Distopya nedir? Okunması gereken distopik kitaplar...
Distopya, çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır; gelecekte olabilecek olumsuz toplumları tanımlar. Distopik kitaplar da genellikle çağdaş toplumun unsurlarını içeren ve bazı modern eğilimlerin sakıncalarına karşı uyarı niteliği taşıyan romanlardır. Modern toplumu bekleyen olumsuz geleceği veya durumu anlatırlar. Sizler için distopya hakkında bilgileri ve distopik kitaplardan birkaç örneği derledik.
Giriş Tarihi: 27.01.2020
09:00
Güncelleme Tarihi: 27.01.2020
10:13
Biz, Yevgeniy İvanoviç Zamyati (1920)
"Biz" romanı klasik ütopyalardan farklı bir eser olarak adeta kendini okuyucuya çeker. "Tekdevlet" kelimesi hiçbir ayrılığa müsaade edilmediğinden ayrı yazılmamıştır. Romanın ismi, Zamyatin'in dünyasında birinci şahıs zamirlerinin ortadan kaldırılmasına vurgu yapıyor; "Biz", birinci çoğul şahısların zamiri olup, diğer zamirleri kaldırarak kimliksizleştirilmek için daha olanaklıdır.
Bilim kurgunun kült romanı 'Biz'den 25 alıntı
Eserde, entegral adlı uzay gemisinde çalışan D-503 adlı mühendisin tutmuş olduğu günlükleri okuyoruz. İnsan doğasından ve tabiatından zorla kopartılmış "Biz" kalıbına sokulan toplum, renksiz hissizdir. Ütopya sakinlerinin isimleri dahi yoktur, her insan bir sayı ile bilinir. Cam duvarlar arasında yaşayan insanların yaşamı sistem tarafından denetlenip adeta tek bir beden gibi verilen komutları yerine getirmekle yükümlüdür.
Çünkü tek bir düşünce, tek bir doğru vardır. Toplumun teknoloji ve bilim konusunda geliştiği, hatta dünya dışına yolculuk yapmanın bile mümkün olduğu bir dünya vardır. Fakat bu dünya bir ütopya değil, karanlık ve korku bir ütopyadır. Zamyatin'in Ütopyasında idam yaygın olarak uygulanır. Eser ile Cesur Yeni Dünya arasında bir benzerlik vardır. Fakat Zamyatin'in distopyası Huxley'in kitabında bulunmayan politik yönü ile ayrılır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın .
Körlük, José Saramago (1995)
Portekizli yazar Jose Saramago bu eserinde, dilinin kurgusunun yanında metinde nokta ve virgülden başka bir noktalamaya yer vermez. Mekân, kişi, yer adı kullanmayarak sıfatlara yer vererek farklı bir anlam katar. "Bakabiliyorsan gör. Görebiliyorsan, gözle." cümlesi ile başlayan eserde okuyucuda ana karakter ile birlikte aynı bunaltı, kaos içine girer. Peki ya göremeyen insanlar neden beyaz bir ışık görür? Karanlık olunca gözler görmez.
Jose Saramago'nun 'Körlük'ünden 30 alıntı
Yazar burada fazla görmekten kaynaklanan bir körlükten bahsediyor olabilir. Nobel ödüllü yazar, eserde bir anda bilinmeyen bir sebeple kör alan insanları ele alıyor. Öyle ki bu körlük, bulaşıcıdır. Bu bembeyaz dünyada tek görebilen doktorun karısı olacaktır. Toplumsal düzenin ve insanoğlunun içinde var olan karanlığa okuyucu kedini, adeta mahkum ediyor. 2008 yılında Fernando Meirelles tarafından, aynı adla beyaz perdeye uyarlanmıştır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın .