Arama
İbrahim Gülşeni Divanı
İrfan ve şiir geleneğimizin müstesna isimlerinden İbrahim Gülşeni hayatını Kahire, Tebriz ve Diyarbakır üçgeninde geçirdi. Osmanlılar, Memlükler ve Akkoyunlular ile iyi ilişkiler kuran şair, sohbetleri ile yüzlerce insanın ihtidasına vesile oldu. Bir asır yaşadığı söylenen Gülşeni, hayatını Allah'ın rızasını kazanmaya ve iyi bir kul olmaya adadı. Arapça, Farsça ve Türkçe olarak üç ayrı divan tertip eden İbrahim Gülşeni, kuvvetli bir şair ve gönül insanı olarak tebarüz etti.
*Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan İbrahim Gülşeni Divanı'ndan bir sayfa
Bir kez yüzünü gören iki cihân u cânın
Terk etmeden o neyler hem ayn-ı kün fe kânı
Gülşenî
Günümüz Türkçesiyle
Bir kez yüzünü görem iki dünyayı ve canını
Terk etmeden bu alemi ne yapsın
*Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan İbrahim Gülşeni Divanı'ndan bir sayfa
Cândan görüp revânın ten nice diye ârif
Cismin cihâna cândır ervâha rûh-ı sâni
Gülşenî
Günümüz Türkçesiyle
Arif olan canından tenini ruh diye görür
Senin vücudun dünyaya can aleme ikinci ruhtur
*Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan İbrahim Gülşeni Divanı'ndan bir sayfa
Ahdine gönül verip inanmazan peymânına
Ol sebepten gelmez oldum aldanup yanına
Gülşenî
Günümüz Türkçesiyle
Yeminine gönül verip de sözüne inanmam
Bu sebepten yanına gelip aldanmam
*Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan İbrahim Gülşeni Divanı'ndan bir sayfa
Diriyle ölmeyen bilmez nedir aşkın tarîkini
Ölüp aşk ile dirinin düşün görüp yoran gelsin
Gülşenî
Günümüz Türkçesiyle
Diri iken ölmeyen aşk yolunu bilmez
Diri iken ölen aşkla düş gören gelsin
*Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan İbrahim Gülşeni Divanı'ndan bir sayfa
Katre-i nîsân gibi bu bahr-ı cânım dürr-i sâf
yâ sadeften höz göre dürdâne kıldı âkıbet
Gülşenî
Günümüz Türkçesiyle
Canımın denizi nisa yağmuru gibi saf bir inci
Göz göre göre sedefi inciye çevirdi