Arama

Çağları aşan eser: Kabusname

Bazı eserler asırları aşarak milletin hafızasında yer edinir. Bunlardan biri de Kabusname'dir. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen canlılığını kaybetmeyen eser, tarih boyunca Türkçe, İngilizce, Rusça, Arapça gibi birçok dünya diline çevrildi. Sultanların ve devlet adamlarının sevdiği eserlerden biri olan Kabusname hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 10
  • 14

📌 Mercimek Ahmet, Kabusname'yi çevirirken oldukça titiz davranıp telif sayılabilecek bir eser meydana getirdi. Tercüme yaparken kendi bilgisini kattı, açıklama ve eklemeler yaptı.

Kitabın nasıl tercüme edildiğini ise eserin ön sözünde anlattı:

"Şöyle bilmek gerektir ki insanlar arasında Allah'ın yarattıklarının en güçsüzü olan ben İlyas oğlu Mercimek Ahmet -Allah o ikisini bağışlasın- bir gün Filibe yolunda padişahın hizmetine vardım, baktım ki cihanın sultam, zamanın galibi sultan soyundan Sultan Murat Han -Allah mülkünü daim, devletini ebedi eylesin- elinde bir kitap tutar. Bu hakir hasta gönüllü, o alicenap padişaha 'Bu, ne kitabıdır?' diye sordum, o tatlı sözüyle "Kabusname'dir diye cevap verdi ve dedi ki, 'Hoş kitaptır, içinde çok yararlı şeyler ve öğütler vardır ama Fars dilincedir, bir kitabı Türkçeye çevirmiş, ama anlaşılır değil, açık söylenmemiş, bundan dolayı hikâyesinden tat bulamayız. Ama bir kimse olsa bu kitabı açık ve anlaşılır bir biçimde çevirse, ta ki anlamından gönüller haz alsa.' İşte bu hakir gayret gösterdim, 'Buyurursanız ben çevireyim' deyince, o temiz görüşlü padişah 'Senin ne haddine' demedi 'Hemen çevir' diye buyurdu.

İşte ben hakir de çalıştım, gerçi bu kadar gücüm yoktu, ama onun himmetinin bereketiyle Kabusnâme'yi Türkçeye çevirdim. Şöyle ki bir sözü aralayıp geçmedim. Aklımın erdiğince kimi anlaşılması güç sözleri de basit olarak açıkladım, tâ ki düşünerek okuyanlar anlamından haz alsınlar ve bu güçsüzü hayır dua ile ansınlar."

1432 yılında tamamlayarak sultana sundu.

Çağları aşan Kabusname eserinden hikmetli öğütlere gelin daha yakından bakalım👇

  • 11
  • 14

Ey oğul!

Allah'ın emri gereğince şükredersen, az olan şükrün çok yerine geçer. Nitekim Allah din içinde beş türlü ibadet buyurdu. Eğer gece gündüz çalışsan, acizlikten başka bir şey elde edemezdin, ama o ölçüyle beş türlü ibadet buyurdu. Onun ikisini zenginlere, kalanını da bütün halka verdi.

Bunlardan biri Allah'ın birliğini ve Muhammed Mustafa'nın (sav) peygamberliğini dil ile söylemektir ve gönülle inanmaktır. Diğeri beş vakitte namazdır, öbürü de yılda bir ay oruç tutmaktadır.

  • 12
  • 14

Namaz ve oruç Allah'ın has nimetidir, onları has kullarına nasip kılmıştır. İkisini de yerine getirmekte kusur etme. Eğer bu ikisinde kusur edersen avamdan olursun, seçkinlerden olmazsın.

  • 13
  • 14

İhtiyacı olan birisi senin yanına gelecek olsa, onun için çalış, çabala; emeğini ondan esirgeme. Bu insan, düşmanın veya seni çekemeyen biri olsa da, farklı davranma. Ola ki o düşmanlık dostluğa dönüşe.

  • 14
  • 14

Gayet alçakgönüllü ol, burnu büyük olma. Okumaktan üşenme, ne okursan ezberlemek ve ezberini tekrarlamak ardınca ol. Meraklı ol, sözü gözle ki nereden gelir, nereye gider. Alimleri sev ve daima ilim ehline yakınlaş, onların katında hürmetli ol, edepsiz olma. İlim öğrenmekte hırslı ol, unutkan olma. Ama üstadına ve her iyilik gördüğüne karşı haktanır ol.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN