Afrika’da hangi ülke neyi hedefliyor?
Çin'in Afrika yatırımları, DEAŞ'ın bölgeye göç dalgası, ABD'nin "terör bahanesi" ne, bir de İsrail eklendi. Son dönemde tüm dikkatler Afrika üzerinde toplanmış durumda. Peki, küresel güçlerin Afrika yolunda başlattıkları hamleler neler ve ne hedefliyorlar? Afrika'ya "getiri sağlayan" ülkeler, Afrika'dan ne götürecek?
Giriş Tarihi: 14.09.2018
17:21
Güncelleme Tarihi: 14.09.2018
17:50
İKİYÜZLÜ POLİTİKALARLA SÖMÜRÜ DÜZENİ
Afrika, İsrail'i "iyi bir ortak" olarak görüyor. Ancak Netanyahu'nun yakın dönemde çeşitli sebeplerle İsrail'e gelen Afrikalı mültecilerin, ülkeyi terk etmesi gerektiği yönündeki açıklamaları ve uyguladığı siyaset, İsrail'in ikiyüzlü bir politika uyguladığını ortaya koyuyor.
İsrail geliştirdiği projelerle Afrika'dan siyasi destek sağlamaya çalışırken, aynı zamanda birtakım başka kazanımlar da elde etmek istiyor.
Bu doğrultuda gerçekleştirilen projeler ise, Afrika'dan çok, İsrail'in yararına oluyor.
İSRAİL’İN HİDROPOLİTİK YAKLAŞIMI
Çok kısıtlı su kaynaklarına sahip olan İsrail, adeta bir çölde yaşamasına rağmen, modern tarım ve sulama teknikleri alanında kendini geliştiriyor. İsrail, geniş su kaynaklarına sahip Afrika ülkelerinin, teknoloji ve ulaşım imkânlarından yoksun olmasını fırsat bilerek hareket ediyor.
Tarım ve gündelik kullanım alanında yeterli su kaynağı sağlanması açısından Afrika, İsrail'e yardımcı olabilecek bir kapasiteye sahip bir bölge. Bu nedenle İsrail de, yeni dış politikasını "Afrika'nın nimetlerinden yararlanma" doğrultusunda şekillendiriyor.
İsrail, kendisine ait sınırlı su kaynaklarını kullanmak yerine, Afrika'nın oldukça zengin su kaynaklarını kullanmayı amaçlıyor. Bu sebeple Kenya, Etiyopya, Ruanda ve Senegal gibi ülkelerle ortaklaşa gerçekleştirdiği projeler dâhilinde, yoksullukla mücadele, teknoloji inovasyonu ve teknoloji ihracatı konusunda Afrika ile ilişkilerini güçlendiriyor.
İSRAİL, AFRİKA’DAN NE GÖTÜRECEK?
Afrika'ya "getiri sağlayan" İsrail'in, Afrika'dan "ne götüreceği" meselesi de zihinlerde büyük bir soru işareti.
İsrail'in eğitim ve beceri kapasitesinin transfer edilmesi, sürdürülebilir büyümenin yolunu Afrika ülkelerine açmakla birlikte, Afrika'daki İsrail etkisini de artırıyor.
Güney Sudan, Etiyopya ve Eritre'de ciddi bir siyasi ve askerî ağırlığı olan İsrail, zaman içinde ekonomik anlamda da ciddi bir ağırlık kazanabilir. İsrail gerek kamu kuruluşları, gerekse özel şirketler vasıtasıyla Afrika'da gerçekleştirdiği projelerin reklam ve propagandasını da başarılı bir şekilde yürütüyor : "İsrail kalbi ve zihniyle 1 milyon Afrikalı insanın hayatını sonsuza dek değiştirdi".
Afrika'da su ve güneş enerjisi kullanımında Kenya, Etiyopya ve Güney Afrika'da çok ciddi projeler gerçekleştiren İsrail'in bu çabaları, karşılıklı iyi ilişkiler çerçevesindeki bir "hayır işi" nden ziyade, Afrika'da siyasi ve ekonomik etkinlik kazanma çabası olarak görülüyor. İsrail'in Afrika'daki kazanımları, BM'de siyasi destek sağlamasının da yolunu açacak.
Ayrıca İsrail'in, Afrika'ya yönelik gerçekleştirdiği tarımsal iş birliği ve teknik kalkınma yardımlarını, "Nil'den Fırat'a büyük İsrail ideali" perspektifinden de okumak mümkün.
İNSANİ YARDIMA ODAKLANAN TÜRKİYE
Afrika ülkeleri ile ilişki ve işbirliğini geliştiren, bölgeye yardım eli uzatan ülke ise, Türkiye.
Afrika'yı stratejik bir bölge olarak gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kıtayı Türk dış politikasının gelecek dönemdeki önemli bir açılım alanı olarak kabul ediyor. Bu durum Türkiye'nin bölgeye yönelik siyasi ve ekonomik ilişkilerinde de kendisini gösteriyor.
2009'da Afrika'daki 12 ülkede büyükelçilik düzeyinde diplomatik temsilciliği olan Türkiye'nin, bugün 40 büyükelçiliği bulunuyor. Ankara'da ise, 33 Afrika ülkesinin büyükelçiliği yer alıyor.
ERDOĞAN, AFRİKA’DA 30 ÜLKEYİ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bölgeye yönelik yaptığı dış geziler de, Türkiye'nin Afrika'ya yönelik artan ilgisinin başka bir göstergesi.
Erdoğan, başbakan olarak göreve başladığı 2002 yılından bu yana, 28 Afrika ülkesini ziyaret etti. Bu yılın başında gerçekleştirdiği Afrika turunda, Moritanya ve Mali'ye de giderek, bölgede ziyaret ettiği ülke sayısını 30'a çıkardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Afrika temaslarına daha yakından bakmak gerekirse dört ana boyutun varlığından söz edilebilir: siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel. Siyasi açıdan değerlendirildiğinde bu ziyaretler, Türkiye'nin küresel dış politika vizyonu bağlamında, Afrika'ya stratejik bir değer atfettiğini gösteriyor.