Arama

İslam'ı öğretmek için Güney Afrika’ya gönderilen alim: Ebubekir Efendi

Kıtlık sebebiyle sıkıntı yaşayan ahalisine, hükümetten yardım istemek üzere İstanbul'a gelmişti Ebubekir Efendi… Güney Afrika'daki Müslümanlar ise dinleri konusunda ihtilafa düşmüşlerdi. İnanç ve ibadet farklılıkları hacca gidenlerin çoğalmasıyla artmıştı. Ebubekir Efendi, Ümit Burnu'ndaki Müslümanlara dini eğitim vermekle görevlendirildi ve Cape Town'a doğru yola çıktı. Onun tebliğ ve irşad faaliyetleri, bölgedeki Müslümanlar üzerinde günümüze kadar ulaşacak bir etki bıraktı.

  • 9
  • 13
DİNİ ÖĞRENMEK İÇİN ÇEVRE İLLERDEN GELİYORLARDI
DİNİ ÖĞRENMEK İÇİN ÇEVRE İLLERDEN GELİYORLARDI

Bazen de davet edip bir müddet aralarında kalmasını ve irşad faaliyetinde bulunmasını istiyorlardı. Ebûbekir Efendi, bu faaliyetler çerçevesinde Mozambik'e de birkaç defa gitmişti. Ancak çalışmaları sırasında birtakım güçlüklerle karşılaştı.

Özellikle imamların, çoğunluğu esnaftan oluşan ve Şâfiî mezhebine mensup bulunan orta halli Müslüman halk üzerindeki etkileri halledilmesi gereken meselelerin başında yer alıyordu. Şâfiî mezhebinin bölgedeki en önemli öğreticisi Tuan Guru'nun torunlarının da talebeleri arasına katılmasına rağmen Ebûbekir Efendi, diğer mezhepleri benimseyenlerin kâfir olacağını ileri süren ve halka, Müslümanların ahiret saadeti için kendilerine malları ve emekleriyle yardım etmek zorunda olduklarını telkin eden imamların muhalefetiyle karşılaştı. Ancak İngiliz genel valiliği ve daha önce hacca gidip inançlarındaki karışıklığı gideren Müslümanların yardımlarıyla bu güçlükleri halletmeyi başardı.

Osmanlı'da uçmaya dair girişimlerde bulunan alimler

  • 10
  • 13
İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ İÇİN İSTANBUL’A MEKTUPLAR GÖNDERDİ
İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ İÇİN İSTANBUL’A MEKTUPLAR GÖNDERDİ

Ayrıca Arapça ve Felemenkçe kitaplar yazmaya başladı; Arapça olarak kaleme aldığı metinlerin Felemenkçe şerhini yapıyordu. Beyânü'd-dîn ve Merâṣıdü'd-dîn adlı kitapları bu maksatla kaleme aldığı en önemli eserleridir.

Halebî'nin Mülteka'l-ebhur'unu esas alarak hazırladığı Beyânü'd-dîn'i 1869 yılında tamamlayarak bir nüshasını İstanbul'a gönderdi. Kitap vesilesiyle 13 Temmuz 1870 tarihinde dördüncü derece Mecîdî nişanı ile ödüllendirildi. Ebûbekir Efendi bu iki eserini bizzat istinsah ederek dağıtmaya başladı; ancak ihtiyacı karşılayamadığından bunların bastırılması hususunda teşebbüslerde bulunmak üzere 1877 Eylül'ünde İstanbul'a gitti.

  • 11
  • 13
İSLAM’IN YAYILABİLECEĞİNİ BİLDİRMİŞTİ
İSLAM’IN YAYILABİLECEĞİNİ BİLDİRMİŞTİ

Bölgenin mahallî diliyle yazılıp basılan en eski ve kapsamlı dinî eser olan Beyânü'd-dîn şarkiyatçıların dikkatini çekmiş ve Mia Brandel-Syrier tarafından İngilizceye tercüme edilmiştir.

Bu arada hükümet merkezine verdiği bir raporda İngilizlerin şahsî tebliğ çabalarını engellemediğine işaret ederek dil bilir, ahlâklı ve idealist hocaların bölgeye gönderilmesiyle İslâm'ın yayılmasına hizmet edilebileceğini de belirtmişti.

  • 12
  • 13
OĞULLARI DA TEBLİĞ FAALİYETLERİNDE BULUNDULAR
OĞULLARI DA TEBLİĞ FAALİYETLERİNDE BULUNDULAR

İlki aslen Hollandalı bir hanımla, ikincisi meşhur Kaptan Cook'un akrabası ve gemi inşaat ustası olan Jeremiah Cook'un kızıyla olmak üzere iki evlilik yapmış; ikinci evliliğinden Ahmed Atâullah, Hişâm Ni'metullah ve Ömer Celâleddin adlarında üç oğlu olmuştu.

İslâmî ilimlerde güçlü bir âlim olarak yetiştirdiği büyük oğlu Ahmed Atâullah Efendi, 1884'te Kimberley'de açılan ilk Osmanlı okulunun müdürlüğüne tayin edildi. Bu dönemdeki çalışmaları nişanlarla ödüllendirilen Atâullah Efendi, 1900'de Singapur'a ilk Osmanlı şehbenderi olarak görevlendirildi ve 11 Kasım 1903'te bir trafik kazasında öldü. Mekke'de tahsil gören küçük oğlu Hişâm Ni'metullah Efendi ise çeşitli dönemlerde görevler alarak bölgedeki hizmetlerini sürdürdü.

Osmanlı alimi Hızır Bey'in İstanbul kadılığına uzanan öyküsü

  • 13
  • 13
BÖLGEDEKİ MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDE ÖNEMLİ ROL OYNADI
BÖLGEDEKİ MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDE ÖNEMLİ ROL OYNADI

Ayrıca Müslümanların dört mezhebi de hak kabul edip dinî ve sosyal birliklerini oluşturmalarında büyük başarı göstermiştir.

Onun açtığı okullar, bugün bölgedeki İslâmî eğitim müesseselerinin öncüleri olarak değerlendirilmekte ve günümüzde, aralarında torunlarının da bulunduğu bir grup Hanefî Müslüman cemaati varlığını sürdürmektedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN