Kabe duvarlarına asılan şiirler: Muallakat
Ukaz panayırında düzenlenen şiir yarışmasında seçilmiş 7 şaire ait kaside koleksiyonu olan muallakatlar, Arap edebiyatı ve tarihine ışık tutan bir belge niteliğindedir. Bu şiirler, keten bezinden yapılmış altın suyu ile Kabe'nin duvarına asılmakla beraber raviler aracılığıyla diğer şehirlere ve kabilelere de duyurulurdu. Peki, muallakat şairleri kimlerdi? İşte Arap edebiyatının en seçkin şiirleri arasında yer alan muallakatlardan örnekler...
Giriş Tarihi: 19.08.2020
09:41
Güncelleme Tarihi: 30.10.2021
13:11
Sesli dinlemek için tıklayınız.
📌Nesib- teşbib bölümünden sonra, övülen kişinin konu edildiği methiye gelmekte, ardından ise şairin kendisini övdüğü fahriye kısmı ile şiir tamamlanmaktadır.
📌Muallakatların dil bilimsel özelliklerine bakıldığında, bu şiirlerin hepsinin ortak bir dille yazıldığı gözlemlenmektedir. Kabilelere ayrılmış Arap toplumunun genel yapısına nazaran lehçelere ait kelime ve ifadelere rastlanmaz.
MUALLAKATLAR YALNIZCA EDEBİ VESİKA NİTELİĞİ Mİ TAŞIR?
📌Muallakatlar, hem edebi hem de tarihi açıdan büyük önem taşımaktadır. Onlar sadece edebi bir ürün değil aynı zamanda Câhiliye döneminin hayatını, coğrafyasını, yaşayışını, siyasetini, dinini ve yaratılış özelliklerini anlatan tarihi bir vesikadır. Bu sebeple şiirler üzerinden tarihi mâlûmat elde edilebilir.
📌Nitekim, Züheyr'in muallakasında iki kabile arasında barışı sağlamak için gayret eden kabile reisi hakkında yazılan methiyede, dönemin sosyolojik hayatına da tanıklık etmek mümkündür.
MUALLAKATLARA GÜNÜMÜZDE NASIL ULAŞABİLİRİZ?
📌Muallakat üzerine bilhassa IX. yüzyıldan itibaren birçok şerh kaleme alınmıştır.
📌Muallakatın Farsça'ya yapılan tercümelerinden biri Millet Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.
📌Muallakatın tam anlamıyla Türkçeye tercümesi ilk defa M. Şerefettin Yaltkaya tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız
📌İsmet Zeki Eyüboğlu " Yedi Askı, Arap Şiirinin İlk Parlak Dönemi" ve Sadık Yalsızuçanlar da "Muallakât-ı Seb'a-Yedi Askı" isimleriyle muallakatı tam olarak nazmen( şiir biçiminde) Türkçeye çevirmişlerdir.
"(Sevgilinin yüzünün parlaklığı), inzivaya çekilen rahibin çerağı gibi akşam karanlığını aydınlatır."
İmru'u'l-Kays
"Kavmim içinde 'bir yiğit yok mu' denildiğinde, kendimin kastedildiğini anlarım ve (kavmime yardım hususunda) tembel davranıp tereddüt etmem."
"Ömrüne yemin olsun ki hayat ancak ödünç verilen bir şeydir, gücün yettiğince iyilik yap ve o iyilikleri arttır." -
Tarefe b. el-'Abd
"Kim ölümün sebeplerinden korkarsa, merdivenle göğün kapılarına yükselse bile, ölümün sebepleri ona ulaşır."
Züheyr B. Ebi Sulma
"Tenimin siyah olmasıyla beni cahilce kınıyorlar (oysaki) bilmiyorlar gecenin siyahlığı olmasaydı güneş doğmazdı."
'Antere B. şeddâd