Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yaşamına ışık tutan günlükleri

Ahmet Hamdi Tanpınar, edebiyatımızın başyapıtları niteliğindeki Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Sahnenin Dışındakiler romanlarının "eşikte duran" yazarı... Tanpınar hakkında gerek okul hayatımızdan, gerekse şahsi ilgilerimizden kaynaklı pek çok malumata sahip olabiliriz. Peki, edebiyatımızın usta yazarı ve şairi Tanpınar'ı ne kadar iyi tanıyoruz dersiniz? Zira günlüklerini okuduğumuzda bambaşka bir Tanpınar portresi çıkıyor karşımıza. Gelin, "Bu defteri seviyorum. Benden sonra okunacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor" cümlesini kuran Tanpınar'ın, bizi farklı çehreleriyle karşılayan günlükleri çerçevesinde yaşamının kıyısında gezinelim…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 13
  • 13
TANPINAR'IN TÜRK ŞİİRİNE VE ŞAİRLERİNE DAİR GÖRÜŞLERİ
TANPINAR’IN TÜRK ŞİİRİNE VE ŞAİRLERİNE DAİR GÖRÜŞLERİ

🔶 Tanpınar'ın günlükleri, aynı zamanda edebiyat camiasına ve Türk şiirine bakışını da yansıtan önemli bir kaynaktır. Tanpınar'ın günlüklerine kaydettikleri çoğunlukla şahsi görüşlerini ihtiva eder.

"Kendime göre bir Türkçe yapacağım. Muayyen bir edebiyatın örneğini vereceğim."

"Hakikat şu ki ben Türkçede yeniyim."

"Türkçeyi, hece veznini, Türk duyuşunu ve görüşünü biraz daha, olduğundan, bugünkünden daha çok ileriye götürmekten henüz ümidimi kesmiş değilim. Daha yapacağım iş var. Buna eminim. Varsın sussunlar, varsın okumasınlar, beğenmesinler, hayatlarına getirdiğim şeyin farkında olmadan, satıhdan beni tanısınlar, 'Bursa' şiirimle iktifa etsinler. Varsın Tarık (Gürcan) bilmem ne, her hafta radyoda en aptal şiirleri okusun. Gazeteler bana boykot yapsın!"

"Ne yaptım! Beş Şehir'le, okunmayan, bahsedilmeyen Beş Şehir'le bütün o hikâyeler, romanla Türk edebiyatının bütün bir tarafıyım!... Bu eserlerden memnun muyum? Orası başka. Fakat 'Abdullah Efendi'nin Rüyaları' bilhassa birinci hikâye böyle tenkitsiz mi geçecekti? Huzur ki okuyanların hepsi sevdiler, üç makale ile 'Yaz Yağmuru' hiçbir akissiz mi geçecekti? Bunların Türkiye'ye getirdiği hiçbir şey yok muydu! Türkiye'ye ve Türkçeye. 'Deniz' manzumesi Türkçenin beş on manzumesinden biridir. Buna eminim. Buna makalelerimi de ilâve edin. Hayır, ben adımı, küçük şöhretimi hak ettim ve çok ileriye geçtim. Fakat niçin bu kadar haksızlık? Bu işte eksiğim nedir!"

🔶 Türk şiirine ve eserlerine dair görüşlerini yazan Tanpınar, kırgın, kızgın veya sevmediği edebiyatçıları; bunun yanında takdir ettiği isimleri de apaçık yazar.

"Yahya Kemal Enstitüsü'nden istifa. Esat, Orhan Şaik. Ne adamlarla dostum ama…"

"Faruk'u [Nafiz Çamlıbel] severim, Samet'ten [Ağaoğlu] ikrah eder ve tâli'ine acırım, Peyami'den [Safa] nefret ederim."

'Daima derinleştim. Sıfırdan başlamış gibiydim. Bu sıfır Yahya Kemal ve Haşim hariç Türk şiirinin değer seviyesiydi. Eğer burada genişlemeğe razı olsaydım benim de hiç olmazsa Faruk (Nafiz Çamlıbel) kadar bir şöhretim olurdu. Biraz kaysaydım Orhan (Veli Kanık) ve Cahit'ten (Sıtkı Tarancı) fazla sevilen adam olurdum. Yapamadım. Hakikaten sıfırdan başladım.' 'Kırk yaşında tek oda müstakil evim oldu. Herşey, hayatımda herşey geç oldu. İlk nesir kitabım kırk yaşında çıktı. Hala ikinci romanım Remzi'de bekliyor...'

(x)Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kullandığı Fransızca kelimeler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN