Cahit Zarifoğlu'nun Motorlukuş kitabından alıntılar
Zarifoğlu'na göre yaşama çocukların baktığı yerden bakmak ve bu duyarlılıkla eserler yazmak, ayrı bir sanattı. Şair, çocuk yazarlığından duyduğu keyfin ifadesini şu cümlesiyle hafızalarımıza kazımıştı: "İtiraf etmeliyim, aşk şiirleri yazarken nasıl heyecanlanabiliyorsa bir yazar, çocuklar için yazarken de öylesine dolu dolu heyecanlanabiliyor." Çocuklara verilen nasihatin en zarif dili, Cahit Zarifoğlu'nun Motorlukuş kitabından alıntılar derledik.
Giriş Tarihi: 31.05.2020
08:17
Güncelleme Tarihi: 31.05.2020
09:03
Tam dokuz tane çocuk.
Ooo, maşallah.
Fakat sorarsanız babaya bu kadarı da az.
-Aman diyorlarmış ona, bu kadar çok çocuğu doyurmak giydirmek büyütmek zor.
Baba da demiş ki:
-Onlar daha dünyaya gelmeden Allah onların yiyeceklerini önceden yollar. Böyle de, esas önemlisi bunları yetiştirmek güzel güzel eğitmek. Dininden diyanetinden haberli kılmak.
İşte bunun için işine gider işinden gelir. Artan bütün vakitlerini çocuklarına ayırırmış bu baba."
"Hemen bir cankurtaran çağırın ve bu olayı bir bültenle bütün kırlangıçlara duyurun. Düşmesinler yabancıların tuzaklarına…"
Aynı arkadaş grubu, 1956-1959'da "Yenilik", "Yeni Ufuklar", "Seçilmiş Hikayeler", "Türk Sanatı", "Varlık", "Yeditepe", "Dost", "Pazar Postası" gibi dergilerde yer aldı ve "Maraş'ın Sesi" gazetesinin sanat sayfasını hazırlayarak yazı ve eleştiriler yayımladılar.
Lise öğrencisiyken bir süre güreşle meşgul olan ve son sınıfı uçma tutkusuyla okuyan Zarifoğlu, 1958 yılında katılmaya hak kazandığı bir planör kursuna , annesinin izin vermemesi üzerine, gizlice katıldı. Yaz boyunca kurs görerek, "Türk Hava Kurumu Türkkuşu / Milli Model Uçak (B) Sertifikası" alan şair, jet pilotu olmak istediyse de kulağında çıkan rahatsızlık nedeniyle Hava Harp Okuluna giremedi.
Zarifoğlu'nun 7'den 77'ye tüm çocuklar için yazdığı özgün eserler
"Küçük kırlangıç bu vahşi yaratığın içerdekilere kötülük yapmaya geldiğini anlayınca koşup çığlıklar atarak haber vermiş. Onlar da bu erken uyarı sayesinde düşmanlarını yakalayıp afiyetle yemişler. Kanlı dişlerini göstere göstere küçük kırlangıca teşekkür etmişler. Aman demiş küçük kırlangıç teşekkür meşekkür istemem, çekilin önümden bir an önce buradan gideyim. Annemin dizinin dibine oturayım. Bir daha dışarı çıkmayayım."
Zarifoğlu, 1960'da çıkışına ön ayak olduğu "İnkılap " gazetesinde yaptığı haberlerin yanı sıra günlük yazılar yazdı, sanat sayfası hazırladı ve bu sayfada yazdığı yazılar, 1980'de çıkan "Yaşamak " kitabında topladığı günlüklerinin ilk örnekleri oldu.
"-Dinle yavrum dedi anne kırlangıç, bu anlattıkların, yani sürat, insanlar için olabilir, ama bizim için değil. Biz zaten hiç zaman öldürmeyiz. Her şey binlerce binlerce yıldır hepimiz için aynı hızla, aynı zamanda yapılır çatılır. Geriye bir şey kalmaz ki fazla zamana ihtiyacımız olsun."
Cahit Zarifoğlu, 1961'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi ama üniversite yılları maddi imkansızlıklar içinde geçti.
Üniversite öğrenimi için gittiği İstanbul'da Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç'la tanışan Cahit Zarifoğlu, yazı hayatı boyunca lisedeki arkadaş grubuyla birlikte hareket etti. Mart 1966'da yeniden çıkmaya başlayan "Diriliş " dergisi, Cemal Süreya'nın "Papirüs " dergisi, Memet Fuat'ın "Yeni Dergi"si ile "Türk Dili" ve "Soyut" gibi dergilerde şiirleri yayımlanan Cahit Zarifoğlu, asıl başlangıcını 1965'te, haftalık "Yeni İstiklal" gazetesinde, Rasim Özdenören'in yönettiği sanat sayfasında yaptı. Burada Abdurrahman Cem ve Cahit Zarifoğlu imzalarıyla peş peşe 13 şiiri çıkan şair , bu şiirlerin tümünü 1967'de yayımladığı ilk kitabı "İşaret Çocukları"na aldı.
"Dört yaşındaki bir çocuğun bütün attığı taş ne olacak! Elbette kırılmadı ayna ama Mekki büyüyünce zalimleri göstermeyen bütün aynaları kıracak tuz buz edecek."
Kısa bir süre tercümanlık da yapan Zarifoğlu, 1969-1970'te ise "Hakimiyet " gazetesinde teknik sekreterlik yaptı ve yoğun çalışması nedeniyle üniversiteyi de 10 yılda tamamlayabildi.
Zarifoğlu'nun Alman şairi Rilke üzerine hazırladığı mezuniyet tezi bilimsel bulunmayarak reddedilince, arkadaşlarının önerisiyle, tezinde ileri sürdüğü görüşleri bazı tanınmış kişilerden alıntılar gibi göstererek kabul ettirdi.
Cahit Zarifoğlu'nun 'Yaşamak' kitabından hayata dokunan 35 alıntı