10 maddede müzik dehası Hammamizade ve miras bıraktığı eserler...
On dokuzuncu yüzyılın en büyük bestekârı Hammamizade İsmail Dede Efendi, hayatı boyunca 500'den fazla esere imza attı. "Araban Kürdi, Hicaz Buselik" birçok makamı da ilk kez kendisi seslendirdi. Türk müziğinin geleneksel formunu korumasının yanı sıra kendinden öncekilerin gösteremediği yeniliklerle eserlerini süsledi. Gelin, 10 maddede müzik dehası Hammamizade'nin hayatına ve miras bıraktığı eserlere daha yakından bakalım...
Giriş Tarihi: 29.11.2021
09:49
Güncelleme Tarihi: 29.11.2021
10:09
📌 İsmail Dede Efendi, 1802'de saraydan Nazlıfer Hanım'la evlendi. Bu evliliğinden iki oğlu, 3 kızı oldu. 1804 yılında büyük sevgiyle bağlandığı hocası Ali Nutki Dede'yi, bir yıl sonra üç yaşındaki oğlunu, 1808 yılında annesini, 1810 yılında da diğer oğlunu kaybetti. Dede Efendi, bayati makamındaki, "Bir gonca femin yaresi vardır ciğerimde " dizesiyle başlayan bestesinde büyük oğlunun ölümünden duyduğu acıyı dile getirdi. Mersiye olarak adlandırılan bu eserle ilk kez Türk müziğinde kişisel bir konu işlenmiş oldu.
"Bir gonca-femin yâresi vardır ciğerimde Âteş dökülürse yeridir âh-ı serimde Her lâhza hayâli duruyor didelerimde Takdire nedir çâre bu varmış kaderimde"
Bestekâr : Dede Efendi Güftekâr : Dede Efendi Makam : Isfahan Usul : Aksak
🔹
📌 III. Selim'in 1808'de saltanatının sona erdikten sonra tahta IV. Mustafa geldi. 1 yıllık padişahlığı sırasında müzik toplantılarına son verdiği için Dede Efendi, saraydan uzaklaştı. II. Mahmut döneminde karışıklığı sona ermesinden sonra yeniden saraya döndü.
📌 Onun mûsiki hayatının en parlak dönemi II. Mahmud devriydi. Önce padişah musahibi sonra da sermüezzin oldu.
📌 II. Mahmud, Yenikapı'da bulunduğu bir gün, mukabeleden sonra Dede Efendi'ye, Ferahfeza makamını çok sevdiğini ve bu makamda bir eser bestelemesini rica etti. Bu istek üzerine ünlü "Ferahfeza "yı besteledi.
"Bişnev ez ney çün şikâyet mî küned Ez cüdâyîhâ hikâyet mî küned
K'ez neyistan tâ me-râ büb'rîdeend Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bi-gûyem şerh-i derd-i iştiyâk"
Geleneksel Türk müziğine ışık tutan güfte mecmuaları
📌 Sultan Abdülmecid devrinde saray "alafranga " havanın etkisi altına girdi. Bu durumdan rahatsız olan İsmail Dede Efendi, rahatsızlığını talebesi Dellâlzâde İsmâil Efendi'ye, "Artık bu oyunun tadı kaçtı" şeklinde özetledi.
📌 Batı müziği zevkiyle yetişen yeni padişahın Türk müziğinin, saraydaki varlığını eskisinden farklı olarak ancak resmi bir ilgiyle sürdürür hale gelmesi, Dede Efendi'nin bu çevreden uzaklaşmasına yol açtı.
📌 Dede Efendi, öğrencileri Mutafzade Ahmed ve Dellalzade İsmail Efendi ile birlikte padişahtan izin isteyip, hacca gitmeye karar verdi. Hacca giderken yolda koleraya yakalanan Dede Efendi, 1846 yılında hac görevini tamamladıktan sonra Mekke'de hayatını kaybetti ve Hz. Hatice'nin ayak ucuna defnedildi.
