Gabriel Garcia Marquez'in hayatını ve yazarlığını geliştiren 13 kitap
Gabriel Garcia Marquez bizi, gerçekle hayalin girdabına sokup, Latin Amerika edebiyatının atmosferi ile büyüledi. Hiç bitmesin dediğimiz öykülerin başkahramanı yaptı. Peki, Marquez'in "Yüzyıllık Yalnızlık" isimli eserini, 18 ay boyunca bir odaya kapanarak yazdığını biliyor muydunuz? Sizler için, büyülü gerçekçiliğin ustası Marquez'in röportajlarından derlediğimiz, hayatını ve yazarlığını geliştiren 13 kitabı derledik.
Giriş Tarihi: 26.06.2019
08:52
Güncelleme Tarihi: 26.06.2019
09:13
Tom Amca'nın Kulübesi - Harriet Beecher Stowe
Tom Amca'nın Kulübesi hem dünya edebiyatının klasiklerinden biridir hem de yarattığı toplumsal ve siyasi fırtınalarla ABD tarihine damgasını vurmuş bir romandır. Amerikan toplumunun kölelik konusundaki utanç verici tutumunu acımasızca yargılayan ve siyahların yaşadıkları acıları ayrıntılarıyla gözler önüne seren yapıt 1852'de yayımlandığında büyük tepki almıştı. Amerika'da kölelik kurumunun kaldırılmasında büyük rolü olduğu söylenen bu kitap köleliğin korkunçluğunu, ahlaki açıdan yanlışlığını, özgürlüğü elinden alınmış insanın çaresizliğini dile getirir.
Yazıldığı dönemin koşulları içinde değerlendirilmesi gereken romanda yazar, köleliği beyazların sorunu olarak ele almış, kölelerin çektiklerini ön planda tutmuş, Tom Amca başta olmak üzere bütün zencileri ahlaklı, yumuşak huylu, inançla donatılmış kişiler olarak yansıtmıştır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Sophokles, Yunan tragedyasının en önemli yazarları arasında adı ilk önce hatırlanan Sophokles, konuları işleyişi ve oyundaki karakterleri canlandırılmakta ustalığıyla ayrı bir yere sahiptir.
Tiyatro tekniğini geliştirmiş, diyaloglara, dekor ve kostüme önem vermiştir. Tragedyalarında dönemin yazarlarında rastlanmayan derli toplu bir iç yapı görülür. Eserlerinde yazgı sorununu her zaman ön planda tutar. Katıldığı yarışmalarda yirmiden fazla ödül almıştır. Yüz yirmi üç tragedya yazan Sophokles'in eserlerinden sadece Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhis Kadınları, Philoktetes, Oidipus Kolonos'ta günümüze ulaşabilmiştir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Demir Maske - Alexandre Dumas
"Fransız Kralı on üçüncü Lui'nin uzun yıllar sonunda ikizleri olur. Çocukların ikisi de erkektir ve birbirlerine çok benzemektedir. Ülkenin geleceği için bu tehlikeli görülür ve çocuklardan biri büyük bir gizlilik içinde herkesten saklanır. Ancak bu büyük sır yıllar sonra bir çok insanın hayatını değiştirecektir. Dartanyan, Athos, Prothos, Aramis, Fuke ve tabii ki Kral Lui ile ikizi demir maskeli Filip'in sürükleyici hikayesi sizleri bekliyor."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Ses ve Öfke - William Faulkner
"Ulysses ve sonra da Ses ve Öfke'yi yirmili yaşlarda okuma maceramın, geleceği olmayan, olgunlaşmamış bir cesaret olduğunu sonradan fark ettim. Daha az önyargılı bir gözle onları yeniden okumaya karar verdim. Ve aslınfa, Joyce'da ve Faulkner'da bana ukala ve anlaşılması zor gelen her şey, korkutucu derece güzel ve yalın bir şeye dönüştü."
Ses ve Öfke yüzyılın klasikleri arasına girmiş bir romandır. Faulkner'ın, kendine özgü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri, yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki ustalığını doyasıya gösteren bir romandır.
Ses ve Öfke'de, ABD'nin güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı farklı bilinçlerle izleniyor. Zihinsel engelli oğul Benjy'nin, suçluluk ve onur duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin'in, sert, mantıklı ve kurnaz diğer erkek kardeş Jason'ın anlatımlarıyla ailede yaşananlar yavaş yavaş açığa çıkıyor. Kız kardeş Candace'ten Jason'ın vasiliğini aldığı yeğeni Quentin'e, zenci hizmetçi Dilsey'den torunu Luster'a pek çok karakterin sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner'ın diliyle bir cam kırığı kadar keskin, bir öfke anı kadar yüksek sesli...
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Döşeğimde Ölürken - William Faulkner
20. yüzyılın büyük modernist romancılarından William Faulkner'ın yazım tekniğinde radikal bir yeniliği temsil eden, benzersiz bir yapıt. Ölüm döşeğinde olan Addie, kırk mil uzaklıktaki Jefferson mezarlığına, ailesinin yanına gömülmeyi vasiyet eder. Addie'nin tabutunu bir katır arabasına yükleyen Bundren ailesi, sıcakla ve sellerle boğuşacakları uzun bir yolculuğa çıkar. Döşeğimde Ölürken, on beş farklı anlatıcının ağzından anlatılan elli dokuz bölümden oluşur. Ailenin öfke, üzüntü, endişe ve tutku dolu serüveni karakterlerin zihninden geçen akışın ritmiyle birleşir.
Bilinçlilik akışı tekniğini çarpıcı bir yetkinlikle kullanan Faulkner'ın karakterlerinin "gözleriyle sesi kendi içine dönüp ağlayışını dinlemeye koyulmuş gibidir". Düzyazıyı şiirselleştirmekte sıra dışı bir yeteneği olan Faulkner'ın bu romanı, sezgilerin, duyarlıkların, iç seslerin, boşlukların destanıdır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…