10 maddede edebiyatın gür sesi: Baki
Baki, döneminde "şairler sultanı" anlamına gelen "Sultânü'ş-şuarâ" unvanıyla anılırdı. Kaleme aldığı şiirler ile edebiyatın çehresini değiştiren şairin şöhreti, Anadolu ve Rumeli'yi aşıp Hint saraylarına kadar yayıldı. Çağdaşlarına göre daha sade ve anlaşılır bir dil kullanan usta kalem, Türk şiirinin önemli isimler yetiştirdiği bir yüzyılda yaşadığı halde hepsini gölgede bıraktı. Sizler için, kubbede hoş sada bırakan Baki'nin hayatını ve hafızalarda yer edinen şiirlerini derledik.
Giriş Tarihi: 07.11.2020
13:17
Güncelleme Tarihi: 07.04.2022
15:00
SARAYIN ÖNEMLİ ŞAİRLERİNDEN BİRİYDİ
📌Silivri Medresesi'ne gönderilen Baki'nin bir yıl sonra maaşı daha da artırıldı ve İstanbul'daki Mahmud Paşa Medresesi müderrisliğine getirildi.
📌Hayatı hızlı bir şekilde değişmeye başlayan şair, Kanuni'nin şiirlerine nazireler yazarak edebi düzeyde ilişkilerini geliştirdi. Fakat yaşamında her şey olumlu yönde giderken önce babasını ardından kendisini himaye eden Sultan Süleyman'ı kaybetti.
📌Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatı üzerine duyduğu üzüntüyü "Kanuni Mersiyesi" ile dile getiren Baki, II. Selim döneminde Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın yakınında bulundu. Saray toplantılarına çağrılmaya başlanan divan şairi, III. Murad döneminde de vazifeye devam etti ve Süleymaniye Müderrisi oldu.
İLMİYE SINIFININ EN YÜKSEK DERECESİNE YÜKSELDİ
📌Artık devrin büyük âlim ve şairlerinden sayılan Baki'nin ünü zirveye ulaşmışken kaleme aldığı bir şiiri, hasımları tarafından farklı manalar yükleyerek Sultan III. Murad'a bildirildi.
Cihânun ni'metinden kendi âb u dânemüz yegdür İlün kâşânesinden kûşe-i vîrânemüz yegdür
📌 Fakat Baki'nin dostları, bu şiirin farklı bir şaire ait olduğu konusunda Sultan'ı ikna ettiler. Kötü bir akıbetten kurtulsa da kendisinden şüphe duyulmasına engel olamadı. Edirne'deki Selimiye müderrisliğine gönderildikten bir süre sonra maaşı artırılarak Medine kadılığına atandı.
📌 İkişer kez İstanbul ve Anadolu kazaskerliği, üç kez de Rumeli kazaskerliği yaptı. İlmiyedeki en yüksek mertebeye ulaşan şairin önünde şeyhülislamlıktan başka yükseleceği makam kalmadı. Fakat Kanuni dönemindeki rindane yaşamı, hasımlarıyla mücadele içinde olması bu amacına ulaşamadan emekliye sevk edilmesine neden oldu.
Klasik edebiyatta aşığın hayali güzeller
HAYATTAYKEN "ŞAİRLER SULTANI" UNVANINI ALDI
📌Baki'nin ünü o kadar geniş çevrelere ulaşmıştı ki 17. yüzyılda hayatını Bâkî Divanı istinsah edip satarak sürdüren Vardar Yeniceli Hüseyin Efendi gibi kâtipler bulunurdu.
📌Hayattayken "şairlerin sultanı" anlamına gelen "Sultanü'ş Şuara" unvanını alan Baki, 7 Nisan 1600'de İstanbul'da vefat etti.
📌Cenaze namazını Fatih Cami'nde Şeyhülislam Sun'ullah Efendi kıldırdı. Baki, cenazeye katılan devlet erkânı, vezirler, âlimler, şairler ve sevenlerinden oluşan kalabalık tarafından kendisi için Edirnekapı'nın dışında Eyüp Sultan'a giden yol üzerinde La'li Efendi Çeşmesi yakınında hazırlanan kabre defnedildi.
EDEBİYATA YENİ BİR SÖYLEYİŞ KAZANDIRDI
📌Divan edebiyatında şiire biçim ve içerik açısından birçok yenilik getiren Baki , özel hayatında serbest ve hoşgörülü olmasına rağmen memuriyet hayatında dış tesirlere kapılmadı.
📌Şahsi mührüne "Dünya geçicidir, vefa yoktur. Her şey gibi Baki de geçicidir. " anlamındaki beytini yazdıran şair, hükümlerinde adaletten ayrılmadı.
📌Türk şiirinin önemli isimler yetiştirdiği bir yüzyılda yaşadığı halde hepsini gölgede bırakan Baki, daha çok kaside ve gazel yazdı.
📌Kaleme aldığı beyitlerde İstanbul halkının konuşma kalıplarından, günlük dildeki kullanımlarından yaralanarak tasvirler yapması, edebiyatta yeni bir atmosfer oluşmasını sağladı.
Divan edebiyatından beyitler ve anlamları
ŞÖHRETİ HİNT SARAYLARINA KADAR ULAŞTI
📌Henüz yaşarken Babürlülerin egemenliğindeki Hindistan'da, Safevîlerin kültür merkezlerinde Bâkî Divanı'nın okunurdu. Mekke'de Heratlı Veysi bin Muhammed tarafından istinsah edilirdi.
📌Şiirlerinde şekil mükemmelliğini sağlamaya, edebi sanatları ustalıkla kullanmaya ve kelime oyunların yapmaya çalışan şair, "Divan", "Fazail ül-Cihad", "Maalim-ül-Yakin fi Siret-i Seyyid-il-Mürselin" ve "Fazail-i Mekke" eserlerini kaleme aldı. Eserleri, 16'ncı yüzyıl Osmanlı toplumunun beğenisine uygun, sanat incelikleri ve hayal güzellikleriyle dolu olan Baki, çağdaşı şairlere göre daha sade ve anlaşılır bir dil seçti.
📌 Divan şairi, duru ve temiz bir İstanbul lehçesinin yanı sıra şiirlerinde halk deyimleri ve söyleyişleri de kullandı.
📌 Şair, Kanuni Sultan Süleyman döneminde hazırlanan divanında 27 kaside, 2 terkib-i bend, 1 terci-i bend, 7 tahmis, 619 gazel, 24 kıta, bir tarih ve 38 müfrede yer verdi.
VIDEO