Arama

Nabi Divanı’nda mimari değerlendirmeler

Hikemi üslubuyla divan edebiyatının en önemli isimlerinden olan Nabi, beyitlerinde manayı esas alan bir tavır sergiler. Kainatı, fikir süzgecinden geçirip ilahi bir marifete dönüştürme gayretindeki şair, divan edebiyatında olduğu kadar evrenin temaşasında da mahir bir kimsedir. Onun hikmetle yoğurduğu dünya ile imtizaç ettirdiği mana, mimari unsurlar olarak satırlarına yansır.

Dil ola revzene-i dâğ-ı hevâdan mahrûm
Döner ol günbede kim ola ziyâdan mahrûm

🔹 Kümbet yapıları, yapı karakteristiği açısından penceresiz şekildedir. Bundan hareketle Nabi; heva ve heves yarası açılmamış gönlü, güneş ışığından mahrum kalan penceresiz kümbete benzetir.

Mimar Sinan'ın baş mimar oluşu ve Hassa Mimarlar Ocağı

Sevâd-ı cürm ile feyz-i Hudâ'dan nâ-ümîd olma
Ziyâ-yı âfitâba mâni' olmaz âhen-i revzen

🔹 Nabi'nin beyitte kullandığı 'ahen-i revzen' tabiri pencere önündeki korkulukları ifade eden bir kelimedir. Şair büyük bir ustalıkla bu mimari öğeyi şiirine yansıtmayı başarır.

🔹 Pencereye yapılan demir parmaklıklar nasıl evin ışık almasına engel teşkil etmediği gibi, günahın da Allah'ın feyzini, mağfiretini engellemediğini söyler.

Osmanlı'da orman yangınları ile mücadele

  • 10
  • 10

🔹 Sadece tabiat ve mimariye dair bu örneklerden hareketle Nabi'nin şiirle ilgilenme sebebinin yalnızca edebi eser ortaya çıkarmak olmadığı aşikardır.

🔹 Nabi'nin asıl maksadının, hikmete dikkati çekmek olduğu açıkça görülür.

Medeniyetin kökleri: Şehirler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN