Osmanlı klasik şiirinin kurucu şairleri
Osmanlı kültürü saf Arap ve dini tesirlerden kaynaklanmamış, Acem kaynaklarından da beslenmiştir. Osmanlı şiiri de dünyanın en zengin şiirlerinden biridir. Eski Türk şiiri formları daha çok halk şiirinde muhafaza edilmiştir. Osmanlı klasik şiirinin kurucuları Ahmedi, Şeyhi, Atayi, Necati bilhassa Ahmed Paşa gibi büyük şairlerdir.
Giriş Tarihi: 21.11.2018
10:59
Güncelleme Tarihi: 21.11.2018
11:03
Nedim, şiir lügati zengin olmayan şairlerdendir. Bulduğu bir imajı veya hoşuna giden benzetme unsurlarını tekrar tekrar kullanır. Onun asıl kudreti dili kullanmadaki ustalığında saklıdır. Konuşma dilinden gelen söyleyişleri kullanmadaki dehası ve ahengi sağlamadaki titiz işçiliği onu çağdaşlarından ayırır. Kafiye, redif ve vezin kullanımındaki başarısı, şiirlerinde ritmik akışkanlığın sağlanmasında etkili olmuştur. Redif ve kafiye kullanımında geleneğe bağlı olan şairin ara sıra Türkçe kelime ve eklerle yaptığı kafiyelerdeki doğallık, daha önceki şairlerde az rastlanan bir özelliktir. Nedim aruzun musikisini yakalayan ve şiirinde âdeta bir ahenk unsuru olarak kullanan divan şairlerinden biridir. Şiirlerinin bestelenmeye elverişli bir yapısı vardır. Onun için şairin yaşadığı dönemden başlayarak musammatları ve gazelleri bestelenmiştir.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedadır
Devlet memurluklarının alt kademelerinden başlayarak sadrazamlığa kadar yükselen Koca Ragıp Paşa, İmparatorluğunun çözülmeye yüz tuttuğu bir dönemde sadrazamlığı başarıyla yürütmüştür. 1753 yılında Sultan Üçüncü Mustafa'nın dul kız kardeşi Saliha Sultan ile evlenmiş, bu evlilik kendisini padişaha daha da yakınlaştırmıştır. Sadrazamlığı sırasında imparatorluk sürekli barış içinde yaşamıştır. Vilayetlerde asayişin korunması, maliyenin düzeltilmesi, askerin disiplinli eğitimi, savaş gemileri yapımı, Laleli Camii inşası, Koca Ragıp Paşa devrine rastlar. Devlet adamlığını ve edebi kişiliğini bir arada yürüten Koca Ragıp Paşa, yaşarken şiirlerini toplayamamış ancak ölümünden sonra Müstakimzade'nin yardımı ile şiirleri düzenli bir divan halinde toplanmıştır. Koca Ragıp Paşa'nın günümüze kadar gelen ve İstanbul kütüphanelerinin bazılarında asılları bulunan diğer eserleri ise Münşead Mecmua, Tahrik ve Tevfik, Safinat al Ragıp'tır. 1763 yılında ölen Koca Ragıp Paşa, İstanbul Koska'da kendi adını taşıyan kütüphanenin yanında gömülüdür.
Nâdir bulunur tıynet-i kâmilde kusûr Kem mâyeden eyler ne ki eylerse zuhûr
Yenişehirli Avni, 19. yüzyıl divan şairi. Türk şiirinin Batı'ya açıldığı bir dönemde divan şiiri tarzını devam ettirmiş bir şairdir. Tanzimat şairlerinden Namık Kemâl ve Ziya Paşa'nın hayranlığını kazanan bir şiir ustasıdır.
Avnî, eski geleneğe bağlı kalmakla birlikte, divan şiirinin 19. yüzyılda yeni bir görünüm kazanması için eskinin çağın gerekleri doğrultusunda değiştirilmesi gerektiğine inanan, bu nedenle de yeni bir söyleyiş arayışında olan bir şairdir. Ancak, alçakgönüllü, iddiasız bir şair olması ve yazdıklarına fazla özen göstermemesi nedeniyle Osmanlı şairleri arasında layık olduğu yeri alamamıştır. Ayrıca döneminin birçok şairi gibi o da şiirlerinde laubaliliğe düşmekten, zaman zaman sıradan bir şair olmaktan kurtulamamıştır. Bu duruma rağmen gerek kendi döneminde gerekse sonraki dönemlerde iyi şair olarak itibar görmüştür.
Leskofçalı Galip, yetiştiği dönemde, divan geleneğini sürdürenler arasında en başarılı ozan olarak bilinir. Şiirlerinde, divan geleneği gereğince tasavvuf, bilgelik, sevgi konuları işlenir. Yer yer yüzeysel kalan şiirlerinde uyum, söyleyiş kolaylığı başlıca özelliğidir. Çağında olduğu gibi, ölümünden sonra da, Divan geleneğine bağlı şairleri etkilemiştir. Şiirleri bir Divan'da toplanmıştır.
Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi'yle birlikte, Tanzimat'la başlayan "Batılılaşma" hareketinin etkisinde gelişen Batılılaşma Dönemi Türk edebiyatının ilk aşamasını oluşturan üç yazardan biridir. Ziya Paşa Türk edebiyatının kendi geleneğine sahip çıkmasını istemiş, şiir ve yazı dilinin halkın dili olması gerektiğini savunmuştur. Fransız İhtilali'nin getirdiği düşüncelerden etkilenmiş ve şiirlerinde Divan şiir biçimleriyle hak, adalet, uygarlık, hürriyet gibi temaları işlemiştir.