Arama

İsmet Özel’in şiirlerinde kullandığı kelimeler

Edebiyatımızın yaşayan en önemli kalemlerinden olan İsmet Özel, sadece şair değil, düşünür kimliğiyle de ön plana çıkmıştır. Usta kalem "şiirin yüzünü hiç kimsenin hatırlamadığı bir dünyada birinin kalkıp, şiirin tanınmaya değer bir yüzü olduğunu, ortalıkta dolaşan renkli ve solgun yüzlerce hayaletin yalnızca maskeler olduğunu söylemesi lazım" diyerek yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlar. O, şiirlerinde kullandığı, entelektüel çevrelerde dahi seyrek kullanılan, az bilinen kavramlar kullanır. Sizler için İsmet Özel'in şiirlerinde kullandığı kelimeleri derledik.

Biteviye: Durmadan, boyuna, sürekli olarak, aynı şekilde, muttasıl, tek parça hâlinde, bütün, yekpâre.

biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz
öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
ne ellerin hırsla yaban tutuşu
ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
dev iştihasıyla bende kabaran aşkı
yetmez karşılamaya.

(İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır)

Çaşıt: Casus, ara bozmak amacıyla söz taşıyan kimse.

Bağrı çok savruk da olsa sabah
günün en çıplak vaktidir
günün en çıplak kuşları gezinir orda
ve ilkin loş bir yürek çarpıntısıyla
uyur göğsümün bedenimin çaşıtları
bütün çaşıtları uyutur sabah
kuşların, kuşların uçuşlarını da.

(Sabah Ayartması)

Çeri: Asker.

ben karakavruk yüzümün arkasında
kırbaçlayarak büyüttüğüm ağrıyı bırakıyorum
bana ne çerçilerden, çerilerden, kullardan
halksa kal'am onu kal'a kılan benim
boşanır damarlarıma yılların kahraman gürültüsü
çünkü kavganın göbeğidir benim yerim.
(Evet İsyan)

  • 10
  • 12

Çıvgın: Şıvgın, ağaçların taze sürgünü, filiz, rüzgar dolayısıyla eğri biçimde yağan, rüzgarla ve karla karışık yağmur.

İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
(Amentü)

  • 11
  • 12

Çevgen: Atlara binilerek değneklerle oynanan bir çeşit top oyunu, polo.

Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
(Münacaat)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN