Peygamber sevgisinin edebiyata yansıması
Peygamber sevgisi, asırlarca edebiyatımızın en zengin kaynaklarından biri olmuştur. Müslüman hassasiyetin çağlar boyunca aktarıldığı bu kaynak, bilhassa klasik edebiyatımızın omurgasını teşkil etmiştir. Peygamberimizin hayatının anlatıldığı manzum ve mensur pek çok eser kaleme alınmıştır. Peygamber sevgisi edebiyatımızda o denli etkili olmuştur ki Efendimizin hayatını, doğumunu, Mirac hadisesini ve hadislerini konu edinen müstakil türler ortaya çıkmıştır. Gelin, tarih boyunca boyunca peygamber sevgisi edebiyatımızda nasıl yer edinmiş yakından bakalım…
Giriş Tarihi: 25.05.2021
18:57
Güncelleme Tarihi: 26.05.2021
09:13
MODERN EDEBİYATTA NA’TLAR
🔷 Klasik edebiyat geniş bir na't birikimine ve zenginliğine sahiptir. Divan şairleri, bu na't kültürü çerçevesinde eserlerini vermiş bu sebeple na't türü hemen her şairin dizelerinde kendisine yer bulmuştur.
🔷 Geleneksel şiirimizin bel kemiği olan nat'lar hemen hemen her divanda karşımıza çıkmıştır. Fakat modern şiirde na'tlar artık farklı bir çizgiye doğru evrilmiştir. Şairlerin şiir rotaları değişmiştir. Artık tek gaye güzelliği övmek değildir. Peygamberimizi konu edinen şiirler de Türk şiirindeki değişimden nasibini almıştır.
🔷 Klasik şiirde, yalnızca Peygamberin vasıfları, ahlakı övülüp ondan şefaat talebinde bulunulurken modern şiirde Efendimiz'den bir yardım beklenir.
MEHMET AKİF’TE YENİ BİR NİTELİĞE KAVUŞAN NA’T
🔷 Bu dönüm noktası bilhassa Mehmet Akif'in şiirinde karşımıza çıkar. Mehmet Akif, Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşanan olaylar neticesinde "Necid Çöllerinden Medine'ye", "Bir Gece, "Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi" na'tlarında ümmetin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için Efendimize yakarır.
"Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed, Aylar bize hep Muharrem oldu! Akşam ne güneşli bir geceydi... Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu! Âlem bugün üç yüz elli milyon Mazlûma yaman bir âlem oldu: Çiğnendi harîm-i pâki Şer'in; Nâmûsa yabancı mahrem oldu! Beyninde öten çanın sesinden Binlerce minâre ebkem oldu. Allah için, ey Nebiyy-i Ma'sûm, İslâm'ı bırakma böyle bîkes, İslâm'ı bırakma böyle mazlûm."
Çok yönlü bir şair portresi: Mehmet Akif Ersoy
🔷 Mehmet Akif'in açtığı bu gelenekten ilerleyen bir diğer şairimiz de Arif Nihat Asya'dır. Na'tlar arasında önemli bir yere sahip olan Arif Nihat Asya'nın şiirinde de Efendimiz bir "kurtarıcı" olarak çağırılır:
"Gel, Ey Muhammed, bahardır. Dudaklar ardında saklı Âminlerimiz vardır!.. Hacdan döner gibi gel; Mi'rac'dan iner gibi gel; Bekliyoruz yıllardır!"
NECİP FAZIL’DAN NA’T ÖRNEĞİ
🔷 Necip Fazıl'ın "Peygamber" şiiri de modern edebiyattaki na't türünün en önemli örnekleri arasında yer alır. Necip Fazıl ayrıca Çöle İnen Nur isimli eserinde edebiyatımızdaki nesir siyerleri arasında da bir çığır açmıştır.
"Sen¸ fikir kadar güzel; Ve tek¸ birden daha tek! Itrını süzmüş ezel; Bal sensin¸ varlık petek…
Sensiz ölüme hisar; Bâkisi hep inkisar… Sar bizi¸ çepçevre sar¸ Rahmet rüzgârı etek!.. "
Necip Fazıl Kısakürek sözleri
SEZAİ KARAKOÇ’UN DİRİLİŞ RUHUYLA ÖRÜLÜ NA’TLARI
🔷 "Diriliş" kavramıyla zihinlerimizde özdeşleşen Sezai Karakoç, Peygamberimizi insanlığın dirilişine davet eden Allah'ın elçisi olarak tanımlar.
🔷Karakoç, geçmişte olduğu gibi bugünün de inşası için yeniden dirilişi sağlamak maksadıyla Peygamber Efendimizi bugüne davet eder:
"Yetiş ayağının tozu olduğumuz peygamber Yetiş her zaman diri olan varlığınla Yetiş yak lâmbamızı Yetiş aydınlat karanlığımızı Yetiş yeşillendir çöllerimizi Yetiş dirilt insanımızı Seni sevenin ismiyle yetiş bize Yetiştir bize Günahlarımızı kül edecek ateş harmanını Verim yağmuru insin ülkemize"