📌 İsmâil Dede'nin zikredilmesi gereken bir yönü de hocalığıydı. Yetiştirdiği pek çok talebe arasınd a Dellâlzâde İsmâil Efendi, Mutafzâde Ahmed Efendi, Yağlıkçızâde Ahmed Ağa, Şâkir Ağa, Hamparsum Limonciyan, Hacı Ârif Bey, Eyyûbî Mehmed Bey, Çilingirzâde Ahmed Ağa, Nikogos Ağa, Suyolcuzâde Sâlih Efendi, Yeniköylü Hasan Efendi, Behlûl Efendi, Hâşim Bey, torunu Sermüezzin Rifat Bey, Gelibolu Mevlevîhânesi şeyhi Hüseyin Azmi Dede ve Zekâi Dede en meşhurlarıdır.
📌 İsmâil Dede Efendi hayatı boyunca 500'den fazla eser besteledi . Musikimizin durak, tevşih, savt, ilahi, peşrev, saz semaisi, kar, karçe, kar-ı natık, murabba, semai, şarkı, türkü, köçekçe gibi dini ve din dışı sahadaki hemen her formunda eser verdi.
📌 Hac sırasında bestelediği bestelediği sözleri Yunus Emre'ye ait "Yürük değirmenler gibi dönerler" dizesiyle başlayan şehnaz ilahisi onun son eseri oldu.
"Yürük değirmenler gibi dönerler El ele vermişler Hakk'a giderler "Gönül Ka'besi"ni tavâf ederler El ele vermişler Hakk'a giderler
Gökteki melekler kanat açarlar Önde bir kılavuz Hakka uçarlar Müminler üstüne rahmet saçalar Önde bir kılavuz Hakka uçarlar"
📌 Dede Efendi, 19. yüzyılın en büyük bestekârlarından biriydi. Arabankürdi, hicaz buselik, sababuselik, neveser ve sultaniyegah gibi makamları da ilk kez kendisi seslendirdi. Klasik üslubunu koruyan sanatkârın bu üslubu "Dede Efendi tavrı" olarak nitelendirildi.
📌 İsmail Dede Efendi'nin göze çarpan en önemli özelliği Türk musikisinin geleneksel biçim ve tavrını korumasıdır. Bununla birlikte eserlerini kendinden önceki bestekarların gösteremediği yeniliklerle süslemiştir.
📌Türkçe ve Farsça şiirler de kaleme alan İsmail Dede Efendi'nin hece vezniyle yazdığı sade şiirleri de bulunuyor. Aynı zamanda iyi bir hattat olan Dede Efendi'nin "Ayin Mecmuası" adlı eserinin fotoğraf nüshası Baki Baykara Arşivi'nde yer alıyor.
📌 Eserlerinde birçok farklı öğeyi karşılaştıran İsmail Dede Efendi'nin, başlıca eserleri ise şunlardır:
"Hüzzam, Saba, Ferahfeza Mevlevi", "Suzidil durak (Ayağı tozunu sürme çekelden gözüme)", "rastkar-ı nev (Gözümde daim hayal-i canan)", "hicaz nakış beste (Ey çeşm-i ahu hicr ile tenhalara saldın beni)", "bayati beste (Bir goncafemin yaresi vardır ciğerimde)", "ferahfeza beste (Ey kaş-ı keman tir-i müjen canıma geçti)", "ferahnak beste (Figan eder yine bülbül, bahar görmüştür)", "mahur beste (Ey gonca-dehen har-ı elem canıma geçti)", "sultaniyegah 1. beste (Misalini ve zemin ü zeman görmüştür)", "hüzzam nakış yürüksemai (Reh-i aşkında edip kaddimi kütah gönül)", "neva yürüksemai (Ey gonca-dehen ah-ı seherden hazer eyle)", "ferahnak ağır semai (Dil-i biçareyi mecruh eden tiğ-i nigahındır.)"
"Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü Sîm-ten gonca-fem bî-bedel ol güzel Âteşîn ruhleri yaktı bu gönlümü Pür-edâ pür-cefâ pek küçük pek güzel Görmedim kimsede böyle bir dil-rübâ Böyle kaş böyle göz böyle el böyle yüz Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer El'aman pek yaman her zaman ol güzel Zülfündedir benim baht-ı siyahım"
Makam : Rast Bestekar : Dede Efendi Güftekar : Dede Efendi Usül : Semai