Orhan Veli’nin en çok sevilen 50 şiiri
Türk edebiyatının en özgün isimlerinden biri Orhan Veli... Halkın içinden ve halkın derdinden anlayan, anladıklarını yazıya döken bir şairdi. Anadolu ve Anadolu insanının hisleriyle şiirlerini adeta yaşayarak kaleme aldı. Vatanının her karışına ayrı sevdalı özgün ve yenilikçi bir simaydı. Eserlerinde ağır sanat ifadeleri yerine, halk dilini kullanmayı tercih etti. İşte, sizler için Orhan Veli'nin en çok sevilen 50 şiirini derledik.
Giriş Tarihi: 05.03.2024
11:59
Güncelleme Tarihi: 13.03.2024
16:27
🔸
Yolum asfalt, Yolum toprak, Yolum meydan, Yolum gökyüzü Ve ben neler düşünüyorum! Aşkı, yağmuru, Tramvay sesini, Otelciyi… Ve bir mısra mırıldanıyorum Sıcak bir yemek lezzetinde. Postacı, jandarma ve işsiz Hâlâ gidip geliyorlar.Yalnız Niyazi oturuyor, Rahmetli Süleyman Efendinin oğlu, Kahvede. Ajans dinliyor, düşünüyor: "Harp olur mu, Kıtlık olur mu?" diye. Yahut o da biliyor, Yakında muharebeye gideceğini.
◾ 1941 'de liseden arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile ortaklaşa çıkardıkları "Garip" adlı şiir kitabıyla Türk şiirindeki yenileşme hareketini başlattı. Garip akımı, Türk şiir tarihinde büyük bir kırılmanın ve köklü bir değişikliğin ifadesi oldu.
🔸
Hakkınız var, güzel değildir ihtimal Mübalağa sanatı kadar Varşova'da ölmesi on bin kişinin Ve benzememesi Bir motorlu kıtanın bir karanfile, "Yârin dudağından getirilmiş.
◾ Kitabın ön sözünde isim belirtmeden hem Nazım Hikmet'in toplumcu şiirine hem de simgeci ve geleneksel hece şiirine karşı çıkan Orhan Veli, "şiirin insanın beş duyusuna değil kafasına hitap eden bir söz sanatı" olduğunu, ölçü ve kafiyenin şiiri yozlaştırdığını, bunun için şairaneliğe sırt çevrilerek yeni araçlar ve yeni yollarla çoğunluğa seslenmek gerektiğini savundu.
🔸
Yarın rıhtıma gitmeli, Rönesans çıkacak vapurdan Bakalım, nasıl şey Rönesans? Kılığı, kıyafeti nasıl? Şık mı, sünepe mi? Siyasî mi, bastonu var mı elinde? Yoksa kâküllü, bıyıklı; Hokkabaza mı benziyor? Ambardan mı çıkacak, kamaradan mı? Yoksa ateşçi filân mı? Çalışarak mı geliyor gemide? ◾ Askerlik vazifesini Gelibolu'da yedek subay olarak yaptı. Şair, bu döneme kadar olan hayatını, "1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13'te Oktay Rifat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim.
Fikriyat Sözlük'ten az bilinen 40 kelime
🔸
Kuşlar geçer bulutun üstünden, Yağmur yağar bulutun üstüne. Kuşlar geçer trenin üstünden, Yağmur yağar trenin üstüne. Kuşlar geçer gecenin üstünden, Yağmur yağar gecenin üstüne. Ve ay gelir, kuşlar nereye giderse… Güneş doğar yağmurun üstüne.
🔸
Kargalar, sakın anneme söylemeyin! Bugün toplar atılırken evden kaçıp Harbiye Nezareti'ne gideceğim. Söylemezseniz size macun alırım, Simit alırım, horoz şekeri alırım; Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar, Bütün zıpzıplarımı size veririm. Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!
◾ Askerden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'na girdi. 1945'te girdiği bu işten Orhan Veli, "Kurumda antidemokratik bir hava esmeye başladığını" söyleyerek 1947'de ayrıldı.