Hadisler ışığında İslam'da kadının yeri ve önemi
İslamiyet, kadını toplumdan ayırıp dört duvar arasına kapatmamış, Peygamber devrinde Müslüman kadın, hemen bütün toplumsal faaliyetlere etkin biçimde katılmıştır. Hz. Peygamber bir hadisinde "Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim." diye buyurur. Peki, İslam'da kadının yeri ve önemi nedir? İslam'da kadın hakları nelerdir?
Giriş Tarihi: 06.03.2020
19:36
Güncelleme Tarihi: 05.12.2021
09:24
"En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır."
(Tirmizî , Birr 13)
Bir mü'min , erkek bir mü'mine kadına buğzetmesin . Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir.
(Müslim, Radâ ' 61, hadis no: 1469)
KUR'AN'IN ÖNERDİĞİ HAYAT ANLAYIŞI
Kur'an'ın önerdiği hayat anlayışında temel öğe ve muhatap olarak insan alınmıştır. Bu bakımdan Kur'an'da , kadın-erkek ayırımı yapılmadan çeşitli hak ve sorumluluklardan, insan ilişkileriyle ilgili birçok ilke ve kuraldan söz edilir .
Bu yüzden İslâm'da kadın da erkek de, çocuk da yetişkin ve yaşlı kimse de hiçbir cins, renk, yaş ve statü farkı gözetilmeksizin benzer bir ilgi ve öneme sahiptir. Dinî telakkiler, hak ve ödevler kural olarak o dine inanan herkesi eşit şekilde ilgilendirir, sadece erkeklere veya kadınlara özgü sayılmaz. Bununla birlikte dinî metinlerin sosyal ve hukukî kural ve düzenlemelerinde genelde toplumlarda egemen grup esas alınarak söz edildiği için, sonuçta bu ifadelerin diğer grupları ne ölçüde kapsadığı ve onların ne gibi haklarının bulunduğu tartışılmaya başlanır.
"Kadınlara hayırhah olun onlara karşı hayır tavsiye ediyorum. Onlara hayırlı şekilde davranın."
(Nikâh 79, Enbiyâ 1, Edeb 31, 85 Rikak 23; Müslim, Radâ 65, hadis no: 1468, Tirmizî , Talâk 12)
HAKLARIN YANINDA SORUMLULUKLAR
Kadının başlıcalarına yukarıda işaret edilen hakları yanında sorumlulukları da vardır. Kadınların hakları ile sorumlulukları birlikte ele alındığında, İslâm'ın adalet, hakkaniyet ve denge ilkesinin bu alanda da geçerli olduğu görülür. Kadınların dinî öğretideki konumları da ancak böyle bir hak-sorumluluk, yetki-görev dağılımı içinde belirginleşir.