Arama
Necâtî Bey Divanından alıntılar
Divan şiirinin kurucusu olarak gösteren üç şairden biri olan Necati Bey, şiirleri ile yüzyıllardır okunmaya devam ediyor. Döneminde devlet erkanından ihsan ve izzet gören Necati Bey, şiirlerinde sade bir dil ve aşılmaz bir üslup benimsemişti. Şair tezkirelerde bolca övülen Necati Bey'in dillere pelesenk olan şiirlerini sizler için derledik. Necati Bey kimdir? Necati Bey eserleri, Necati Bey şiirleri, Necati Bey eserleri, Necati Bey divanı, Necati Bey alıntılar…
"Eksükligini yüzine urma kamerün kim
Yohsula 'itâb eyleyicek bayı kınarlar."
Necati Bey
Ayın eksikliğini yüzüne vurma.
Çünkü yoksulu azarlayınca zengini kınarlar.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Şair şiirlerinde yer yer aynı üslubu kullanarak Şeyhî'ye benzer. Bu durum Şeyhî'yi bir üstad olarak gördüğünün kanıtıdır.
"Evvel kademde başunı vir yâra ey gönül
Kim nerdübân-ı 'ışka çıkılmaz ayak ayak"
Necati Bey
İlk adımda başını sevgiliye feda et ey gönül
Çünkü aşk merdiveni adım adım çıkılmaz.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Necâti, kurmuş olduğu dil ve şiirinin etkileyiciliği sebebiyle Klasik Türk şiirinin kurucuları ve en güçlü şairleri arasında gösterilir.
"Fürkat susuzlarını kandur zülâl-i vasla
Çünkim geçer bilürsin su gibi hüsn çagı"
Necati Bey
Ayrılık, susuzlarını kavuşma suyu ile kandırır.
Çünkü bilinir ki: Güzellik çağı su gibi geçer.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Necâtî'nin Divanını yayına Ali Nihad Tarlan hazırlamıştır. Tarlan'ın tespitlerine göre eserde 25 kaside ve 650 gazel bulunur.
"Sen melek yüzün güneş alnun kamer kaşun hilal
İşigün gök yüzidir yaşum anan pervinidür"
Necati Bey
Senin yüzün melek, alnın güneş ve kaşların hilal
Işığın gökyüzüdür, gözyaşım yıldızlardır.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Günümüze ulaşan tek eseri Divanı olan Necâtî, eserini hâmisi olan Müeyyedzâde Abdurrahman Çelebi adına tertip etmiştir.
"Yüzüne gülse birkaç gün sakın aldanma
Ki gerçekler aldanmadı bu dünyanun yalanına"
Necati Bey
Bu dünya yüzüne birkaç gün gülse de aldanma
Gerçekler dünyanın yalanına aldanmazlar.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Gelibolulu Mustafa Âlî, " Rum şairleri arasında, Necâtî'den sonra o kudrette bir şair gelmesinin hayâl olduğunu, Kühnü'l Ahbar'da zikreder.