Necip Fazıl’da ‘maarif’ meselesi
Fikir, sanat ve dava adamı sıfatlarıyla zihinlere kazınmış Necip Fazıl, pek çok konuda olduğu gibi eğitim meselesinde de 'yol gösterici' vasıflara sahiptir. Toplum hayatında çok mühim bir yere sahip olan eğitim Necip Fazıl'ın eserlerinde önemli bir yer tutar. Yıllardır tartışmalı bir konu olan maarif meselemizin Necip Fazıl'ın kaleminde nasıl işlendiğini siz Fikriyat okurları için derledik.
Giriş Tarihi: 12.01.2020
16:13
Necip Fazıl’a göre eğitim meselesinin bir numaralı sorunu
Ana fikir ve plan konusundaki karışıklıklar Necip Fazıl'a göre eğitimimizin bir numaralı sorunudur.
Tanrı Kulundan Dinlediklerim'den görüldüğü üzere Necip Fazıl, plan kavramını bütüncül bir bakış açısıyla algılamıştır. ""Basit bir iş programı değil de, kafamızın temeli manasına aldığım plana, bütün dünya maarif (formül)lerini, kendimize ait bir mide içinde hazmettirecek ve kana çevirecek ölçüler girecektir"
"İktibasçı" değil "telifçi" eğitim anlayışı
Ona göre Tanzimat'tan beri "iktibasçı" bir eğitim anlayışından "telifçi" bir anlayışa geçilememiştir. Taklitçi ezberci eğitim anlayışından uzak durulduğu takdirde öğrencilere yansıyacak etkiyi, "Bu usûlle hem öğrencilerin kalpleri fethedilir, hem de onlar istenileni alabilecek gönüllü erler durumuna getirilebilirler" şeklinde açıklar.
Türk eğitim sistemindeki sorunlar; insan sistem ve malzeme kaynaklıdır.
Necip Fazıl'ın eğitim düşüncesinin temel odak noktası "insan"dır. Abdullah Şengül'ün söz konusu edilen çalışmasında aktarıldığı üzere, "Necip Fazıl'a göre insan, eğitim meselesinin temel unsurudur. Ancak insan tek başına hiçbir şeyin tamamlayıcısı değildir. Onu eğitim yönünden tamamlayan asıl unsur, iyi planlanmış ve sağlıklı işletilebilen sistemdir. İyi insanın iyi cemiyet içinde yetişeceğinin farkında olan Necip Fazıl bütün bu yazılarında insanı gerçek anlamda yetiştiren prensiplerin peşine düşer. Onun eğitim anlayışında insan, tarihin ve inancın inşa ettiği bir ruhla yetiştirilmelidir. O, eğitimin başındaki "millî" kavramının lafta kalmasını istemez. Bizim şartlarımızın ve hamurumuzun belirlediği "milliyetçi" bir eğitim anlayışını savunur. Ona göre eğitim, güçlü bir gelecek için mutlaka güçlendirilmelidir."