Arama
Necati Bey'den "inciler saçan" en güzel beyitler
Divan şiirinin temelini atanlardan Necati Bey, yazdığı şiirlerle kendi döneminde ve sonrasında severek okunmaya devam etti. "Döne döne" redifli gazelinin Bursa'da şair Ahmed Paşa'ya ulaşması ve beğenilmesi ile şöhreti artan Necati Bey, devlet büyüklerinin de sevgisini kazanmış bir şairdi. Sehi Bey tezkiresinde hocası Necâtî'yi överek güzel ve âşıkane gazelleriyle çok beğenilmiş matla'ları olduğunu, kıtalarının inciler saçtığını ve divanının halk arasında dillerde dolaştığını söyler. İşte Necati Bey'in "inciler saçan" en güzel beyitleri...
"Sen durup raks idesin karşuna ben boynum eğem
İne zülfün koca sen sîm-berî döne döne"
Sim-beri: Gümüş gibi ak gerdanlı
Sen kalkıp raks et, saçların inip sen gümüş gibi ak göğüslüyü kucaklasın; bense karşında boynumu eğip durayım!
"Ka'be olmasa kapun ay ile gün leyl ü nehâr
Eylemezlerdi tavâf ol güzeri döne döne"
Leyl ü nehar: Gece ve gündüz
Güzer: Güzergah
Eğer senin kapın Kâbe olmasaydı ay ile güneş; gece ile gündüz o güzergâhı döne döne tavaf etmezlerdi.
"Sen olasın diyü yir yir asılup âyîneler
Gelene gidene eyler nazarı döne döne"
Ayine: Ayna
Aynalar, yer yer asılıp belki sensindir, diye döne döne gelip gidenlere bakarlar.
"Ey Necâtî yaraşur mutribi şeh meclisinün
Raks urup okıya bu şi'r-i teri döne döne"
Mutrib: Çalgıcı
Şir'i- ter: Taze şiir
Ey Necati! Padişah meclisinin çalgıcısının bu taze (yeni söylenmiş, temiz) şiiri raks ederek döne döne söylemesi yakışır.
