Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Edebiyatımızın en kuvvetli şairlerinden olan İsmet Özel, okuyucusu ile kurduğu bağı her şiir kitabında güçlendiren nadir isimlerdendir. İsmet Özel şiirleri; manalı sözcüklerin birbirleri ile ahenk içerisinde olduğu, en güzel tasvirlerin içerisinde yer aldığı müstesna sanat eserleridir. Bu sebepten dolayı İsmet Özel'in birbirinden güzel, anlamlı, en güzel ve manalı şiirlerini, sözlerini ve alıntılarını sizler için bir araya getirdik.

  • 25
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar

Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.

Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar

ben yaşarken koptu tufan

ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat

her şeyi gördüm içim rahat

gök yarıldı, çamura can verildi

linç edilmem için artık bütün deliller elde

kazandım nefretini fahişelerin

lanet ediyor bana bakireler de.

Sözlerim var köprüleri geçirmez

kimseyi ateşten korumaz kelimelerim

kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına

uçtum ama uçuşum

radarlarla izlendi

gayret ettim ve sövdüm

bu da geçti polis kayıtlarına.

Haytanın biriyim ben, bunu bilsin insanlar

ruhumun peşindedir zaptiyeler ve maliye

kara ruhlu der bana görevini aksatmayan kim varsa

laboratuvarda çalışanlara sorarsanız

ruhum sahte

evi Nepal'de kalmış

Slovakyalı salyangozdur ruhum

sınıfları doğrudan geçip

gerçekleri gören gençlerin gözünde.

Acaba kim bilen doğrusunu? Hatta ben

kıyı bucak kaçıran ben ruhumu

sanki ne anlıyorum?

Ola ki

şeytana satacak kadar bile bende ondan yok.

Telaş içinde kendime bir devlet sırrı beğeniyorum

çünkü bu, ruhum olmasa da saklanacak bir şeydir

devlet sırrıyla birlikte insanın

sinematografik bir hayatı olabilir

o kibar çevrelerden gizli batakhanelere

yolculuklar, lokantalar, kır gezmeleri

ve sonunda estetik bir

idam belki!

Evet, evet ruhu olmak

bütün bunları sağlayamaz insana.

Doğruysa bu yargı

bu sonuç

bu çıkarsama

neden peki her şeyi bulandırıyor

ertelenen bir konferans

geç kalkan bir otobüs?

Milli şefin treni niçin beyaz?

Ruslar neden yürüyorlar Berlin'e?

Ne saçma! Ne budalaca!

Dört İncil'den Yuhanna'yı

tercih edişim niye?

Ben oysa

herkes gibi

herkesin ortasında

burada, bu istasyonda, bu siyah

paltolu casusun eşliğinde

en okunaklı çehremle bekliyorum

oyundan çıkmıyorum

korkuyorum sıram geçer

biletim yanar diye

önümde bir yığın açalya

bir sürü çarkıfelek

gergin çenekli cesetleriyle

önümde binlerce çiçek

korkuyorum sıra sende

sen de başla ve bitir diyecek.

Yo, hayır

yapamaz bunu, yapmasın bana dünya

söyleyin

aynada iskeletini

görmeye kadar varan kaç

kaç kişi var şunun şurasında?

Gelin

bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar!

Bana kötü

bana terkettiğiniz düşünceleri verin

o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız

ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar

onları verin, yakınmalarınızı

artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar

ben aştım onları dediğiniz ne varsa

bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar

boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz

içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı

verin bana

verin taammüden işlediğiniz suçları da.

Bedelinde biliyorum size çek

yazmam yakışık almaz

bunca kaybolmuş talan

parayla ölçülür mü ya?

Bakın ben, bir çok tuhaf

marifetimin yanısıra

ilginç ödeme yolları bulabilen biriyim

üstüme yoktur ödeme hususunda

sözün gelişi

üyesi olduğunuz dernek toplantısında

bir söyleve ne dersiniz?

Bir söylev: Büyük İnsanlık İdeali hakkında!

Yahut adınıza bir çekiliş düzenleyebilirim

kazanana vertigolar, nostaljiler

karasevdalar çıkar.

