7 Güzel Adam'dan 7 güzel kitap
Yedi güzel adamdan birisi kan görür; birisi aşk görür; biri yar, biri bela, biri dağ; biri de sofra görür. Görüler ve gereğini bellerler. Peki, "Bu insanlar dev midir, yatak görmemiş gövde midir?" Cahit Zarifoğlu'nun anlattığı 'Yedi Güzel Adam'dan yedi güzel kitabı sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 05.02.2019
09:41
Güncelleme Tarihi: 05.02.2019
11:21
''Ben çizilmiş bir yaşama atanmışım gibi
Peki ama kim çizebilir senden başka senin yaşamını?''
Ankara'da 1 Temmuz 1940'ta dünyaya gelen Abdurrahman Cahit'in ilk şiir ve yazı denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yayımlandı. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nuri Pakdil , Rasim Özdenören , Alaeddin Özdenören , Erdem Bayazıt ve Mehmet Akif İnan 'la Maraş Lisesinde başlayan arkadaşlıkları, hayatlarının sonraki yıllarında "Diriliş" , "Edebiyat" ve "Mavera" dergilerinde sürdü.
Zarifoğlu, 1960 yılında çıkışına ön ayak olduğu "İnkılap" gazetesinde, haberlerin yanı sıra günlük yazılar yazdı ve sanat sayfası hazırladı. Usta şairin bu yazıları, 1980'de çıkan "Yaşamak" kitabında topladığı günlüklerinin ilk örnekleri oldu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne 1961'de giren Zarifoğlu, İstanbul'a geldikten sonra Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç 'la uzun sürecek dostluklar kurdu.
Şiiri temelde "İkinci Yeni"ye yakın duran ancak kendi yeniliğinin peşine düşen Zarifoğlu, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şairlerden biri oldu.
Edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılanan ilk kitabını kendi parasıyla çıkaran Zarifoğlu'nun kitabı yeterince dağıtılamadığı için büyük bir kısmı elinde kaldı. Zarifoğlu'nun Eylül 1973'te çıkan ikinci kitabı "Yedi Güzel Adam" ise en bilinen eserleri arasına girdi.
Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt ve Alaeddin Özdenören ile güçlü bir bağı olan Zarifoğlu'nun "Yedi Güzel Adam" şiirini kaleme almasının ardından bu isimler "Yedi Güzel Adam" olarak anılmaya başladı.
Yedi adam biri bir gün bir kan gördü gereğini belledi yari asla koynuna Ayırmaz kanı yanından Beyaz haberlerim var kardeşlerim
Bir güzel ince gelin Kabartır göğsünü toz duman içinde gelinliği durur çıkartıp bıraktığı yerde İçerlerden bir taşlı tarladan Kaynayan nehrin gözünde unutmuş gelin alınlığını Avuçları sıcacık yumulu bedenine dayalı Kalın bilekli badem topuklu Seyirtir o ince gelin grevlilere şifalar götürmek için
Mektuplar - Cahit Zarifoğlu kitap özeti:
Cahit Zarifoğlu'nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır. Bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şair dostlarına, bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar şair ve adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır.
Zarifoğlu'nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunu anlaşılması konusunda bize önemli imkânlar sunmaktadır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Yıkılmış ve yeniden doğmaya çalışan bir toplumun, bir kültürün, yıkılmış ve yeniden yapılan bir şehrin ve savaşın; siyasi, sosyal, ekonomik yıkıntıları içinden doğrulmaya çalışan bir ailenin ferdi olarak Zülküf Dağı'nın eteğindeki o küçük kasabada dünyaya geldim. İşte bu dört yıkılmışlık içinde 1933 yılı baharında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde doğdum. Annemin deyişiyle Gülan ayında bir günde.''
İkinci Yeni şiirinin uç beyi, mistik şiirin kıyas kabul etmez şairi , düşünür, siyasetçi olan Sezai Karakoç resmi kayıtlara göre 22 Ocak 1933'de Diyarbakır'da doğdu. Oldukça parlak bir eğitim hayatı geçirdi, çeşitli dergilerde çalıştı, onlarca kitap yazdı, Türkiye'den ve dünyadan çeşitli sanat ödüllerine layık görüldü.