Arama

Hafızasında kırk bin mısra bulunduran bir şair: Sedat Umran

Dünya hayatı nihayetinde bir oyun ve eğlenceden ibarettir. O halde bu hayatı anlamlandırmak, faydalı işler yapabilmek bizim elimizde olan temel gayemizdir. Bazı insanlar hayatlarını belli bir alana hasreder, o alanla alakalı okuyabilecekleri, öğrenebilecekleri her şeye kendilerini verir, toplayabildikleri kadar malzeme toplamaya gayret ederler. Bu kendini adama durumu gönüllülük esasına dayanır. Çünkü sanat, zorlamayı asla kabul etmez. Zorlama üzerinden ortaya çıkan sanat eseri zamanla değerini yitirir. Sanatsal sezgi insanın her daim içerisindedir ama bunu ortaya çıkaran da sanatsal çabadır. 2013 senesinde aramızdan ayrılan "eşya şairi" Sedat Umran da böyle bir zat idi. Hayatını yalnız geçirmiş, nerdeyse tüm vaktini şiire ayırmış büyük bir münevverimizdi…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 7
  • 25
ESERLERİ VE SANAT ANLAYIŞI
ESERLERİ VE SANAT ANLAYIŞI

Okudukları ile yazdıkları arasında denge kurardı

Sedat Umran tüm ömrünü ve mesaisini şiire ve felsefeye vermesi hasebiyle epey *velut bir kaleme sahip olmuştur. İyi bir şair ve yazar okudukları ile yazdıkları arasında denge kurabilmelidir. Lakin ekseriyetle bu denge şaşar. Umran bu hususta epeyce dengeli davranmayı başarabilmiş nadir şairlerimizdendir. İlk şiir kitabı Meşaleler 1949'da yayınlanmıştır. Sonra sırasıyla Leke, Gittin Taş Atarak Denizlerime 1990, Kara Işıldak 1993, Parmak Uçlarımdaki Yangın 1995, Sedat Umran'dan Seçmeler 1995, Aynada Gün Doğumu 1995, Akşam Şiirleri 1998, Altın Eşik 1999, Kırık Ayna 2000, Sonsuzluk Atı, 2000, Akşamın Kaması 2004 yıllarında yayınlanmıştır.

Velut: Üretken, çok eser veren.

Sanat çalışmaları ekseriyetle sanatçılar arasında bilinmektedir. Bugün sanatseverler arasında pek bilinen bir isim değildir. Onca kitaba rağmen ülkemizde gerekli ilgiyi göremeyen büyük sanatçılardan olmuştur. Umran bazı çevrelerce kalbin değil de aklın şairi olarak adlandırılır.

  • 8
  • 25
BİLGİ NOTU
BİLGİ NOTU

📌 Sedat Umran her eserinde ve öne çıkan imgesi eşyada, hakikati arayan bir şair ve düşünce işçisi olarak tebarüz etmektedir.

  • 9
  • 25
BİR MISRA
BİR MISRA

"Ben bütün aynaları bir bir içimden geçirdim
Onlardı düzü eğri-büğrü, eğriyi dümdüz gösterenler
Bende alçaldı yüksekler ve boylandı enler
Dünyanıza kırık bir yerimden yansıyarak girdim!"


➡ Bu mısralar tam olarak Sedat Umran'ın şiir dünyasını açıkça yansıtmaktadır. Ayna, eğri, büğrü, düz, yüksel, en, kırık, yer, yansıma gibi eşya ve eşyanın yansıttıkları şiirin merkezinde yer almaktadır. Umran aynaları kendi iç dünyasını düzenleyen varlıklar olarak belirtmiş, hakikate küçük aralıklardan girmeye çalıştığını ifade etmiştir.

  • 10
  • 25
EŞYANIN DİLİ
EŞYANIN DİLİ

Umran eşyanın dilini kullanarak farklı bir sanatsal çaba göstermiştir. Bu hasletleri üzerinden kendisine Türk şiirinde benzersiz bir mecra oluşturmuştur. Şair eşyanın metafizik tarafı ile ilgilenmiştir. Bu da bize kendisinin İbn Arabi'den etkilenme ihtimalinin epey yüksek olduğunu düşündürtmektedir.

Vahdet-İ Vücud, Allah ve yaratılan mevcudatın tek ve bir olduğu düşüncesidir. Sedat Umran'da bu düşünceden yer yer etkilenmiştir. Şair "Ben bütün aynaları bir bir içimden geçirdim" derken aynaları Allah'a ulaşacak bir eşya olarak kodlamış ve içsel deneyimi ile aynaları aynı noktaya taşımıştır.

  • 11
  • 25
BİLGİ NOTU
BİLGİ NOTU

📌 Sedat Umran eserlerinde eşyayı öne çıkarmış, eşya üzerinden hakka vusul olmanın duacısı ve çabalayıcısı olmuştur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN