Arama

Divan edebiyatından beyitler ve anlamları

Eski toplumumuzun düşünüş, yaşayış ve sanat sevgisini günümüze taşıyan divan şiiri, edebiyatımızın mihenk taşıdır. 'Kaybolmaya yüz tutan gizli bir bahçe' olarak betimlenen divan edebiyatındaki bazı beyitler var ki insanların hafızasında yer edindi. Sizler için asırlardır dilden dile dolaşan beyitleri ve anlamlarını derledik.

Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi

Âdem âdem olmayınca âdem netsin âdemi

(Ziya Paşa)

Adama adam gerekir, adam etsin adamı. Adam, adam olmayınca, adam ne yapsın adamı?

  • 10
  • 20

Gitdün ammâ kodun hasret ile cânı bile

İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile

(Neşâti)

Sen gittin; fakat canı, yani beni, özleminle beraber bırakıp da gittin. Ben, sensiz dostlar sohbetini bile istemiyorum.

  • 11
  • 20

Güllü dibâ giydin amma korkarım âzâr eder

Nazeninim sâye-i hâr-ı gûl-i diba seni

(Nedim)

Ey sevgili, sen üstünde gül resmi olan ipekten bir elbise giydin. Giydin ama o elbisenin üstündeki gülün dikeninin gölgesi seni incitecek, senin tenine zarar verecek çok korkuyorum.

  • 12
  • 20

Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzâr-ı firâkız

Âteş kesilir geçse sabâ gülşenimizden

(Selimî)

Biz, ayrılık bahçesinin öyle yanık yanık ve yakıcı öten bülbülüyüz ki sabah rüzgârı gül bahçemizden geçse, ateş kesilir, yanar.

  • 13
  • 20

Sîneden derd ile bir âh edeyin kim dönsün

Aksine çerh-i felek mihr-i dirahşânı bile

(Neşâtî)

Dert ile bağrımdan öyle ah edeyim ki, gökyüzü, hatta onun parlak güneşi bile tersine dönsün, kıyamet kopsun.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN