Nuri Pakdil kimdir? 15 maddede Nuri Pakdil...
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunca, "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri"nin sahipleri belirlendi. "Edebiyat" dalındaki ödüle, "yerli düşüncenin egemenliği adına ürettiği özgün eserler, Türk edebiyatına kattığı kelime tercihleriyle dolu estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden dolayı", Ekim ayında hayatını kaybeden Türk edebiyatının önemli ismi Nuri Pakdil layık görüldü.
15 maddede Nuri Pakdil'in hayatını özetlerken kendisinin meşhur selamıyla söze başlayalım: "Hepinizi antiemperyalist, antikapitalist, anti sosyalist, anti nazizst, en önemlisi de Türkiye özeline ait olmak üzere anti firavunist bilinçle selamlıyoruz."
Giriş Tarihi: 16.10.2019
15:34
Güncelleme Tarihi: 03.02.2022
15:16
BÜTÜN KİTAPLARI NEDEN DAĞITTI?
Nuri Pakdil, yayına son verdiği 1984 yılının Aralık ayında elinde olan derginin bütün sayılarını ve derginin yayınevi olan Edebiyat Dergisi Yayınları'ndan bütün kitaplarını 'Allah rızası için' dağıtmıştı. Hatta bunun için Ankara'daki birçok öğrenci yurduna haber verdirmiş, Akay Yokuşu'ndaki Demirler Pasajı'nın önü yoğunluktan dolayı trafiği tıkamıştı.
NURİ PAKDİL’İN SANATININ AMACI
Nuri Pakdil "1969'da Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören'le birlikte 'Edebiyat' dergisini çıkarmaya karar verdiğimizde, bizi bu girişime zorlayan etken aslında tekti: Ülkü olarak Batıcılığı seçmediğimizi yalnızca yerli düşünceye ve bunun tüm değer yargılarına bağlı olduğumuzu söylemek." diyerek yönünü ve sanatını icra ediş amacını arkadaşlarıyla birlikte açıklamıştı.
Hz. Peygamber'in Miraç'a çıkmadan önce ayak bastığı son yeryüzü parçası. Aynı zamanda da, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı içinde barındıran şehir. Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar Mescid-i Haram'dan önce bir rivayete göre on altı diğer bir rivayete göre on yedi ay dönerek ibadet etmişlerdi. Kudüs, birçok Allah nebisinin ve resulünün ömrünü tamamladığı, bir kısmının ise kısa süreli ziyaretlerine ev sahipliği yaptığı şehirdir.
Nuri Pakdil için Kudüs, yüreğinin yarısıdır. Hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimizin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır" diye ifade ediyor kendisi.
Nuri Pakdil Kudüs için; "Benim dünyamda, İstanbul'un özel bir yeri, Kudüs'ün daha özel bir yeri vardır. Mekke, Medine, Kudüs ve İstanbul sevilmeden hayatın, yani varoluşumuzun hikmeti kavranılamaz. Bizim için özel bir konumu vardır Kudüs'ün. Ezelî ve Ebedî Ulu Önderimiz Hz. Muhammed'in Miraç'a yükselirken en son ayak bastığı yer Kudüs'tür. Bizim eylemimizin evrenselliği oradan başlamaktadır. Kudüs'ü bunun için çok düşünmeli, çok sevmeliyiz." şeklinde düşüncesini ifade eder.
NURİ PAKDİL İÇİN YEDİ GÜZEL ADAM
Nuri Pakdil; Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, Alaeddin Özdenören oluşan 'Yedi Güzel Adam'ı şöyle anlatır:
"Maraş'ta lise yıllarında tanıştığımız bu arkadaşlarımla birlikte, Şubat 1969'da, Ankara'da, Edebiyat Dergisi'ni çıkarmaya başladık. 1972 yılında da Edebiyat Dergisi Yayınlarını kurduk ve kitap yayınlamaya başladık. 'Yedi Güzel Adam' olarak anılan bizler, birbirimize çok bağlıydık. Birimizin parası hepimizin parası olurdu. Birimizin sevinci hepimizin sevinci, birimizin sıkıntısı hepimizin sıkıntısı olurdu. İdeolojimiz ortaktı. Hepimiz sapına kadar İslâm devrimcileriydik. Aslında simgesel bir ifade olan 'Yedi Güzel Adam' tanımlaması için şunu söylemek istiyorum: Ülküsel konumunu algılayan her insan, güzel insandır."
NURİ PAKDİL’İN DEVRİMCİ SELAMI
Kendini devrimci olarak nitelendiren Nuri Pakdil, Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri'nde Necip Fazıl Kısakürek Saygı Ödülünü aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayakta dinlediği konuşmasında şu ifadelere ver verdi:
" Sevgili arkadaşlar; hepinizi antiemperyalist, anti kapitalist, anti sosyalist, anti nazizst, en önemlisi de Türkiye özeline ait olmak üzere anti firavunist bilinçle selamlıyorum. Ne mutlu, ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed'in şefaatçisi olanlara. Şimdi bir slogan atacağım. Çok yoğun bir alkış bekliyorum.
Sloganım şudur: Ne mutlu Müslümanım diyene!"