Arama

Edebiyatçıların kaleme aldığı 25 mektup

Geçmiş yıllarda, teknolojinin henüz dünyayı "küresel bir köye" çevirmediği dönemlerde, insanların kalplerindekini dile getirdiği, uzak mesafelerden özlemlerini giderdiği aracılardı mektuplar. Gurbetliğin acısı, sevdanın en şiddetlisi, yakın dostların muhabbeti ya da bir görüş ayrılığı nedeniyle kalp kırıklığı… Cahit Zarifoğlu'ndan Mehmet Akif'e, Necip Fazıl'dan Nazım Hikmet'e, Cemil Meriç'ten Sabahattin Ali'ye, Kafka'dan Stefan Zweig'a ünlü edebiyatçıların kaleme aldığı 25 mektubu derledik.

  • 8
  • 25
Sabahattin Ali’den Ayşe Sıtkı’ya
Sabahattin Ali’den Ayşe Sıtkı’ya

📌 "Mesela ben seni hiçbir zaman sana mektup yazarken, yani tasavvur ederken olduğu kadar sevmemişimdir. Bütün arkadaşlarım için de böyledir, sevdiklerimi ben arkalarından daha çok severim, hatta onlarla uzun bir beraberlikten adeta korkarım… Korkarım ki uzun bir temas onlarda, kafamdaki tasavvurlarda bulunmayan noksanlar ve sakatlıklar meydana çıkaracak. Aynı zamanda da sevdiklerimin hakikatte benim tasavvur ettiğim gibi olmadığı düşüncesi içimi kemirir, sonra da bunda hata etmek ihtimali ve dostlarımdan şüphelenmek beni pişmanlığa sevk eder."

Sabahattin Ali

🔍 Tarihe damga vuran siyasi kişilere dair 5 mektup

  • 9
  • 25
Franz Kafka’dan Felice’e
Franz Kafka’dan Felice’e

📌 "Seni tanımadan önce de içine böyle aniden düştüğüm durumlar olmuyor değildi, aradaki fark bütün dünyanın bana o zamanlar büsbütün yitip gidiyor gibi gelmesiydi, hayatımın kesintiye uğramış gibi gelmesiydi, inişlerim ve çıkışlarım oluyordu, şimdi sen varsın canım, iyiliğinle beni tuttuğunu hissediyorum ve dağılıp düşecek olsam da bunun sonsuza dek sürmeyeceğini biliyor, en azından bildiğimi sanıyor ve daha iyi zamanların geleceğine dair seni ve kendimi avutabiliyorum."

Franz Kafka

  • 10
  • 25
Cemil Meriç’ten Lamia Hanım’a
Cemil Meriç’ten Lamia Hanım’a

📌 "Gönlüm bir ışık tufanı içinde. Mektupların gök kubbem, kelimelerin bir yıldız yağmuru.

Bana öyle geliyor ki yalnız mektubunu okurken, yalnız seni düşünürken, yalnız sana yazarken yaşıyorum. Aşkımızın kitaplardakine benzer tarafı yok. Kanunların, mevsimlerin dışında.

Neden hislerini gizleyeceksin? Aynı anları yaşamıyor muyuz? Göğüs boşluğumda senin kalbin de çarpıyor. Sen ağlarken ben de ağlıyorum."

Cemil Meriç

  • 11
  • 25
Orhan Veli’den Nahit Hanım’a
Orhan Veli’den Nahit Hanım’a

📌 "Canım Nahitim,

Sana karşı hasretliğim günden güne artıyor. Tabii sen bunu anlamak istemiyorsun. Anlamadığını söyleyemem. Elbette anlıyorsun. Ama öyle sanıyorum ki bunu benim ağzımdan tekrar tekrar duymaktan hoşlanıyorsun. O kadar hoşlanıyorsun ki aynı şeyi her gün, her saat, her dakika tekrar etsem az bulacaksın.

Sen benim için daima tek var olan şeysin. Dikkat et, en çok demiyorum, tek diyorum. Senden başka hiçbir şeyim yok. Hiçbir şeyim olmasını da istemiyorum."

Orhan Veli

  • 12
  • 25
Nazım Hikmet’ten Piraye’ye
Nazım Hikmet’ten Piraye’ye

📌 "Ben teselliye muhtaç değilim karıcığım, sen de teselliye muhtaç olma… Teselli, ekseriya, tamiri mümkün olmayan hadiseler karşısında verilir ve alınır. Halbuki bizim halimiz öyle değil. Arada yalnız bir daha geri gelmesi kabil olmayan bir sene daha meselesi var. Senden uzak bir senenin ne demek olduğunu kalbim yüzüme karşı haykırıyor. Fakat aklım sabret diyor, sen ona hudutsuz bağlısın, o senindir hudutsuz… Uzun bir yolculuğa çıkmış san kendini, uzun bir yolculukta sansın o seni… Bir yıl sonra, alınlarımız belki biraz daha kırışık, yüzümüz belki biraz daha çizgili, kanımız belki biraz daha ihtiyarlamış, fakat sevgimiz, birbirimize inanmamız sarsılmamış, yangından çıkan, ateşten geçen bir çelik parçası gibi temizlenmiş ve kuvvetlenmiş, gençleşmiş ve tecrübelileşmiş olarak kavuşacaksınız… Büyük bekleyişler, felaketler büyük bağları ve sevdaları bir kat daha büyütür…

Karıcığım! Üzülme! Senin üzülmenden başka benim kendime ait olan hayat parçamı üzecek bir şey yoktur. Sen, seni on yıl daha beklerim, diyorsun… İnanıyorum, sevinçle, neşeyle inanıyorum, çünkü ben daha on yıl yatsam sen daima içimdesin!"

Nazım Hikmet

Peygamberimize doğumundan 7 asır önce yazılan mektup

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN