Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır kimdir? İlmi yönü ve kelami görüşleri hakkında bilgiler...
"Hak Dini Kur'an Dili" adlı tefsiriyle tanınan son devir din alimlerinden Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, İslami ilimlerdeki derin hakimiyetinin yanı sıra felsefi düşünce ve pozitif ilimler alanında da sağlam bir anlayışa sahipti. Dini, kendi arzularıyla iyilik yapacak ve kemale erecek insanlar yetiştiren bir eğitim müessesesi veya insanları kendi istekleriyle tabiatta gözlenen zorunluluk ve baskıların üstüne yükseltecek olan bir hürriyet yolu olarak gördü.
Giriş Tarihi: 27.05.2020
14:32
Güncelleme Tarihi: 05.07.2021
13:53
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Elmalılı'ya asıl ününü "Hak Dini Kur'an Dili" adlı meşhur tefsiri ün kazandırdı. Ona göre Kur'an-ı Kerim hiçbir dile hakkıyla tercüme edilemez. İhtiva ettiği manaları keşfetmek çok zor olmakla birlikte Kur'an'ı tefsir edebilmek için kelimelerin gerçek anlamını belirlemek, lafız ve mana bakımından ilişkili olan kelimeler arasında bağlantı kurmak, lafızların yer aldığı metnin genel kompozisyonunu dikkate almak ve neticede kastedilen asıl mana ile tali manaları ayırt etmek gerekir.
Elmalılı, tefsirini hazırlarken bazı önemli müfessirlerin eserlerinden geniş ölçüde faydalandığı, fıkhi konularda genellikle Hanefi kaynakları ile yetindiği bilinir. Kur'an'ı tefsir ederken döneminin tartışma konularına da yer verip bunlardan Kur'an'a uygun olan görüşleri belirlemeye çalıştı.
Fıkıh ve usul-i fıkıh sahasına da çok hakimdi
Hak Dini Kur'an Dili'nin çoğunlukla geleneksel tefsir çizgisinde yer aldığı kabul edilmekle birlikte bazı ayetlere kendisinden önceki alimlerin verdiği anlamlar yerine yeni anlamlar vermesi onun orijinal tefsir yapabilen bir alim olduğunu kanıtladı.
Kendi ifadesine göre ictihad ehliyetine haiz bir alim olan Elmalılı, fıkıh ve usul-i fıkıh sahasına da çok hakimdi.
Muhammed Hamdi, tasavvufla da ilgilendi. Tefsirini hazırlarken vahdet-i vücud konusunda yer yer tenkit ettiği İbnü'l-Arabi'den bol miktarda iktibaslar yapması ve zaman zaman sufi meşrepli bir üslup kullanması tasavvufi temayülünün işaretleri sayılır.
Üç-dört yıl aralıksız felsefe ile meşgul olan Muhammed Hamdi, Batılı bazı yazarların mantık ve felsefe kitaplarını tercüme etmek, pozitivizm, materyalizm ve evrim teorisi başta olmak üzere çeşitli felsefi sistemleri eleştirmek suretiyle felsefede de söz sahibi bir alim olduğunu gösterdi.
İtikadi konuları desteklemek maksadıyla felsefeye yönelen Elmalılı, aynı zamanda yeni devrin önemli bir kelam alimiydi. Her ne kadar kelam ilmine dair müstakil bir eseri yoksa da tefsirinde kelamı problemlere büyük bir yer ayırarak hemen hemen hepsine çözümler getirmeye çalıştığı görülür.
Osmanlı Devleti'nin son devrinde yetişip Cumhuriyet'in ilk yıllarını yaşayan Elmalılı, felsefi, itikadi, fıkhı, tasavvufi ve toplumsal meseleler üzerinde derinliğine düşündü.