7 güzel adam 7 güzel şiir
Yedi güzel adamdan birisi kan görür; birisi aşk görür; biri yar, biri bela, biri dağ; biri de sofra görür. Görüler be gereğini bellerler. Peki "Bu insanlar dev midir, Yatak görmemiş gövde midir?" Cahit Zarifoğlu'nun anlattığı 'Yedi Güzel Adam'ı en güzel şiirleriyle birlikte yeniden hatırlıyoruz.
Giriş Tarihi: 22.09.2018
12:51
Güncelleme Tarihi: 22.09.2018
15:18
Şairin, Müslümanların emperyalizme başkaldırışını yansıtan şiirleri büyük ilgi görürken, Bayazıt, şiirde tarihi bir boyutun, fizik ötesine bir açılımın ve günlük hayatın yansımalarının görülmesi gerektiğini savundu.
…
Güneşin
Mızrakların ucuna takılıp
kaldığı
bir vakitte
Diriliş erlerinin yüreklerinden
yayılan
Bir depremle sarsılıyordu arz.
Gerilmişti altımızda atlarımız
Fırlayıp kopacakmış gibi
baldırlarından
kasları
Ve tarıyordu bir projektör gibi
bakışları
üç kıtayı
Yeni bir vakte eriyordu yürekler
Yayılıyordu o muştu
O coşku
O haber.
…
"Okul yaptıramadım ama 50 yıllık yaşamımda okullarda okutulacak kitaplar yazdım."
1940'ta Maraş'ta doğan Rasim Özdenören hukuk fakültesini kazandıktan sonra , gazetecilik bölümünü tamamladı. 1984 yılında ''Denize Açılan Kapı'' adlı eseriyle yılında Türkiye Yazar Birliği Yılın Hikâyecisi Ödülü'nü kazandı. Türk öykücülüğünün köşe taşlarından olan Özdenören, Edebiyatımızın Yedi Güzel Adam'ından biridir. Yazdıkları Mavera, Diriliş ve Edebiyat dergilerinde yayınlandı.Rasim Özdenören'e göre edebiyat sanatı "İslam'ı anlatabilmemizin bir enstrümanıdır."
ZARİFOĞLU'NUN ACILARINA KARDEŞ
Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ile lise birinci sınıfta tanıştıklarını, edebiyata düşkün diğer arkadaşlarıyla birlikte 3 yıl birlikte okuduklarını, 1955 yılından vefatına kadar gece gündüz birlikte vakit geçirdiklerini vurguladı.
"Cahit'in hayatı da aslında bu dediğim anlamda biraz kapalı bir hayattı." diyen Özdenören, "Cahit o dönemde de içine kapalıydı. Kimseyle görüşmez gibi görünür, başı önünde gidip gelirdi. O haliyle, çevreyle çok irtibat kurmadığı için arkadaşlar ona 'Aristo' lakabını takmışlardı, 'Aristo' diye anılırdı. Cahit okumaya da çok fazla ilgi duymazmış gibi dururdu ama aslında okurdu tabi. Cahit'in şair olduğunu keşfedince kendisinin izniyle onun şiirlerini, kendi öykülerimi dergilere gönderdim ve yayınlatmaya gayret ettim." açıklamasında bulundu.
Yıldızların kaydığı yerdir de…
Buzul çağından kalma virüslerle sanal
virüslerin oynaştığı düzlemi biliyorsunuz.
Köpük kabuklarının
Ay parçasına dönüşmüş iç denizlerin
İç denizlerde yitmiş olan yıldızların en
mahrem yerindeki kara parçalarının
Yağmur homurtularının
Ve homurtulu yağmurun
Buluştuğu bir yer vardır…
Sevgililerin ruhu orada...
Türk Edebiyatı'nın önde gelen hikâyecilerinden Rasim Özdenören'in ikizi olarak 20 Mayıs 1940'ta Kahramanmaraş'ta dünyaya gelen Alâeddin Özdenören, çağının tanığı olmayı seçen şairlerden biridir. Şiirin dili onu salt gözlemci olma konumundan çekip çıkartmıştır.
Lise yıllarında ikiz kardeşi Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt ile Maraş'ta çıkardıkları Hamle dergisi ile edebiyata başlayan Alâeddin Özdenören, daha sonraları Yeni İstiklal, Diriliş ve Edebiyat dergileri ile, 1976'da kurucuları arasında yer aldığı Mavera dergisinde yazmaya devam etti.