Necip Fazıl’da ‘maarif’ meselesi
Fikir, sanat ve dava adamı sıfatlarıyla zihinlere kazınmış Necip Fazıl, pek çok konuda olduğu gibi eğitim meselesinde de 'yol gösterici' vasıflara sahiptir. Toplum hayatında çok mühim bir yere sahip olan eğitim Necip Fazıl'ın eserlerinde önemli bir yer tutar. Yıllardır tartışmalı bir konu olan maarif meselemizin Necip Fazıl'ın kaleminde nasıl işlendiğini siz Fikriyat okurları için derledik.
Giriş Tarihi: 12.01.2020
16:13
"Maarif Meselemiz-1 Şahıslar ve Davalar (1939), Maarif Meselemiz-2 Meselenin İlk Esası (1939), Maarif Meselemiz-3 Meselenin İkinci Esası (1939), Gramer Dersi (1939), Yeni Türk Maarifi-1 Tercüme Davası (1940), Yeni Türk Maarifi-2 Millî Kütüphane (1940), Yeni Türk Maarifi-3 İmla-Gramer-Mektep Kitabı (1940), Talebenin Disiplini (1940), Muallim ve Talebe (1940), Gene Maarif (1940), Maarif Vekaleti (1940), Maarif Meselemiz (1941), İşte Maarif Meselemiz (1941), Ve İşte Maarifimiz (1941), Günün Maarif Davası (1941), Yüksek Teknika Mektebi (1941), Müsbet Bilgiler -Aleti- (1941), Müsbet Bilgiler -Mânâsı- (1941), Maarif (1965), Maarif Politikası (1967), Mektep Açılırken (1968), Okuma Kitabı (1968), O Terane (1968), Milli Eğitim-1 (1973), Milli Eğitim-2 (1973), Milli Eğitim-3 (1973), Öğretmenin Hali (1973), Yine Öğretmen (1973), Milli Eğitim Davamız-1 Kök Fikir (1978), Milli Eğitim Davamız-2 Maddeler (1978), Milli Eğitim Davamız-3 Maddeler (1978)"
Yeni İstanbul gazetesinde yayımladığı “Maarif” yazısı
Bu yazı, 1965'te Yeni İstanbul gazetesinde "Mararif" isminde yayımlanmıştır. Eğitim terimiyle ilgili sıkıntılarını dile getirdiği bu yazıda Necip Fazıl düşüncelerini, "Maarif tabiri gibi, güneşi, toprağı, bağı ve bahçesi, arkları ve kanallarıyla bütün bir mâna iklimi arz eden bir mefhum" şeklinde ifade eder. Bu kelime "maarif"te olduğu gibi bir kültür ifadesi değildir şaire göre.
Necmettin Tozlu, eğitime dair müstakil bir eser vermeyen Necip Fazıl'ın eğitim felsefecisi olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünür. Nitekim Fazıl, eğitim meselesini inşa edici, dönüştürücü yetiştirici bir vasıfla ele alır.
“Maarif Meselemiz 2” yazısı
Necip Fazıl, 17 Kasım 1939'da yazdığı "Maarif Meselemiz-2" isimli yazısında, Türklerin Avrupalılaşmak hadisesiyle karşı karşıya kaldığından beri eğitim sorununun büyük bir mesele olduğunu söyler. Şair Eğitim sorununda en büyük sorumluluğun Milli Eğitim Bakanlığına düştüğünü ifade eder.
"Kök davası tamamıyla müşahhas olan öbür vekaletler arasında, kök davası tamamıyla mücerret olan Maarif Vekaleti ya rejimin yüzünü güldürücü bir kahramana, yahut da işi oluruna bırakıcı bir vurdumduymaza muhtaçtı… Nitekim seri halinde ikinci soydan mümessillere sahip olmuş ve becerikli vekaletler manzumesi içinde ikincisini temsil ede gelmiştir"
Türk milletinin eğitim şuuruna ermiş büyük kahramanlara ihtiyacı vardır.
“İşte Maarif Meselemiz” yazısı
Necip Fazıl'ın, eğitim konusunu geniş bir şekilde ele aldığı yazıdır. Türk eğitiminin sorunlarını on dört başlıkta toplar.
Bunları; "ana fikir ve plan, okutmayı geliştirme, eğitimcilerin yetiştirilmesi, okul kitapları, ahlâk ve disiplin, dil ve ıslah, üniversiteler, politeknik, yabancı eğitimciler, Avrupa'ya gönderilecek talebeler, sanat ve ilim hareketlerini koruma, halk terbiyesi, dünya irfanını nakil işi, Millî Kütüphane ve müzeler" şeklinde isimlendirir.
Necip Fazıl’a göre eğitim meselesinin bir numaralı sorunu
Ana fikir ve plan konusundaki karışıklıklar Necip Fazıl'a göre eğitimimizin bir numaralı sorunudur.
Tanrı Kulundan Dinlediklerim'den görüldüğü üzere Necip Fazıl, plan kavramını bütüncül bir bakış açısıyla algılamıştır. ""Basit bir iş programı değil de, kafamızın temeli manasına aldığım plana, bütün dünya maarif (formül)lerini, kendimize ait bir mide içinde hazmettirecek ve kana çevirecek ölçüler girecektir"