Peygamber sevgisinin edebiyata yansıması
Peygamber sevgisi, asırlarca edebiyatımızın en zengin kaynaklarından biri olmuştur. Müslüman hassasiyetin çağlar boyunca aktarıldığı bu kaynak, bilhassa klasik edebiyatımızın omurgasını teşkil etmiştir. Peygamberimizin hayatının anlatıldığı manzum ve mensur pek çok eser kaleme alınmıştır. Peygamber sevgisi edebiyatımızda o denli etkili olmuştur ki Efendimizin hayatını, doğumunu, Mirac hadisesini ve hadislerini konu edinen müstakil türler ortaya çıkmıştır. Gelin, tarih boyunca boyunca peygamber sevgisi edebiyatımızda nasıl yer edinmiş yakından bakalım…
Giriş Tarihi: 25.05.2021
18:57
Güncelleme Tarihi: 26.05.2021
09:13
🔷 Mehmet Akif'in açtığı bu gelenekten ilerleyen bir diğer şairimiz de Arif Nihat Asya'dır. Na'tlar arasında önemli bir yere sahip olan Arif Nihat Asya'nın şiirinde de Efendimiz bir "kurtarıcı" olarak çağırılır:
"Gel, Ey Muhammed, bahardır. Dudaklar ardında saklı Âminlerimiz vardır!.. Hacdan döner gibi gel; Mi'rac'dan iner gibi gel; Bekliyoruz yıllardır!"
NECİP FAZIL’DAN NA’T ÖRNEĞİ
🔷 Necip Fazıl'ın "Peygamber" şiiri de modern edebiyattaki na't türünün en önemli örnekleri arasında yer alır. Necip Fazıl ayrıca Çöle İnen Nur isimli eserinde edebiyatımızdaki nesir siyerleri arasında da bir çığır açmıştır.
"Sen¸ fikir kadar güzel; Ve tek¸ birden daha tek! Itrını süzmüş ezel; Bal sensin¸ varlık petek…
Sensiz ölüme hisar; Bâkisi hep inkisar… Sar bizi¸ çepçevre sar¸ Rahmet rüzgârı etek!.. "
Necip Fazıl Kısakürek sözleri
SEZAİ KARAKOÇ’UN DİRİLİŞ RUHUYLA ÖRÜLÜ NA’TLARI
🔷 "Diriliş" kavramıyla zihinlerimizde özdeşleşen Sezai Karakoç, Peygamberimizi insanlığın dirilişine davet eden Allah'ın elçisi olarak tanımlar.
🔷Karakoç, geçmişte olduğu gibi bugünün de inşası için yeniden dirilişi sağlamak maksadıyla Peygamber Efendimizi bugüne davet eder:
"Yetiş ayağının tozu olduğumuz peygamber Yetiş her zaman diri olan varlığınla Yetiş yak lâmbamızı Yetiş aydınlat karanlığımızı Yetiş yeşillendir çöllerimizi Yetiş dirilt insanımızı Seni sevenin ismiyle yetiş bize Yetiştir bize Günahlarımızı kül edecek ateş harmanını Verim yağmuru insin ülkemize"
🔷 Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğumunu esas alan tür mevlid olarak adlandırılır. Mevlid, Peygamberimizin kutlu doğumunu anlatan eserlerin ortak adıdır. Mevlid kelimesi, "doğum yeri ve zamanı" anlamına gelir.
🔷 Mevlid, Türklerin İslam'ı kabul etmesinden sonra bir edebi tür olarak ortaya çıktı. Bu türün ilk örneklerine Arap edebiyatında rastlanır. Arap edebiyatında karşımıza çıkan mevlidler çok geçmeden Türk edebiyatındaki yerini de almıştır. Na'tların içinde mevlidlerin ise ayrı bir yeri ve önemi vardır.
🔷Mevlidin edebiyatımızdaki konumu dini türler içerisinde her daim ön sıralarda olmuştur. Dini içerikler arasında sayı bakımından en zengin literatüre sahip türdür. 1 5. Yüzyılda Süleyman Çelebi'nin yazdığı Mevlid'in çok sevilmesi ve geniş kitlelere ulaşmasının da türün yaygınlaşmasında büyük bir rolü vardır.
🔷Süleyman Çelebi'nin yazdığı Vesîletü'n-Necât adlı mesnevinin ilk mevlid olduğu görüşü yaygın bir kabuldür. Fakat öncesinde Türkçe yazılmış mevlid benzeri eserlerin varlığı da söz konusudur. Bunlardan biri de Ahmed Fakihi'nin kaleme aldığı tasavvuf manzumesi olan Çarhnâme'dir.Nitekim Süleyman Çelebi'nin eserinde de Çarhname'dekine benzer ifadeler yer alıyıordu, şairin bu eserden etkilenmiş olduğu düşünülmektedir.
Peygamberimizin kutlu doğumunun edebiyata yansıması: Mevlid
MEVLİD TÜRÜNÜN EN MEŞHUR ÖRNEĞİ: VESİLETÜ’N-NECAT
🔷Melid türünün en meşhur örneği; Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat isimli eseridir.
🔷Peygamberimize duyulan sevgi Süleyman Çelebi'nin bu eseriyle özdeşleşmiş ve asırlar boyunca dilden dile aktarılarak Türk toplumunda önemli bir yere sahip olmuştur.
"Amine hatun Muhammed annesi Ol sadeften doğdu ol dür danesi Çünki Abdullah´dan oldu hâmile Vakt erişdi hefte vü eyyam ile Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn Çok alametler belirdi gelmedin Ol Rebiul evvel ayı nicesi On ikinci gice isneyn gecesi Ol gice kim doğdu ol hayrûl beşer Anesi anda neler gördü neler Dedi gördüm ol Habibin ânesi Bir acep nur kim güneş pervanesi Berk urup çıktı evimden nagehan Göklere dek nur ile doldu cihan Gökler açıldı ve feth oldu zulem Üç melek gördüm elinde üç alem Biri meşrık biri mağribde anın Biri damında dikildi Kâ´benin Bildim anlardan kim ol halkın yeği Kim yakin oldu cihana gelmeği"
Peygamber sevgisiyle hafızalara kazınan isim: Süleyman Çelebi