Polisiyenin unutulmazları arasına giren ilkler
Batı'da polisiye roman serüveni ilk olarak Edgar Allan Poe ile başlar. Agatha Christie'nin eseri, dönemin önemli yapıtlarından biri olur. Tercüme edilen ilk eserin ismi ise Paris Faciaları'dır. Bizim edebiyatımızda ilk polisiye seri, Amanvermez Avni ile başlar. Polisiye serilerimizin en meşhuru ise Cingöz Recai olur. Sizler için polisiyenin unutulmazları arasına giren ilkler hakkındaki kısa bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 03.07.2019
13:48
Güncelleme Tarihi: 03.07.2019
14:41
Amanvermez Avni serisi / Ebussüreyya Sami
1913'te Ebussüreyya Sami, "Türklerin Sherlock Holmes'u" diyerek Amanvermez Avni serisini başlatır ve başarılı da olur. Amanvermez Avni serisi on hikâyeden oluşur ve Cumhuriyet öncesinde yayınlanan ilk polisiye seridir. Seride, çağdaş polisiye roman tekniği ile yerel renklerin kaynaşması uyumlu bir şekilde öykülere yansıtılmıştır. Amanvermez Sabri (1928) ve Amanvermez Ali (1944) diye taklitleri bile yazılır. Amanvermez Avni, her türlü kılığa girip köşe bucak suçlu kovalayan, zekâsı ve yumruğuyla cinai vakaları bir bir çözümleyen bir özel dedektiftir. Hüseyin Nadir'in 1922'de Fantomas'tan uyarladığı, Fakabasmaz Zihni'nin maceralarını anlatan Cinayet Koleksiyonu da kesintisiz altı yıl devam etmiş başarılı bir seridir. Öyle ki Fakabasmaz Zihni, Doğu'nun Arsen Lüpen'i unvanına layık görülür.
Seriyi incelemek ve satın almak için tıklayın.
Amanvermez Avni hakkındaki dosya haberimizi okumak için tıklayın.
Cingöz Recai serisi / Peyami Safa
Polisiye serilerin en meşhuru şüphesiz Cingöz Recai'dir. Peyami Safa'nın Server Bedi müstearıyla 1924'te başlattığı seri uzun yıllar devam etmiştir. Aynı zamanda sinemaya aktarılmış ilk Türk polisiye kahramanı olan Cingöz Recai bir Arsen Lüpen uyarlaması olsa da, Türkiye'de polisiye edebiyatın duayeni Erol Üyepazarcı bir röportajında, Cingöz'ün bazı maceralarının Lüpen'den çok daha iyi olduğunu söylüyor.
Seriyi incelemek ve satın almak için tıklayın.
Peyami Safa, Türkiye'de psikolojik romanın öncülerindendi. Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu", "Fatih Harbiye", "Mahşer" gibi kitaplarındaki etkileyici psikolojik tahliller, yazarın edebiyatının en belirgin özelliğiydi. Yazar, Server Bedi mahlası altında edebî değeri bulunmayan "Cingöz Recai" gibi kitaplar yayımladı. Peyami Safa, Türkçeyi en iyi kullanan yazarlardan biriydi. Yazar, ayrıca Türk Kültürüne yaptığı katkılarla da tanınmaktaydı. Peyami Safa, yedek subay olarak vatanî görevini yapmakta olan oğlunu kaybedince derin ruhsal çöküntü yaşadı ve 15 Haziran 1961 tarihinde vefat etti. Yazar, Edirnekapı Şehitliği'ne gömüldü.
Paris Faciaları / Pierre Alexis de Ponson du Terrail
İlk dönemler daha çok Fransız polisiye romanları Türkçe'ye çevrilir. Tercüme edilen ilk eser, Fransız yazar Pierre Alexis de Ponson du Terrail'in Paris Faciaları isimli romanıdır. Ahmet Münif tarafından 1881'de çevrilir. Yine aynı yıl, Türk edebiyatının "Efendi Baba"sı Ahmet Mithat, Emile Gobariau'nun Orcival Cinayeti isimli romanını, önce gazetesi Tercüman-ı Hakikat'te tefrika edip sonra bastırmak suretiyle Türkçe'ye kazandırır. 1889'a gelindiğinde ise polisiye roman tercümelerinde adeta bir patlama yaşanır ve 20. asrın başına kadar onlarca çeviri yapılır.