Milli bütünlüğün şiirsel anlatımları
Türk milleti dünya ülkeleri arasında, milli birlik ve beraberlik duygusunu en çok hisseden ve yaşayan ulus olarak bilinir. Öyle ki tarihimiz, ecdadımızın yazdığı destanlarla süslenmiştir. Bize yaşayabileceğimiz bir vatan bırakan ecdadımızı, milli birlik ve beraberlik ruhunun mısralara dökülen satırlarıyla birlikte anıyoruz.
Giriş Tarihi: 29.10.2019
09:19
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020
09:20
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selâmlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... Gölgende bana da, bana da yer ver. Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar: Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum. Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim!
Şiirin tepesine bayrak diken Arif Nihat Asya'dan 30 alıntı
Memleket İsterim - Cahit Sıtkı Tarancı
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun
Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Bu Vatan Kimin? - Orhan Şaik Gökyay
Bu vatan, toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır; Bir tarih boyunca, onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir.
...
Tarihin dilinden düşmez bu destan: Nehirler gazidir, dağlar kahraman, Her taşı bir yakut olan bu vatan, Can verme sırrına erenlerindir.
Hocaların hocası: Orhan Şaik Gökyay
On Beş Yılı Karşılarken - Mithat Cemal Kuntay
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı, Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı. Topraklaşan ellerde birer meşale yansın. Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın. Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden, Kaçsın da cehennemler o bir damla alevden, Canlansın ışık selleri olsun da o damla Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla. Kim der ki en son rakamlar da delirsin. On beş asır on beş yılın eb'adına girsin. Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden, Sarsıldı demirler evet azmin demirinden. Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli: Lakin bugünün ey granit bünyeli nesli, Bir şey ele geçmez şerefin sade adından. Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından. Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş, Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş. Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir, Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir. Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden, İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden. Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse; Sen asrını üstünde izin varsa benimse; Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Sakarya Türküsü - Necip Fazıl Kısakürek
...
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
...
Bir dava adamı Necip Fazıl'dan 10 görüş 10 şiir