uzaklaştı. II. Mahmut döneminde karışıklığı sona ermesinden sonra yeniden saraya döndü.
📌 Onun mûsiki hayatının en parlak dönemi II. Mahmud devriydi. Önce padişah musahibi sonra da sermüezzin oldu.
📌 II. Mahmud, Yenikapı'da bulunduğu bir gün, mukabeleden sonra Dede Efendi'ye, Ferahfeza makamını çok sevdiğini ve bu makamda bir eser bestelemesini rica etti. Bu istek üzerine ünlü "Ferahfeza "yı besteledi.
"Bişnev ez ney çün şikâyet mî küned Ez cüdâyîhâ hikâyet mî küned
K'ez neyistan tâ me-râ büb'rîdeend Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bi-gûyem şerh-i derd-i iştiyâk"
Geleneksel Türk müziğine ışık tutan güfte mecmuaları