Arama
Bir dönemin sesi: Eşref Ziya Terzi
Seslendirdiği ezgilerle bir döneme damgasını vuran Eşref Ziya Terzi, bilhassa doksanlı yılların öne çıkan bir simasıdır. İmam Hatip yıllarında başladığı arayışı Necmettin Erbakan ile bulan, anlamlandıran Terzi, Milli Gençlik Vakfı'nda geçirdiği gençliğinde aktif çalışmalar içinde bulunur. 28 şubat döneminin öncü figürlerinden olan Eşref Ziya Terzi'nin hayatını sizler için araştırdık.
🔶 Sarıyer İmam Hatip Lisesi'nde okuyan Eşref Bey'in 14-15 yaşları, manevi sorgulamalarla geçer. İman, İslam, hayat hakkındaki sorularına mantıklı ve makul cevaplar arar.
🔶 Eşret Ziya Terzi, konuk olduğu Vav TV'deki 'Yüzler ve İzler' programında bu arayış döneminin sonucunda şöyle bahsetti:
"Kademe kademe taklidden tahkike geçen bir iman sahibi oldum."
🔶 Eşref Ziya gençlik döneminde, Seyyid Kutup, Hasan El Benna, Ahmed Günbay Yıldız gibi değerli kişilerin eserlerini okur.
🔶 Lise yıllarında arkadaşlarıyla birlikte dergi çıkarır. Fakat uzun soluklu olmaz. Sanatsal faaliyetlere yoğun ilgisi olan Eşref Ziya'nın ses kabiliyetini farkeden matematik öğretmeni, onun gelişimini sağlamak için Orhan Gencebay'dan parçalar okumasını ister.
Seyyid Kutub'un "Tarihte Düşünce ve Metod" kitabından 40 alıntı
🔶 Bir konferansta Necmettin Erbakan'ı dinleme fırsatı bulan Ziya, bu konuşmadan sonra kendisine hayran olduğunu söyler. Bu hayranlığını şu kelimlerle dile getirir. "Bir makine mühendisinin dine bu kadar hakim olması, yaşama bakışı beni çok etkilemişti."
🔶 Eşref Ziya, lise yıllarında birçok sosyal ve kültürel faaliyette bulunur. Bu faaliyetlerinin birçoğunu Milli Gençlik Vakfı çatısı altında yürütür. Kendisi de bir söyleşisinde bu vakıfta yetiştiğini ifade eder.
🔶 Türkiye'de bant tiyatrolarının başladığı yıllarda aralarda ilahiler okunur.
🔶 Eşref Ziya da Milli Gençlik Vakfı'nın organize ettiği bir programda hayat, iman, cihat gibi konuları barındıran ilahiler okur. Bu programlarından birinde kendisini dileyen Dr. Ramazan Uçar, sesini çok beğenir ve bant tiyatrolarında aralarda söylenen ilahilerden birkaçını seslendirmesini ona teklif eder.
🔶 Sabırla, Sabırla - Ağlayın Ey İnsanlar nakaratlı iki eseri seslendirmesi adeta sanat hayatının başlangıcı olur.
🔶 Bu ilahileri dinleyen bir yayıncı, sadece ezgilerden oluşan bir eser yapmak ister. Bunun neticesinde Eşref Ziya, İbrahim Tanrıkulu, Hakan Aykut gibi isimlerle besteler yapmaya başlarlar.
🔶 Kalksam ve Dirilsem kaseti, herhangi bir profesyonel eğitimi olmamasına rağmen milyonlar satar. Güzel tepkilerin ardından yapımcısı ikinci albümü de yapmak ister.
🔶 Eşref Ziya Terzi, 2005 yılında ise 'The İmam' adlı sinema bir filminin başrolünde 'Emrullah Hacıoğlu' karekteriyle rol alır.
🔶 Özel radyoların yeni çıktığı dönemlerde Eşref Ziya'nın icra ettiği eserler sıklıkla dinlenir. O dönemin siyasi ortamı ve oluşan baskıların sonucunda meydana gelen eserler, toplumun duygularına tercüman olur.
🔶 Radyoların yaygınlaşmaya başladığını gören Eşref Ziya, arkadaşlarıyla birlikte radyo kurmak ister. Yeni yayın organları içerisinde tebliğ niyeti ile var olmak ister. Arkadaşları ticaret yapmak istese de Eşref Ziya'nın bu arzusunu duyduklarında bütün birikimlerini kendisine verirler. Böylelikle Marmara FM 'Gerçeğin Sesi' sloganıyla yayına girer.
🔶 Radyonun yayına başlamasıyla insanlardan büyük ilgi görür ve fevc fevc ziyaretçi akınına uğrar. İnsanlar, dinledikleri isimleri canlı canlı görmek isterler.