Arama

Divan şiirinin bilinen ilk kadın şairi: Zeynep Hatun

Divan şiirinin bilinen ilk kadın şairi olan Zeynep Hatun, dönemindeki hakim edebiyat çevresinde kendisine yer edindi ve Türk edebiyatında ismini tarihe yazdırmayı başaran kadınların öncüsü oldu. Yazdığı şiirlerden döneminde oldukça meşhur olduğu anlaşılan Zeynep Hatun'un hayatı, duruşu, edebi anlayışı nasıldı? Edebiyatımızdaki önemi neydi ve tezkirecilerin eserlerinde nasıl yer aldı? İşte tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası sizlerle…

  • 10
  • 12
Divan şiirinde kadın kimliğiyle tutunma çabası
Divan şiirinde kadın kimliğiyle tutunma çabası

Divan edebiyatında kadın, eski Türklere nazaran daha farklı bir boyuta taşındı. Yaşanan medeniyet ve kültür değişimi ile birlikte kadın, bazı etkiler altında bırakıldı. 13. ve 14.yüzyıllarda yazılan ilk İslami eserlerde kadın toplum içinde etkin ve hak ettiği değeri gören bir konumda iken 15. yüzyıldan sonra kadına karşı bu algı değişmeye başladı.

Kadının sosyal alanda daha geri planda konumlanmaya başlanması, edebiyatta da yansımasını buldu. Osmanlı döneminde kadın şairler yetişmesine rağmen ne yazık ki ismi zikredilen şairlerimiz oldukça az ve çalışma sahasına fazla taşınmayan isimlerdi.

  • 11
  • 12
Hakim edebiyat anlayışında kendisine yer edinen Zeynep Hatun
Hakim edebiyat anlayışında kendisine yer edinen Zeynep Hatun

Bu dönemde şiir yazmanın bir kadın için zorlukları da vardı Nitekim bu durumu Zeynep Hatun'un hayatından örnekleyebiliriz. Eren Sarı Osmanlı Kadın Şairleri kitabında Zeynep Hatun'un eşi tarafından şiir yazılmasına izin verilmediği ve şiir yazmayı bırakmak zorunda kaldığını belirtir.

Zeynep Hatun'un kadın kimliğinden sıyrılmaya çalışarak edebiyatta tutunma çabasını ise söz konusu ettiğimiz şiir ile örnekleyebiliriz.

"Zeyneb, dünya süslerine kadın gibi meyletmeyi bırak. Erkekçe git, saf gönüllü ol (ve) süsü terk et."

Bu beyitte görüldüğü üzere Zeynep Hatun dönemindeki hakim edebiyat düzeninden kendisine bir kimlik inşa etmeye çalışmıştır.

  • 12
  • 12
“Eş’ârı ârifânedir. Kız nakşı değildir merdânedir.”
Eş’ârı ârifânedir. Kız nakşı değildir merdânedir.

Tezkirelerde Zeynep Hatun'un şiirlerine övgü dolu sözler söylense de kadınlık kimliğini vurgulayan iğneleyici ve aşağılayıcı ifadeler de kullanılmıştır. Tezkire yazarlarından Beyani de Zeynep Hatun'un şiirlerini överken "Eş'ârı ârifânedir. Kız nakşı değildir merdânedir." ifadesini kullanarak erkek niteliği üzerinden iltifata tabi tutmuştur. Kınalızade'nin sözleri ise dönemdeki algıyı tamamen açıklar niteliktedir, "Erkekler kadar mükemmel şiirleri vardır, tek ayıbı kadın olmasıdır."

Zeynep Hatun dönemin kadın sorunlarından biri olan kadının aşağılık konumundan sıyrılma konusunu işler fakat bunun kadınsı duygulardan arınarak bir erkeğe yakın duygular içinde mert, bilge bir kişi olmakla mümkün olabileceğini düşünür. Kadınsı duyguların kadını zayıf kıldığını, ruhsal eksiklik nedeni olduğunu savunur. Zeynep Hanım bu tavrıyla edebiyat mahallerinde "merdane" olarak isimlendirilmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN