Şerif Muhittin Targan kimdir, eserleri nelerdir?
Türk müziğinin önemli şahsiyetlerinden Şerif Muhittin Targan, 13 yaşındayken çok iyi ud çalmasıyla tanındı. Beş yaşlarında iken duyduğu melodileri piyanoda yalnız başına çalabiliyordu. İlk eserini, Mehmed Âkif Ersoy'a ithaf etti. Musikiye miras bıraktığı eserleriyle birlikte Şerif Muhittin'i 52'nci ölüm yıl dönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 13.09.2019
09:20
Güncelleme Tarihi: 13.09.2019
18:13
Targan'ın musiki kabiliyeti ailesi tarafından küçük yaşlarda fark edilmesine rağmen derslerine engel olacağı endişesiyle bu dönemde düzenli musiki eğitimi alamamış, evlerinde düzenlenen haftalık musiki toplantıları sayesinde musikiyle tanışmıştır. Dört beş yaşlarında iken duyduğu melodileri piyanoda yalnız başına çalmaya gayret etmiş, on üç yaşlarına doğru gizlice ud çalışmıştır. Ali Rifat Bey'den (Çağatay) Türk mûsikisi klasiklerinden önemli fasıllar, Rauf Yektâ Bey'den nazariyat, Zekâizâde Hâfız Ahmet Efendi'den (Irsoy) makam ve usul öğrenmiştir.
İLK KONSERİNİ 4 ARALIK 1934’TE VERDİ
İlk konserini 4 Aralık 1934'te veren Şerif Muhittin, eşi Safiye Ayla ile bazı hayır kurumları yararına verdiği konserler dışında sazıyla hiçbir toplu musiki icrasında yer almamış ve hiçbir sanatkara eşlik etmemiştir. Dönemin en önemli viyola ustası Gaspar Cassado'nun çok takdir ettiği bir sanatkar olmuş, viyolonselde gösterdiği başarının yanı sıra özellikle bu sazın kazandırdığı Batı tekniğini kullanarak çaldığı udda kendi üslûbunu geliştirmiş, ancak bu üslubun klasik tavra aykırı düşmesinden dolayı udu gitar gibi çaldığı iddiasıyla eleştirilmiştir. Halbuki Şerif Muhittin, Ûdî Nevres'in tekniğini Ali Rifat Çağatay'dan alarak güçlü bir virtüozite ortaya koymuş, Ali Rifat Çağatay ud konusunda Şerif Muhittin'in kendisini çok aştığını söylemiştir.
Şerif Muhittin virtüözlüğünün yanı sıra besteleriyle de tanınmıştır. Bestelediği yirmi beş civarındaki eserin sadece üçü şarkı formundadır. Saz musikisine ait eserleri arasında "Kapris, Koşan Çocuk, Kanatlarım Olsaydı, Teemmüller" gibi orijinal besteleriyle dügâh, ferahfezâ, hüzzam, uşşak saz semâileri en tanınmışlarıdır.
İLK ESERİ MEHMED ÂKİF ERSOY’A
İlk eseri Mehmed Âkif Ersoy'a ithaf ettiği hüzzam saz semâisidir. Eserin birinci ve ikinci hânesiyle teslimini on üç yaşında bestelemiş, üçüncü ve dördüncü hânelerini 1924'te tamamlamıştır. Şerif Muhittin'in son eseri sözleri Behçet Kemal Çağlar'a ait, "Ömrümün son şevki sensin başka bir yâr istemem" mısraıyla başlayan sûzinak şarkısı olup 1964'te Behçet Kemal Çağlar'ın isteği üzerine Safiye Ayla'nın vereceği bir konser için yirmi dört saat içerisinde bestelenmiştir. Klasik melodi yapısını kullandığı saz semâilerinin dışındaki saz eserleri daha çok Batı müziğine dayalı ud için bestelenen etütlerdir. Bu etütlerin Türk musikisinde belirli bir saz için bestelenmiş ilk eserler olduğu kabul edilir.
Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca bilen ve av sporuna özel merakı bulunan Şerif Muhittin, aynı zamanda portre ve peyzajda önemli eserler vermiş bir ressamdır. Eserleri arasında yer alan Abdülhak Hâmid Tarhan'ın iki portresinden biri Topkapı Sarayı Müzesi'nde, diğeri İstanbul Üniversitesi'ndedir.