Mantıku’t Tayr nedir? Mantıku’t Tayr’ın konusu
Mantıku't Tayr, 12'nci yüzyılda yaşayan İran'ın ünlü mutasavvıf ve şairi Feridüddin Attar'ın kaleme aldığı bir tasavvuf mesnevisidir. İslam klasikleri arasında sayılan Mantıku't Tayr, kavram olarak Kur'an-ı Kerim'de de geçer. Mantıku't Tayr'da yer alan mantık kelimesi "söylemek, konuşmak, lisân-ı hâl ile anlatmak"; tayr ise "kuş" anlamında kullanılmıştır. Mantıku't Tayr, otuz kuşun Simurg'a yaptığı yolculuk üzerinden "vahdet-i vücud" inancını anlatır. Feridüddin Attar'ın yazdığı eşsiz eser Mantıku't Tayr, başta Mevlana'nın kaleme aldığı Mesnevi olmak üzere pek çok esere esin kaynağı olmuştur. Peki, Mantıku't Tayr nedir? Mantıku't Tayr'ın konusu…
Giriş Tarihi: 24.04.2020
16:42
Güncelleme Tarihi: 23.06.2021
09:26
SİMURG’DA KENDİLERİNİ GÖRDÜLER: ‘BURASI BİR AYNADIR’
🔸 Bu sırada Sîmurg da tecelli eder. Fakat gördükleri Sîmurg kendilerinden başka bir varlık değildir. Sîmurg'da kendilerini, kendilerinde Sîmurg'u görüp hayretler içinde kalırlar. Bu arada bir ses duyulur: "Siz buraya otuz kuş geldiniz, otuz kuş göründünüz; daha fazla veya daha eksik gelseydiniz yine o kadar görünürdünüz; burası bir aynadır."
🔸 Neticede hepsi Sîmurg'da fâni olur, artık ne yol ne yolcu ne de kılavuz vardır. Gölge güneşte kaybolur. Menzil-i maksûda vâsıl olan otuz kuş aradıkları Sîmurg'un kendileri olduğunu anlar.
MANTIKU’T TAYR VAHDET-İ VÜCUD İNANCINI ANLATIR
🔸 Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr 'da vahdet-i vücûd inancını anlatmıştır. Buna göre var olan sadece vücûd-ı mutlaktır. Bütün kudret O'ndadır. İnsanın kâinatta varlık halinde gördükleri, vücûd-ı mutlakın bir ayna hükmünde olan adem-i mutlakla karşılaşmasından doğan çeşitli görünüşlerden ibarettir.
🔸 Allah çeşitli şekillerde tecelli ettiğinden bütün eşya ve yaratıklar bir varlığa sahip gibi görünür. Aslında bu görünen şeylerin gerçek varlığı yoktur.
🔍 VAHDET-İ VÜCUD NEDİR?
ATTAR’IN ANLATTIKLARINA MEVLANA DA YER VERMİŞTİR
🔸 Feridüddin Attâr eserinde bu inancı kuşların dilinden temsilî bir tarzda hikâye etmiş, hüdhüd ile çeşitli kuşlar arasında geçen konuşmalar aracılığı ile tasavvufî düşüncelerini açıklamıştır. Şair, hüdhüdün ağzından kuşların soru ve itirazlarına cevap verirken konuya uygun düşen başka hikâyeler de anlatır.
🔸 Birçoğu Tezkiretü'l Evliyâ adlı eserinde geçen bu hikâyeler arasında fikrî bir bağlantı vardır. Mantıku't-Tayr 'daki hikâyeler, birkaçı dışında genelde kısa olup bazen üç beş beyitte sona erer, ardından gelen beyitler hikâye münasebetiyle Attâr'ın aktardığı fikirlerdir. Onun anlattıkları o kadar beğenilmiştir ki Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî de bazılarını alıp aynı vezinde yazdığı Mes̱ nevî 'sinde işlemiştir.
HULEFA-YI RAŞİDİN’İ METHETMİŞ; FARK GÖZETMEMİŞTİR
🔸 Mantıku't-Tayr 'ın önemli bir yanı da şairin Hulefâ-yi Râşidîn'i methedip onlar arasında fark gözetmediğini söylemesi ve halife seçiminde Hz. Ali'nin yanında yer almayan sahabenin haklı sayıldığını belirterek bu gibi işlerle uğraşmanın gereksiz olduğunu açıklamasıdır.
🔸 Bu konuda taassup gösterenleri kınayarak Sünnî-Şiî mücadelesinin tamamıyla taassuptan doğma abes bir şey olduğunu ifade eder.
TÜRK EDEBİYATINA İLHAM OLAN BİR ESERDİR
🔸 Başta Türkiye ve İran olmak üzere dünyanın çeşitli kütüphanelerinde pek çok yazma nüshası bulunan Mantıku't-Tayr birçok defa basılmış, ilk defa taş basması olarak Cavnpûr'da yayımlanmıştır.
🔸 Türk edebiyatında önemli yeri ve etkisi olan Mantıku't-Tayr 'ı, Gülşehrî manzum olarak 1317 yılında Türkçeye çevirmiştir. Türk edebiyatında Attâr'ın Mantıku't-Tayr 'ı örnek tutularak yahut ondan ilham alınarak yazılan eserler de vardır. Ali Şîr Nevâî'nin Lisânü't-tayr 'ı, Derviş Şemseddin'in Deh Mürg 'u bunlardandır.
🔍 MESNEVİ'DE YER ALAN HİKAYELER