Yapılsın adil pazarlık

yapılsın yapılacaksa

işte koydum işlemeyi düşündüğüm suçları

sizin geçmiş hatalarınız karşısına.

Ne yapsam

döl saçan her rüzgarın

vebası bende kalacak

varsın bende biriksin

durgun suyun sayhası

yumuşatmayı bilen ateş

öğüt sahibi toprak

nasıl olsa geri verecek

benim kılıcımı.

  • 26
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

İnce Sızı

Var mıdır nalçaları sevincin

gün tene değince kanatları uzar mı

derin bir secde gibi rüzgara aşılanmak

dostları düşünmenin çarpıntısından mı

Yokum arkadaş düşünmekle varılan tada

hayata yalnızca kafanı banmak

gövdende namusluca güdebilmek sevinci

elbet burkulup kalmaktan iyi.

Kara gözlerimde uğuldayan bu değil ancak

elde tüfek, elde alet, yürekte kor

cebelleşmek yalanla, kirle, tahvilatlarla

damarlarına papatyalar doldurarak

bir serinlik olup dünyaya sokulmak

ben bir deli fışkın değil miyim

sahibim Köroğlu'nun da sahibi değil mi

ve çocukların ezbere bildiği gömleğimin

kendirini kendim ekmedim mi

Öyleyse arkadaşım sinem kanayadursun

ta ki sürgün ya da mahpus kırışıklar yerine

yüzümüz köylü ve gurbetçi yanıklığa dursun

sevmekle doğrulanmıyor madem kalbimiz

girelim yarimizin avlusuna tam tekmil

ve mürdüm erikleri

ve dopdolgun elmalarıyla o bahçede

o geniş kalçalı yarimizi dört kere.

  • 27
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Akdenizin Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi

Kim yeni terleyen bıyığına, sakalına sevdalanmışsa

Ölünceye kadar bu daireden dışarıya ayak atamaz

HAFIZ

Yaz günleri beni hatırlamıyor.

Salgılı bir hayvanla bitişiyorum yaz yaklaşınca

yayılıyorum ortasına sevgili tüylerimin

geniş uykulardayım, muazzam uykularda

yılların zulmünden haberim yok

ne de sürgün taşralı kızlar korosundan

geçiyor hazza yatkın dudaklarıyla gece

canımın ilmekleri arasından.

Beni artık kimseler arayıp da bulmasın

beyaz harmanilerin göklere açık sofrasında

yıktığım saltanatın dizinde inlediğim

aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın

çünkü ben çok gizli bir yanlışın

dehşetengiz yeteneğini ölçmek için

yepyeni bir hata için iniyorum Akdeniz'e

Meryemoğlu sanıp ben zavallı ademi

çarmıha çaktılar orda çok zaman önce.

Çok zaman önceydi ki otobüsler

mermer sütunlu şehirlerden sahil çardaklarına

nice yılgın havarilerle gidip geldi.

Hepimiz, yani taflan çiğnemekle güzelleşen çocuklar

havariler karşısında harami

gövdesinde hayvan kabarınca mecalsiz

kutlu bir tan çıkarmayı denedik

kayser makinasından

anneler

sevecen gözyaşlarıyla korurdular bizi.

Bizi sen ey beyhude ve baygın duyguların yırtıcısı

sen ey loş çalgıları uykulardan çıkarıp

Bahçelerin hayatına yerleştiren esrar

bizi bırakmıştın

acı güller salınırdı kanımın raddelerinde

ve ben güneş altında kendini bize öptüren neyse

gece onun kimlerle buluştuğunu araştırdım

o zaman yalın yürek kaldım şiddetin çölünde

aldanışların çölünde korkudan

denize dilimi soktum ayaklarımdan önce.

Bu kadar, bu kadardı Akdeniz

aslı yokmuş dinlediklerimin

eski moda güneş sanrılarından

bir şair cesedinden hiç farkı yok denizin.

