Arama

Bir hikaye iki şair: Fuzuli ve Sezai Karakoç’un Leyla ile Mecnun’u

Leyla ve Mecnun kıssası, Arap edebiyatının bir mahsulüdür. Onu kaleme alan şairlerce yeni kazanımlar elde eden bu hikâye, gittikçe daha derin manalara bürünmüştür. İran edebiyatından Genceli Nizami ile tertipli bir metin haline gelen kıssa, 16. yüzyılın yetkin isimlerinden biri olan Fuzuli'nin kalemiyle geleneğin en seçkin metinlerinden biri olmuştur. Fuzuli'den yüzyıllar sonra ise Sezai Karakoç, geleneğe yaslanan sanat anlayışının yanında modern anlamda bir Leyla ile Mecnun hikayesi yazmıştır. Peki, farklı çağlara ait her iki metnin birleşen ve ayrışan noktaları nelerdir?

  • 12
  • 17

"Mensiz çekip ahlar figanlar,
Sahralara düştüğün zamanlar."

Fuzuli

"Bir gün Mecnun açtı gözlerini
Uçsuz bucaksız çölde buldu kendini
Günlerce bilmemişti nereye gittiğini
Ne yaptığını ve ne yediğini
Büyük şokun etkisi altında
Ölü gibi dolaşmıştı şurda burda
Demek onu yine çöl çekmişti"

Sezai Karakoç

  • 13
  • 17
Modern bir söylemle yeniden inşa edilen Leyla ile Mecnun
Modern bir söylemle yeniden inşa edilen Leyla ile Mecnun

Diriliş dergisinde bölümler halinde yayımlanan Leyla ile Mecnun şiirleri, daha sonra 1980 yılında çıkan Şiirler 6'da toplu olarak yer almıştır.

Fuzuli, Nizami'yi aşmak zorundaydı, Sezai Karakoç'un da Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun mesnevisinin üzerine bir şeyler koyması gerekiyordu. İşte bu düşünceyle Sezai Karakoç, klasik edebiyatın geleneksel anlayışı ve kalıplarıyla yazılan bu eseri, modern bir söylemle yeniden inşa etmiştir.

  • 14
  • 17

Günümüz Türk edebiyatının önemli şairlerinden olan üstat Karakoç, gelenekten yararlanma meselesinde Atilla İlhan, Beşir Ayvazoğlu, Enis Batur, Hilmi Yavuz gibi şairlerin yer aldığı anlayıştan öteye gitmiştir. Leyla ile Mecnun adlı aşk hikayesini yeniden yazması dikkate değerdir.

"Arz eyle ki ey vefalı dildar,
Can verdi yolunda Leyla-i zar.

Ya Rab bana cismü can gerekmez,
Cananesiz cihan gerekmez."

Fuzuli

"Mecnun'la aynı anda mı
Biraz önce mi biraz sonra mı
En yeşil vahalar bereketinde
Bir ışığa dönüştü Leyla Ece
Evden yükselen bir ışık sütunu
Yükselip tuttu ışık olan Mecnun'u
Gördü herkes gökte yarıştı iki ışık
Birbirine kavuştu iki ışık"

Sezai Karakoç

  • 15
  • 17
Sezai Karakoç eserinin Fuzuli’nin eseriyle birleşen ve ayrışan noktaları nelerdi?
Sezai Karakoç eserinin Fuzuli’nin eseriyle birleşen ve ayrışan noktaları nelerdi?

Karakoç, malzemesini edebi gelenekten seçmiştir. Bu gelenek Fuzuli'nin yazdığı Leyla ile Mecnun ve öncesinde yazılmış tüm Leyla ile Mecnunları kapsar. Okura tanıdık gelen olguları sunan Karakoç, bir yandan yeni anlamlar ürettiği gibi bir yandan da hikayenin kökenindeki eski göstergeleri okuyucuya sunmuştur. Karakoç'un Leyla ile Mecnun eseri, geçmiş ile gelecek arasında bir yerde durmaktadır. Mecnun eski bir kahramandır, ama modern toplumların kahramanı olarak yeni bir bağlamda durarak bir yandan eskiyi hatırlatır, bir yandan da farklı söylem noktasında "yepyeni bir Mecnun" imgesiyle karşımıza çıkar.

  • 16
  • 17

Karakoç, eserinde Leyla ile Mecnun'un yazıldığı mesnevi şeklini ve mesnevinin içinde yer alan, gazel, münacat, na't, miraciye gibi türleri tercih etmemiş bunun yerine çağdaş edebi türlere başvurmuştur. Fuzuli ve onun gibi meşhur şairlerce tasarlanarak gelen ve adeta kalıplaşan metin, Karakoç tarafından yeniden tasarlanmış ve devrin koşullarına göre parçalara verilen önem, değişikliklere tabi tutulmuştur. Söz gelimi, Fuzuli'nin hikayesinde 1500'lü yılların Bağdat merkezli hayat ön plandayken, Karakoç'un hikayesindeki ana unsur 1900'lü yılların sonundaki İstanbul merkezli hayattır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN