Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Necip Fazıl Kısakürek'in şiirleri ve sözleri her edebiyatseverin hafızasında yer edinir. Kendine has üslubu ve şiir dili ile her dönem okunmayı başaran Necip Fazıl Kısakürek aynı zamanda Cumhuriyet döneminin yakın tanığı idi. Bireysellikten İslami bir havaya geçen şiirleri ile her zaman çokça okunan ve takip edilen bir şair olan Necip Fazıl; birbirinden etkileyici şiirlerin, düşündürücü sözlerin ve hacimli kitapların müellifi oldu. Necip Fazıl'ın en güzel, manalı ve duygusal şiirleri, sözleri günümüzde de ders kitaplarında bulunur. Sizler için en güzel, manalı, anlamlı Necip Fazıl Kısakürek şiirleri ve sözlerini derledik.

  • 12
  • 24

Aynalar

Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;

İşte yakalandık, kelepçelendik!

Çıktınız umulmaz anda karsıma,

Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,

Benmişim kendime en büyük ceza!

Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!

Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.

Kutsi emaneti yedim, bitirdim.

Doğmaz güneşlere bağlandı vade;

Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, gunah, hasad yerinde demet;

Merhamet, sucumdan aşkın merhamet!

Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:

Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.

Bakamam, aynada, aynada vicdan;

Beni beklemeyin, o bir hevesti;

Gelemem, aynalar yolumu kesti.

Necip Fazıl Kısakürek

  • 13
  • 24

Sakarya Türküsü

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?

Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

Necip Fazıl Kısakürek

  • 14
  • 24

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,

Ne taze ölüyü mezar.

Ne de şeytan, bir günahı,

Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,

Yokluğunda buldum seni;

Bırak vehmimde gölgeni

Gelme, artık neye yarar?

Necip Fazıl Kısakürek

  • 15
  • 24

Affet

göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten,

affet senden habersiz aldığım her nefesten...

Necip Fazıl Kısakürek

  • 16
  • 24

Anneciğim

Ak saçlı başını alıp eline,

Kara hülyalara dal anneciğim!

O titrek kalbini bahtın yeline,

Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,

Gecenin ardında yine gece var;

Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,

Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,

Kanadın yayılmış, çırpınmak için;

Bu kış yolculuk var, diyorsa için,

Beni de beraber al anneciğim! ...

Necip Fazıl Kısakürek

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN