Arama

Bir Garip Efsane Aylak Adam’da İstanbul

Modern romanın önemli isimlerinden olan Yusuf Atılgan, büyük şehrin yalnız ve yüzeysel insanlarının arasında bulamadığını da yitiren adamın romanı Aylak Adam'da, alışılmış eşsiz İstanbul portresine karşıt bir betimleme yapar. Modernizmle her şeyin sunileştiği, hızla orantılı olarak gürültünün de arttığı gri ve huzursuz bir labirenttir artık şehir. Aylak Adam, huzursuz ve eleştirel bakışla İstanbul'la nadir anlarda da olsa bütünleşir. Bu nadir bütünleşmeleri ve şehirle kavgalarıyla İstanbul'u bir de Aylak Adam'ın Bay C'sinin gözünden görün.

  • 10
  • 10

"Bir kadın çocuğu dövdü. Dayak yiye yiye bu şehirde yaşamayı öğrenecekti. Hep tetikte olacaktı. Yasaktı dalgınlık. Daldı mı, büyük şehir insanı kornalar, çanlar, küfürler, gıcırtılar, çarpmalarla kendine geliyordu. Güler'e baktı. Onlar da mı dalmıştılar. Yoksa bu şehir onları da mı kendilerine getirecekti?"

🔹

▪ Büyük şehrin insanı hem örseleyen hem de güçlendiren yanlarına, döven kadın dövülen çocuk ilişkisi üzerinden değinen yazar, büyük şehrin hep tetikte hissettiren trajedisine parmak basar.

▪ Ufak dalgınlıklara yer olmayan bu şehir, hem somut olarak hem de duygusal olarak insanı hırpalar.

▪ Rahat bir hayatı olsa da Bay C, içindeki huzursuzluğa şehrin kötü yanlarını da ekler.

▪ Diğerlerinin aynı şeylerden ürküp aynı rüyalardan uyanacağı fikriyle mekândan mekana insandan insana geçen Bay C, asıl bulacağını yitirmesine sebep olan bu şehri terk etmese de susmaya karar vererek Tutunamayanların Turgut'u gibi sosyal bir intihar gerçekleştirir. Son sözleri ise şunlar olur:

"Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN