Nurettin Topçu ve Necip Fazıl nasıl barıştı?
İsyan, hareket, irade ve "Çile"li yolculuğun Büyük Doğu'ya ulaştığı menzilde iki yürekli dava insanı Nurettin Topçu ve Necip Fazıl. Peki, bu iki zirve ismin yollarının nasıl kesiştiğini, uzun yıllar süren yol arkadaşlığının hangi sebeple küslüğe dönüştüğünü biliyor musunuz? Ya da ikilinin dargınlığına razı olmayan yakın dostlarının, onları barıştırmak için hangi yola başvurduklarını? Edebiyat ve düşünce dünyamızın iki kıymetli ismi Nurettin Topçu ve Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili iki ilginç anekdotu sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 03.09.2019
14:05
Güncelleme Tarihi: 03.09.2019
14:10
‘BU BOZUK MAKİNADA, BU DEHAYI NASIL SAKLIYOR?’
Nurettin Topçu Hoca gülümseyerek şu sözleri söylemiştir: "Bekir Bey gücenmek ne demek? Asla gücenmem. Ben bu ruhları bilirim. Fakat şu anda Allah'ın namütenahi kudretine hayranım ki, bu bozuk makinada, bu dehayı nasıl saklıyor!"
Bekir Berk, ömründe duyduğu en manalı sözlerden biri olarak aktarmıştır bu cümleleri.
‘GÜREŞ MİNDERİNDE FANİLA GİYİLMEZ!
Necip Fazıl geri döndüğünde hiçbir şey olmamış gibi kahveler içerken "Benim ne çileli bir insan olduğumu anlayın, görün ki, telefon ettiler, çamaşırlarınız yıkandı geliyor, dediler; hâlâ gelmedi. Bakın yanınızda böyle oturuyorum. Sizi bu halde karşılıyorum" demiş, bunun üzerine Nurettin Topçu şu cevabı vermiştir: "Efendim, pehlivanlar böyle olur. Güreş minderinde fanila giyilmez!"
Cevap Necip Fazıl'ın o kadar hoşuna gitmiştir ki kendine mahsus gülüşüyle derhal tavır değiştirmiş ve "Kitabı kim getirecek?" diye sormuş; Bekir Berk "Ben getiririm, Üstadım!" demiştir.
İKİ USTA İSMİN ARASI NEDEN BOZULDU?
Nurettin Topçu'nun ömrünün son dönemlerinde "İslami sosyalizm", "milliyetçi sosyalizm" gibi kavramlar yüzünden Necip Fazıl ile arası bozulmuştur.
Necip Fazıl, İslam'ın başka hiçbir sözcüğe ihtiyaç duymayacağını söyleyerek Nurettin Topçu'yu eleştirmiş ve bunun sonucunda ikilinin arasına soğukluk girmiştir. Bu durumdan hoşnut olmayan ve her iki ismi de seven kişiler, onları barıştırmak istemişlerdir.
‘ZİYARETİNE GİTSEM NURETTİN BENİ KABUL EDER Mİ?’
O isimlerden biri olan Yurdakul Dağoğlu, bu iki büyüğü barıştırmak niyetiyle bir plan yapmış ve hasta yatağındaki Nurettin Topçu'ya "Hocam, Necip Fazıl Bey ziyaretinize gelmek istiyor ama tepkinizden çekiniyor. Acaba gitsem beni kabul eder mi diyor" demiş; Topçu bu sözlerin üzerine "Ne demek, memnun olurum buyursun" diyerek karşılık vermiştir.
‘ACABA NECİP FAZIL HASTALIĞIMI DUYMADI MI?’
Yurdakul Dağoğlu, bu kez Necip Fazıl'a giderek "Üstad, ben şimdi Nurettin Bey'i ziyaretten geliyorum. Hastalığı son safhada. Herkes ziyaretime geldi ama Necip Fazıl Bey gelmedi, acaba hastalığımı duymadı mı diyor, sizi bekliyor. Ne dersiniz?" demiştir.
Necip Fazıl'ın "Ne diyeceğim, Nurettin yiğit çocuktur. Ziyaretine gitmemiz lazım" demiş ve hemen Topçu'yu ziyarete gitmişlerdir.