Yok ve yaz günleri beni hatırlamıyor

boğulmuş hüznü gösteriyor bana memelerinden

geçiyorum bir yakıcı maviden derinleştirilmiş mora

geçiyorum ayaklarım altında kumları hıçkırtarak

Kara yaz! Karanlık yaz! Kararan vücutlardan

rıhtıma varmayan ceset elbette hatırlanmaz.

  • 28
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Acının Omuzlanışı

Edip Cansever için

Kadını bir gürültüye sapladılar.

Evler tıkırtıydı, tıkırtıydı, tıkırtı

kahkahamın düşürdüğü çiçekleri bulamadılar

fırtınalı bir geceydi çünkü bulamadılar

bombalar, bö sesleri, savaş alaborası...

Yaşamak bir tıkırtıydı, aldırmadılar.

Çocukların düşlerinde bir Markut

bir kurbağa zıplıyor yaşamamızdan

hergün zıplıyor, hergün eksiliyor, hergün

Markuuuut! Torbanı sarkıt.

Her doğal güzelliğin bir ucunda aptallık

öbür ucunda o kambersiz geçen düğün.

Kadın. Kadını bir dilime katık ettiler

Markuuuut! Torbanı sarkıt.

Siz büyüyün kan kuşları siz büyüyün

güzün gelişi bir öğürtüdür korkmayın

korkmayın ölüm bir başka ağzıdır yarasaların.

Aşınmış eşikler, aşınmış yaygaralar

aslan gibi bir kocası var mıydı bu kadının?

Gömleğimi zorlayan kuş sesleri.

  • 29
  • 35
İsmet Özel Şiirleri: Anlamlı, Etkileyici, En Güzel İsmet Özel Sözleri ve Alıntıları

Akla Karşı Tezler

1.

Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim

düşünün: sabah çok yakın

oysa ışıltı yok ortalıkta

nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık

henüz uyanmış bazıları

henüz uyumamış bazıları

bazıları uyanmış uykusuna doymadan

bazıları uykusuna varmadan doymuş

görüyorsunuz ilm-i hilaf ü cedel düzeniyle hayat

nasıl da sürüklüyor kendini

ve ben bunu kanıtlayabiliyorum

şu şair halimle

böylece size ey saygıdeğer erbab-i cumhuriyet

akıllı ve yetenekli olduğumu

kanıtlamış oluyorum

sizler de

bu derin bilgeliği kavrayarak

kendi değerinizi ortaya koymuş oluyorsunuz.

2.

Ütüsüz bir pantolon kadar tedbirliyim

tarihi bir gerçek kadar sıkılgan

bilmem ki Tesalya'daki Termofil

bir yiğitlik anısı

bir hayınlık anıtı mı olsa

yine bilmem quantum kuramını

öğrenen insan haklı mıdır

kendini ardıçkuşu sanmakta-

ben

yirminci yüzyılın sonlarında

en uzak uyanışlar ikliminde yaşadım

bir imparatorluk genişliğindeki gençliğim sırasında

kadınlardan daha çok birinci şubeye vardım.

3.

En mutlu insanlar belki de

baca temizleyicileridir

öyle dar, öyle kara karanlık bir yerdedirler ki

yüreklerini geniş, dayanıklı

aydınlık tutmak zorundadırlar

buna yükümlü sayarlar kendilerini.

Baca temizleyicileri başkalarını sevmekle kalmaz

başkalarınca sevilirler aynı zamanda

çünkü herkesi düşünmeyecek kadar mutlu

herkes tarafından düşünülmeyecek kadar mutludurlar.

4.

Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

Bu sorunun karşılığını bulamıyorum

içinden çıkılmaz bir olay, ama önemsiz

köylüleri öldürmesek de olur

hatta onların kalın suratlarını

görmezlikten gelebiliriz

yapılacak çok şey var daha

sözgelimi ben, kendim

hiç hayıt ağacı görmemişim

görmeden ölürüm diye korkum da yok

değil mi ki albatrosu Baudelaire'den

Yves Bonnefoy'dan semenderi öğrendim

bir gün bakarsınız

şu güzelim bilgiç beynimi kırıp

teneşir tahtası olarak kullanabilirim.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN