Mevlana İdris'in en güzel mısraları
Yazmış olduğu şiirlerle dile getirilemeyen bezginlikleri en güzel şekilde ifade eden Mevlana İdris, okuyucuların yakından tanıdığı büyük bir dil ve şiir emekçisi idi. 7 Haziran 2022 itibari ile aramızdan ayrılan şair arkasında Türkçe var oldukça yaşayacak şiirler, eserler bıraktı. Sizler için Mevlana İdris'in en güzel şiirlerinden mısraları bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 07.06.2022
15:00
Güncelleme Tarihi: 07.06.2022
15:13
Başka kılan bizdik ikimizi
Hani bir akşam durup göğe bakmıştık hayatın ortasında Ne gördüğümüzü söylememiştik kimseye Kimse de umurumuzda değildi hayatın o saatinde Ellerimiz günah içinde kalmıştı Sonra gidip yıkamıştık Allahın rahmetinde
Nereye gitsek birbirimize varıyorduk hatırla Yolları kimin çizdiğini öğrenmedik hiç Ama bilmiyor da değildik Doğudan batıya ben Kuzeyden güneye sen Ne çok güneş vardı hatırla ne çok Seni gördüğümde ırmak kıyısında
Mevlana İdris Zengin
Çocuktum her şeyi anladığımı sanıyordum Sonra büyüdüm Bombaların ve bankaların dağlardan ve ırmaklardan Fazla olduğunu gördüm Bahçıvanlar generallerden Menekşeler mermilerden daha azdı Yenilmişti dünya
Duanın özgürleştiren rüzgarı çekilmişti yüzlerden İnsanlar doğa değil yönetmelik kokuyordu Nükleer artıklar ve çok uluslu yalanlarla Kirlenmişti yüzümüz
Teknolojinin o yok edici O gri gölgesi düşmüştü yüzlere Yenilmişti yüzümüz Ve görüntü aynıydı bütün aynalarda
Herşey çok açıktı Herkes kimsesiz Herkes birşeyin yoksuluydu Hepimiz aynı anda yenilmiştik Ve şarkılarımız kederliydi
Yanlış bir zamanda mı yaşıyordum Çekip gitsemi idim Ne yanlış bir zamanda yaşıyordum Ne de çekip gidecek bir yer vardı Heryer aynıydı, kaldım Sürekli çağıran ve ayırım yapmayan toprak Nasıl olsa beni de çağıracaktı
Masal dünyanın bittiği yerde başlar Biliyorum eski zamanlarda değiliz artık Ve masallar böyle anlatılmaz Biliyorum ben hiç masal yazmazdım Dünya sisteminin hepimize anlattığı masal Kötü olmasa bu kadar
Biliyorum bir karınca türküsünden Daha hafif olacak sesim Biliyorum insanların birbirine olan Yabancılığı büyüyecek dünya küçüldükçe Biliyorum telefonlar oldukça İnsanlar birbirini görmeyecek Biliyorum birbirimizi hiç görmeden öleceğiz
Her şey için tek şey diliyorum Allahın gülleri yakamızı bırakmasın
Mevlana İdris Zengin
Kimsenin olmayan bir yoldan geçerken Kimsenin olmayan bir resmini gördüm hayatın
Büyük dalgınlar vardı Cevapsızlar Hiç deniz görmeyenler Kimseye bir şey sormayanlar vardı Kaybedenler Hayatın büyük ırmağında Vardı ve akıyordu
Mevlana İdris Zengin
Biriniz bir kaç yıldız taksın gökyüzüne Biriniz çay hazırlasın Biriniz akşam olsun İçinizde atların öldüğü müzik susunca Biriniz çocukluğuna sarılıp kuyuya insin Biriniz onun uzattığı şiiri okusun Ağlamak gerekiyorsa biriniz ağlasın Biriniz akşam olsun yeniden Biriniz yağmuru dansa kaldırsın
Mevlana İdris Zengin
Her doğan çocuktan izler taşıyorum Yorgun, ağlayan, susamış Tarihin gecikmiş sabahı öncesinde Başları yastıklarından kaymış Uyuyan Çevresinde meleklerin kanat çırpışlarından bir serinlik Çocuklardan İzler taşıyorum
Önce ben tanıyorum onları Gözlerinden bir bakışta ben anlıyorum ne haldeyseler Onlarla ağlıyorum Onlarla ağlamak güzel
Elbiselerinde yağmur ıslaklığı Allahım bu çocuklar Aydınlığı, inceliği, rüzgârı bu ülkenin Utanıyor onları gören, aynada kendisini görünce Onlar ki Umurlarında değil insanlar Yürüyorlar Onlar ki İnsanlara aldırmadan Beyaz bir şarkı söylüyorlar
Mevlana İdris Zengin