Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • Müslümanların birliğini gaye edinen gazete "Tercüman-ı Hakikat" hakkında bilgiler

Müslümanların birliğini gaye edinen gazete "Tercüman-ı Hakikat" hakkında bilgiler

Basın tarihimiz açısından mektep vazifesi gören Tercüman-ı Hakikat, 34 yıl kesintisiz yayımlanarak en uzun ömürlü günlük gazetelerden biri oldu. Ahmet Mithat Efendi'nin ölümünden sonra da çıkmaya devam eden gazete, halka okuma alışkanlığı kazandırma gibi önemli bir misyonun yanında, dönemin siyasi olaylarına hızlı bir şekilde yer vermeyi ve yabancı ülkelerle olan ilişkilerden haberdar etmeyi de kendisine vazife edindi.

Sultan Abdülhamid'in Osmanlı kimliğini yeniden şekillendirdiği dönemde önemli bir yeri olan Tercüman-ı Hakikat, hilafet kurumuna canlılık kazandırarak, imparatorluk sınırları dışındaki Müslümanlara da ulaşımı sağladı. Abdülhamid Han devrinin en önemli gazetesi olan Tercüman-ı Hakikat'e dair bilgileri derledik.

  • 9
  • 13
Abdülhamid’in basın yoluyla sağladığı İttihad-ı İslam politikası
Abdülhamid’in basın yoluyla sağladığı İttihad-ı İslam politikası

Sultan Abdülhamid'in Osmanlı kimliğini yeniden şekillendirdiği dönemde önemli bir yeri olan Tercüman-ı Hakikat, hilafet kurumuna canlılık kazandırarak, imparatorluk sınırları dışındaki Müslümanlara da ulaşımı sağladı.

Abdülhamid Han, İslam birliği siyaseti ve Hilafet müessesesinin önemini geniş kitlelere duyurabilmek açısından basın ve yayın gücünün önemini oldukça iyi kavramıştır. İslam ülkelerinde çıkan gazete ve dergilere yardım etmiş, batılı güçlerin yaptığı olumsuz yayınları susturmak için mücadele etmiştir. Tercüman-ı Hakikat de bu minvalde büyük önem verdiği gazetelerden biri olmuştur.

Özellikle Sultan Abdülhamid döneminde önemli bir yeri olan İttihad-ı İslam politikası aynı zamanda Osmanlı tarihinde en çok merak uyandıran konuların başında geliyordu. Abdülhamid, gerek siyasi gerek dış politikadaki çalışmaları ile hilafet müessesinin ve Müslümanların birliği siyasetinin öneminin, basın yoluyla ağırlıklı olarak işlenmesini sağladı.

*İslam birliği siyasetinin önemi açısından Tercüman-ı Hakikat'in yanı sıra Londra'da çıkarılan El Gayret gazetesi ile Pan-İslam dergisi; New York'ta ise Moslem World dergisi önemli bir yer tutar.

  • 10
  • 13
Tercüman-ı Hakikat’te Türkistan
Tercüman-ı Hakikat’te Türkistan

Türkistan ilişkilerinin basın cephesi de Tercüman-ı Hakikat'ten takip edildi. Gazetede yer alan Türkistan'la ilgili yazıların çoğu, yurt dışı gazetelerden yapılan çevirilerdi. Türkistan ile ilgili çıkan en erken tarihli yazılardan biri M. Emin Efendi tarafından kaleme alınan Asya-yı Vusta'ya Bir Seyahat adlı eserdi.

Ramazan ikliminde Doğu Türkistan ve alimleri

  • 11
  • 13
Tercüman-ı Hakikat’te Semerkand şehri
Tercüman-ı Hakikat’te Semerkand şehri

Tercüman-ı Hakikat'te Semerkand şehri hakkında da bilgi verilir. Semerkand şehrinin çok vakit geçmeden Rusya'nın Hazar Ötesi'nde bulunan şehirlerinin mühim bir merkezi olacağı, şehrin güzel bir manzarası olduğu, yolun iki tarafının büyük kavak ağaçlarıyla ihata edildiği, yol devam ettikçe her iki tarafta dört tarafı ağaçlarla çevrili yerlerin olduğunun görüldüğü, bu ağaçların orta yerlerinde de balçık çamurlarıyla küçük küçük evcikler bulunduğu, evlerin ötesinde ise bağların yeşil kütüklerinin görülmekte olup bu kütüklerin keskin bir koku yaydığı anlatılır.

Semerkand: Yeryüzünün süsü

  • 12
  • 13
Osmanlı şeyhülislâmı Abdurrahman Nesîb Efendi
Osmanlı şeyhülislâmı Abdurrahman Nesîb Efendi

İkinci dereceden Mecidi, üçüncü dereceden Osmani nişanlarına sahip olan Abdurrahman Efendi, altmış seneye yaklaşan memuriyet hayatında, dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile iyi bir intiba bırakmış; alim ve şairler tarafından hakkında yazılan çeşitli kaside ve makalelerle övülmüştür. Muhyiddin İbnü'l-Arabî'den yaptığı bazı tercümeleri Müntehabât adıyla Tercüman-ı Hakikat'te yayımlamış, Fusûsu'l-hikem'den de "salât"la ilgili bir kısmı Türkçeye çevirmiştir.

Fütûhât-ı Mekkiyye ve İbn Arabi üzerine notlar

  • 13
  • 13
Musa Kazım Efendi
Musa Kazım Efendi

Tercüman-ı Hakikat'te yayınladığı dini, siyasi ve toplumsal yazılarıyla dikkat çeken bir başka isim, Musa Kazım Efendi'dir. Kazım Efendi, Osmanlı Devleti'nin son yıllarında 4 kez şeyhülislamlık görevini üstlendi. İzlemiş olduğu siyaset ve meşrutiyet yanlısı ifadeler kullanması sebebiyle dönemin uleması tarafından birçok kez eleştirildi. I. Dünya Savaşı'ndan sonra İttihat ve Terakki'nin üyeleri ile birlikte yargılandı ve on beş yıl kürek çekme cezasına çarptırıldı. 1920 yılında sürgün edildiği Edirne'de vefat etti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN