Arama

Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy hakkında bilgiler

İstiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin geçtiği dönemlerde Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alındı. 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İstiklal Marşı'nın kabulünün kaçıncı yılı? İstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 12 Mart 1921'de yapılan oturumda Türkiye'nin milli marşı olarak kabul edildi. Peki, yıllar önce bugün kabul edilen İstiklal Marşı'nın kabulünün kaçıncı yılı? İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy kimdir? İşte, Mehmet Akif Ersoy hakkında bilinmeyenler...

  • 6
  • 12
Bostan ve Gülistan'a ezbere ders verecek kadar hakim
Bostan ve Gülistan’a ezbere ders verecek kadar hakim

Akif, Farsça, Arapça, Fransızca ve Türkçe'nin her yerde kullanılan lehçelerini biliyordu.

Şair yalnızca Ziya Paşa, Muallim Naci, Namık Kemal, Abdülhak Hamit gibi yerli isimlerden etkilenmemiş aynı zamanda kendi ifadesiyle " Hugo, Lamartine, Victor Hugo Emile Zola'nın kitaplarını" ana diliyle okumuş. Bostan ve Gülistan'ı ezbere ders verecek kadar iyi bilirmiş. Hem Doğu hem de Batı klasiklerine hakim bir entelektüeldir.

  • 7
  • 12
Şairin en sevdiği şiir
Şairin en sevdiği şiir

Akif'in en sevdiği şiir, 'Ne bana yaradı cismim ne yâre yar oldu, / İlahi, ben bu bir avuç türabı neyleyeyim?' ilahisiymiş.

Anadolu'yu karış karış gezen şair, gittiği yerlerde insanların sevinçlerini, hüzünlerini, zaaflarını öğrenmiş, onları yakından tanıma fırsatı bulmuş. Akif'in Türk köylerini, Anadolu'yu karış karış gezmesi, İstiklal Marşı ve Safahat'ı yazmasına zemin hazırlamış.

  • 8
  • 12
Polis tarafından takip edilerek rencide edilen İstiklal Marşı şairimiz
Polis tarafından takip edilerek rencide edilen İstiklal Marşı şairimiz

İstiklal Marşı şairimiz yeni kurulan Cumhuriyet sisteminde polis tarafından takip ettirilerek rencide edilmiş. 1935 ortalarında Fransız hakimiyetindeki Antakya'ya giden Akif, orada da peşine bir polis takıldığını ve bu polisin Ankara'dan aldığı emir doğrultusunda yalan yanlış bilgiler topladığını bilmiyormuş. Akif'in, ihtilal hukukuna göre sürekli izlendiği, hakkında rapor tutulduğu, aslı astarı olmayan bilgilerle rencide edildiği anlaşılmış. Akif bu durumu, "Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum." cümleleriyle üzülerek ifade etmiş.

  • 9
  • 12
Gerekmedikçe vasıta kullanmadı
Gerekmedikçe vasıta kullanmadı

Akif'in hayvanlarla arası da oldukça iyiymiş. Halkalı'da Doru isimli bir at varmış, yalnız o binebilirmiş. Aynı zamanda şair yürümeyi de çok severmiş, Fatih'ten Halkalı Ziraat'e kadar yürüyerek gelirmiş. Ömründe tramvay, otomobil, araba gibi vasıtalara — çok ihtiyaç olmadıkça— binmemiş, daima yaya yürümeyi tercih etmişti.

  • 10
  • 12
Milletin çocuklarına yazmak istediği sade şiirler
Milletin çocuklarına yazmak istediği sade şiirler

Şairin rahatsızlığı yüzünden yazamadığı bazı şiirler varmış. Hastalığından kurtulup iyi olursa bu şiirleri yazacağını söylermiş. Bu konular milletin çocuklarına yazılacak sade şiirlerden mülhemmiş.

Akifi'in şiirine göz attığımızda ilk dikkat çeken unsurlardan biri "zaman" anlayışıdır.Akif'in şiirindeki zaman anlayışı onu özgün kılan özelliklerinden biridir. Akif şiirinin hayatla bu denli iç içeliği, zaman kavramında saklıdır. Şiirleri yaşanılan anı, "şimdiki zamanı" baz almaya şairi yönlendirmiştir diyebiliriz. Fakat bu şimdiki zamanda bütün bir doğu medeniyetinin tarih boyunca yaşadıklarının izleri vardır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN