Arama

Osmanlı toplum hayatı şiirlere nasıl yansıdı?

Bir medeniyetin yansıması olan klasik şiirimize yönelik özellikle de Cumhuriyet'ten sonra yaftamalarda bulunuldu. Halktan bağını koparmış hatta kapalı bir kutu olarak atfedildi. Harf inkılabıyla da yeni nesillere geçmişin kapısı kapatıldı. Bu durum örümceklerin yuva yaptığı raflarda kitapların kapanıp kalmasından başka bir şeye yaramayacaktı. Aksine bu şiirler toplum hayatıyla ilgili pek çok ayrıntıyı barındırıyor. İşte sizler için Osmanlı toplum hayatından beyitlere yansıyan örnekleri derledik.

  • 12
  • 31
‘ANKEBÛT-PEŞŞE
‘ANKEBÛT-PEŞŞE

Arapça bir isim olan 'ankebût'un Türkçe karşılığı örümcektir.Farsça bir isim olan 'peşşe'nin Türkçe karşılığı ise sivrisinektir.

Klasik şiirde örümcek ile sivrisineği bir araya getiren ise bir doğa olayıdır. Doğal hayat ve sosyal çevrede sivrisineklerin takılıp kaldığı örümcek ağlarına sıkça rastlanır. Örümcekler özellikle de sineklerin çokça uçuştuğu lamba gibi aydınlatma araçlarının bulunduğu yerlere ağlarını örer sonra da avlarını beklemek üzere saklanırlar. Sinek ve sivrisineklerin ağlara yakalanması gibi bir doğa olayı yeni imajlar için şairlere her zaman ilham kaynağı olmuştur.

  • 13
  • 31

Gitdi görünmez oldı yine 'ankebût-ı mihr

Çün zâhir oldı peşşe gibi bî-şümâr berf

"Güneş örümceği gitti, yine görünmez oldu. Çünkü sivrisinek gibi sayısız kar taneciği ortaya çıktı."

Beyitte kar yağarken güneşin kaybolması gibi bir tabiat olayı yine tabiatta karşılaşılan bir olay olan sinekleri gören örümceğin ortadan kaybolmasına benzetilir. Şair beyitte güneş örümceğinin ortadan kaybolmasının nedenini sayısız sivrisinek gibi kar tanelerinin ortaya çıkmasına bağlar. Güneş de yağan karın ardından saklandığı yerden çıkan örümcek gibi ortaya çıkacak ve hükmünü yerdeki kara gösterecektir.

  • 14
  • 31
LÜGATÇE
LÜGATÇE

Zahir: Görünürde olan, görünen, belli, açık, dış görünüş.

Bî-şümâr: Pek çok

Berf: Kar

  • 15
  • 31
AKÇA SAÇMAK
AKÇA SAÇMAK

Günümüze kadar tarih boyunca bütün canlılığıyla uygulanagelen geleneklerden birisi de saçı geleneğiydi. Bu geleneğe göre düğünlerde gelinin başına, kılıç kuşanma gibi törenlerde sultanların ayağına, sevinçli bir haber alındığında, türlü vesilelerle yapılan kutlamalarda vs. para veya değerli şeyler saçılırdı. Saçı saçma geleneği içerisinde değerlendirilebilecek uygulamalardan birisi de gelişi sevinçle karşılanan bir büyüğün, kişinin yoluna veya ayaklarına akça saçılmasıdır. Klasik Türk şairleri tabiat olaylarıyla bu köklü Türk geleneği arasında benzerlik ilgisi kurmuş, âşığın gözyaşlarını yeri geldiğinde saçıya benzetmişlerdir.

  • 16
  • 31

Makdemünden ki gülistâna haber verdi nesîm

Yâsemen ayagına akçasını etdi nisâr

(İshak Çelebi)

"Meltem, gül bahçesine gelişinin haberini verdi; yasemin akçelerini yoluna saçtı."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN