Arama
Ayşe Şasa'nın Delilik Ülkesinden Notlar kitabından 20 unutulmaz alıntı
1963 yılından itibaren Türk sinemasında Murat'ın Türküsü, Son Kuşlar, Ah Güzel İstanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza atan Ayşe Şasa, Yeşilçam'ın ünlü ve yetkin senaristlerinden biriydi. İstanbul'un seçkin ailelerinden birine mensup olan Şasa, çocuğu bir "proje" olarak gören ebeveynlerin ve mürebbiyelerin elinde büyüdü. Bir yandan Batı düşüncesinin aklı kutsayan yapısıyla içine düştüğü sorun yumağına cevap bulmaya çalışırken bir yandan şizofreni ile uğraştı. Fakat bir gün İbn Arabî'yle tanıştı. Artık hayat onun için bambaşka olacaktı...Delilik Ülkesinden Notlar bu can çekişme halinin ürünüdür. İşte Ayşe Şasa'nın buhranlı hayatını gösteren ve metafiziksel dönüşümünü anlatan Delilik Ülkesinden Notlar isimli eserden 20 unutulmaz alıntı...
"Ölümü kendi mezarımı, yüreğimde korkuyla değil özlemle araştırmaya, ötelerde huzurlu bir barınak olarak düşünmeye ve başladığım bir yaşa yavaş yavaş yaklaşmaktaydım."
s.63
"Einstein'in dünyaya dilini çıkaran fotoğrafı hep gözümün önünde. Hiçbir şey bilimin cinnetle olan gizli içsel akrabalığını bu kadar iyi aktaramaz."
s.67
"Benim sonsuz bahara yönelik cennet tasarımım ile onun hiçliğe yönelik cehennemi bir yol kavşağı gibi kesişiyor, bu kesişmenin içerdiği çağrışımlar beni rahatsız ediyor."
s.67
