İlahi aşka adanmış bir ömür: Mevlana'dan okunması gereken kitaplar
Mevlana Celaleddin-i Rumi, düşünceleri yüzyıllardır insanlığa ışık tuttu, ilahi aşka adadığı 66 yıllık ömrü süresince insana ve hayata dair kapsayıcı eserler bıraktı. Batı dünyasında "Anadolulu" anlamına gelen "Rumi" olarak anılan Mevlana, tasavvufi öğretinin en güzel şekilde işlendiği eserleriyle insanlığa yüzyıllardır yol gösteriyor. Öğretileri ile dünyanın her yerinde ilgi uyandıran Mevlana'dan okunması gereken kitaplar...
Giriş Tarihi: 08.12.2019
08:42
Güncelleme Tarihi: 08.12.2019
09:16
"Dinle! Şu ney'in nasıl şikâyet etmekte olduğunu dinle. Onun nevası ayrılık hikayesidir: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir. lştiyak derdini şerh edebilmem için, ayrılık acılarıyla şerha şerha olmuş bir kalb isterim. Aslından, vatanından uzaklaşmış olan kimse, orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar." Mesneviden..
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Güzellik dilin altında gizlidir. Sükût, incelik, edep ve zerafet insanı her gittiği yerde sultan yapar."
Bir adam hileyle kuşun birini tuzağa düşürerek yakaladı. Kuş dile geldi, yalvardı: "Ey ulu insan, sen koyunları, öküzleri yedin, bir çok deveyi kurban ettin. Bu dünyada onlarla bile doymadın, benimle mi doyacaksın? Eğer beni bırakırsan ben sana üç öğüt vereceğim. Bunlara uyarsan her müşkülün hallolur." "Birincisini, elindeyken vereyim, eğer beğenirsen beni bırakırsın. İkincisini şu dama konarken, üçüncüsünü de şu ulu ağaçta söylerim." dedi. Adam kuşu sıkı sıkıya turarak: "Haydi söyle bakalım, eğer beğenirsem seni bırakırım." dedi. Kuşçağız ilk öğüdü söyledi: "Olmayacak sözü kim söylerse söylesin, inanma." dedi. Adam öğüdü beğenerek kuşu bıraktı. Kuş uçarak adamın saçağına kondu. İkinci öğüdünü söyledi: "Geçmiş gitmiş şeylere, kaçmış fırsatlara ah vah etme." dedi. Sonra biraz geriye çekilerek orada bulunan ulu ağaca kondu: "Benim karnımda on bir dirhem ağırlığında paha biçilmez bir inci vardı. Eğer beni kaçırmasaydın o şimdi senin olacaktı." dedi. Bunu duyan adam ağlayıp inlemeye, saçını başını yolmaya başladı. Bunu gören kuş seslendi: "Ben sana geçmiş gitmiş fırsatlar için ah vah edip üzülme demedim mi? Madem fırsatı kaçırdın, neden üzülüp duruyorsun? Ya öğüdümü dinleme-din yahut da sağırsın. Ayrıca sana olmayacak şeye inanma demedim mi? Benim bütün ağırlığım üç dirhem, karnımda nasıl on bir dirhem ağırlığında inci bulunabilir?" Bunun üzerine adam kendi kendine: "Şimdi söylediklerini daha iyi anladım. Haydi şimdi de üçüncü öğüdünü söyle bakalım." dedi. Kuş: "Allah için o iki öğüdü güzelce tutun da benden üçüncüsünü mü istiyorsun? Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir. Aptallık ve bilgisizlik yırtığı, yama tutmaz." diyerek uçup gitti.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa bilemezsin,bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın."
Batı dünyasında "Anadolulu" anlamına gelen "Rumi" olarak anılan Hazreti Mevlana, tasavvufi öğretinin en güzel şekilde işlendiği eserleriyle insanlığa yüzyıllardır yol gösteriyor.
Mevlana, 30 Eylül 1207'de , günümüzde Afganistan'ın kuzeyinde bulunan Belh şehrinde dünyaya geldi. Asıl ismi Celaleddin Muhammed olan büyük düşünürün annesi Mümine Hatun, babası "Sultanü'l-ulema " yani "Alimler sultanı" diye tanınan Bahaeddin Veled , ağabeyi Alaaddin Muhammed ve kız kardeşi Fatıma Hatun'dur .
Hazreti Mevlana, Horasan'ın büyük alimlerinden olan Bahaeddin Veled ve ailesiyle, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten ayrıldı.
Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlana, 17 Aralık 1273'te bir pazar günü gurup vaktinde "sevgilisi"ne kavuştu. Onun için ölüm aşka ve sevgiliye kavuşmaktı; bu yüzden öldüğü gün asırlardır "düğün gecesi" anlamına gelen "Şebiarus" adıyla anılıyor.
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız. Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir." sözleriyle gönüllerde kalıcı bir yer bulmak istediği anlaşılan Mevlana, insanlığa Mesnevi'nin yanı sıra şu eserleri bıraktı:
Divan-ı Kebir: "Büyük divan" anlamına gelen kitap, gazel, terkib-i bend ve rubailerden oluşan 40 bin beyitlik bir eserdir.
Fihi Ma Fih: "İçindeki içindedir, yahut içinde ne varsa o'dur " anlamına gelir. Mevlana'nın sohbetlerini içeren bir eserdir.
Mecalis-i Seba: "Yedi meclis" demektir. Mevlana'nın camilerdeki vaazlarını içerir.
Mektubat : Mevlana'nın devlet büyüklerine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.